Yurtdışında üniversite eğitimi gören Türk vatandaşları eğitimlerini tamamladıktan sonra Yüksek Öğretim Kurumu’na denklik müracaatında bulunuyorlar. Dünyanın çeşitli ülkelerinde eğitim alan Türk öğrenciler denklik müracaatı ve süreci esnasında türlü zorluklar yaşadıklarını ifade ediyorlar. Denklik inceleme işlemlerinin çok uzun sürmesinin yanı sıra verilen RED kararlarının da hem yasalara uygun olmadığı hem de uluslararası anlaşmalara ters düştüğü düşüncesiyle öğrencilerin YÖK’e isyanı çığ gibi büyüyor.
Öğrencilerin isyan ettiği konuların satırbaşları şöyle;
Yurtdışında Hukuk Fakültesi eğitimi almış bir öğrencinin Türkiye’de ki bir hukuk fakültesi ile ders uyumuna bakılıyor. Bu kontrol neticesinde öğrenciye önce Seviye Tespit Sınavı ve bu sınavdan başarılı olunması halinde Türkiye’ye uyumlu olması için öğrenci bir üniversiteye yerleştirilip 8-16 arası fark dersini tamamlaması isteniyor. Fakat ilginç olan şu ki öğrencinin tabii tutulduğu STS’de sorulan sorular bütün dersleri kapsıyor. Yani eğer öğrencinin tüm derslere hâkim olduğu düşünülüyorsa neden fark dersi şartı getiriliyor? Eğer öğrenci bu konulara ve derslere hakim değilse o zaman sanki hepsine hakimmiş gibi STS’ye tabii tutulması saçma değil mi? şeklindeki sorular öğrencilerin isyan ettiği konuların başında yer alıyor.
Özellikle belirtmek gerekiyor ki bu öğrenciler bizim öğrencilerimiz yani bizim vatandaşlarımız. Ama Türkiye’de yabancı öğrencilere gösterilen kolaylıklar, hızlı denklik çözümleri, bazı üniversitelerin yabancılara kontenjan açması gibi durumlar bizim kendi vatandaşlarımızı anavatanında yabancı kılmaktadır. Bu durum toplum vicdanını derinden etkilemektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birden fazla kez bu durumun çözülmesi konusunda verdiği talimatlar da ne yazık ki havada kalmıştır.
Bu durumların hepsini alt alta topladığınızda mağdur öğrencileri ve yakınları; “YÖK devlet içinde devlet gibi özerk bir kurum havasında davranıyor” şeklinde beyanlarda bulunuyorlar.
Denklik süreçlerinde yaşanan tıkanmalar, hukuki olmadığı iddia edilen kararlar dışında bir başka mağduriyet ise bu yıl yapılan STS. Her yıl Anadolu Üniversitesi tarafından müfredata uygun yapılan sınavların bu yıl Hacettepe Üniversitesine verilmesi ve ilgili üniversitesinin yapmış olduğu sınavda alan dışı soruların olması neticesinde sınava giren 467 aday içerisinden sınavı kazanan bir öğrenci bile olamamıştır. Sınava giren bütün adayların sonuç olarak başarısız olması bir adayın bile başarı sağlayamamış olması Hacettepe Üniversitesine karşı tepkiler doğurmuştur. Bu sonuçlar üzerine bilgi almak haklarını kullanmak isteyen adayların; soruların ve cevapların yayınlanması konusundaki tüm talepleri de reddedilmiştir.
Öğrenciler yaşadıklarını düşündükleri haksızlık neticesinde bu duruma çözüm bulmak adına siyasiler, STK’lar ve dernekler aracılığı ile seslerini duyurmaya çalışsa da ortadaki mağduriyetin giderilmesi için ne yazık ki bir adım atılmadığını ifade etmekteler…
Geçtiğimiz gün hızlı bir kararla üniversite sınav barajının anında düşürülmesi sonucu “demek ki YÖK isteyince anında hareket edebiliyor fakat denklik mağduriyeti için en ufak çaba yok” diyen denklik mağdurları yalnız bırakıldıklarını ve sorunlara kulak asılmadığını belirtiyorlar.
Önümüzdeki günlerde YÖK önünde eylem yapmayı düşünen, geleceğin hukukçuları olarak bizlere kulaklarını tıkayan siyasiler ve YÖK’e karşı sesimizi duyurmak zorundayız diyen öğrenciler, 64 bin mağduru temsilen seslerini duyurmaya çalışmaktan geri durmayacaklarını ifade ediyorlar.