Günlerdir konuşuluyor, yazılıp çiziliyor. Kürşat AYVATOĞLU İsimli şahsı ülke olarak görüp tanıdık. Kendisi Ak Parti Genel Merkezde çalışan bir kişi. Lüks hayatı, sosyal medya hesaplarındaki aktiviteleri epeyce dikkat çeken kişinin poz verdiği ve satışını yaptığı araçların en mütevazisi yaklaşık 1 Milyon TL değerinde... Hal böyle olunca İnsan sormadan edemiyor bu nasıl ofis çalışanı ya da bu hayat bir maaşla nasıl oluyor diye. Her ne kadar eleştirsem de bu konuda Sayın Süleyman SOYLU’ya yüklenmeleri haksız buluyorum. Siyasilerin birlleriyle fotoğraf çektirmeleri o İnsanın çok yakından tanımak, kollamak anlamına gelmiyor. Burada önemli olan bu olayı aydınlatmak ve kamu vicdanını rahatlatmaktır. Soruşturma devam ettiği İçin şahıs uyuşturucu kullanıcısı mı yoksa satıcısı mı buna yorum yapmak çok doğru olmayacaktır.
Fakat bilinen bir gerçek var kİ ortada şaibeli bazı İşler, kirili kazançlar ve araştırılması gereken detaylar var. Bunları aydınlatıp kamuoyunu bilgilendirmek AK Partinin boynunun borcudur.
Bütün bunların yanında en büyük polemik elbette şahsın uyuşturucu kullanırken çekildiği iddia edilen videodur.
Uyuşturucu kullanımıyla alakalı büyük mücadele verilen bir dönemde iktidar partisinin bir çalışanının bu tür görüntüler vermesi kamuoyunu oldukça rahatsız etmiştir. Özellikle şahsın dalga geçer gibi o görüntülerdeki “pudra şekeriydi” demesi insanlarla dalga geçercesine bu beyan, vicdanları daha da rahatsız
etmiştir.
Daha trajikomik olan ise bu beyanlardan sonra şahsın salıverilmesi, ikinci gözaltı kararı verildikten sonra ise ev hapsi şeklinde yine salıverilme işlemidir. Peki herhangi bir vatandaş bu durumla karşılaştığında hatta arkadaşı tarafından “bana uyuşturucuyu o satıyordu” gibi beyanlar var iken salıverilme işlemi ne kadar vicdani ve yasaldır?
Kuvvetli şekilde tutuklama gerektiren bu durumda neden salıverilme işlemi yapıldı anlamak çok mümkün değil... İnternette yaptıkları şarkılarda “uyuşturucuya özendirmek” suçlamasıyla tutuklanan gençler neden ev hapsiyle yargılanmayıp tutuklandılar tartışma konusu...
“Bu şahsın bu eylem ve faaliyetleri parti içerisinde nasıl fark edilmedi”?
Bu kısa sürede yaşanan lüks yaşamın arkasında birileri mi var”?
“Bir ofis çalışanı bu hayatı yaşıyorsa geri kalanını düşünmek oldukça güç”
gibi sorular insanlar arasında polemik haline geldi ve acil aydınlatılması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum.
Zira devlet uyuşturucuya karşı verdiği mücadelede; iktidar partisi içinde görevli bir şahsın bu şaibe içinde olması, müspet mücadeleyi inançsız hale getirecektir. İnanıyorum ki önümüzdeki günlerde soruşturma derinleştirilip bu konuda kamu vicdanını rahatlatacak kararlar çıkacağını göreceğiz. Görmeliyiz...