Gazetemiz yöneticilerine teşekkür ederek başlamak istiyorum bu haftaki yazıma. Kendilerinin fırsat vermesiyle birkaç haftadır yazılarımı sizinle paylaşıyorum. Bu ülkenin gündemini, siyasi aktiviteleri objektif şekilde yorumlayarak sizlerle buluşturmaya gayret ediyorum. Fakat maalesef ki ülkemizde yorumlarınız ışığında siyasi görüş yaftası yapıştırılmaktadır.
Şimdi bu söylediğimi ve yazımın başlığını daha detaylı anlatmaya çalışacağım. Bizim ülkemizde ne yazık ki tarafsızlığa olan inanç neredeyse yok denecek kadar azdır. Oysa ki siyaseten eleştirdiğim konularda ve yazılarımda tarafsız olarak yanlış gördüğü konulara değiniyorum her hafta.
Eğer mevcut iktidarın bazı hamlelerini başarısız ya da yanlış buluyorsanız bunu dile getirdiğinizde yafta hemen hazır. Muhalifsiniz. Yani yapılmaya çalışılan her hizmete doğru ya da yanlış olsun muhalifsiniz bazılarının gözünde. Oysa iktidarın her yaptığı tartışmaya kapalı şekilde ise yani her adım doğru ise neden seçimler var? Ya da neden tartışıyoruz ki? Babadan oğula devam etsin ülkeyi yönetme biçimi? Ya da tam tersi muhalif partilerin icraatlarını eleştirdiğinizde muhalefetin böyle olmaması gerekliliğini savunduğunuzda yine size yapıştırılacak yafta hazır. Yandaşsınız... Keşke bizim ülkemizde yeni bir siyasi anlayış dünyaya gelse... Adına kucaklayıcı hareket desek hatta... Ne kadar güzel olmaz mıydı? Yani
bir insan dini değerlerine bağlı olduğunda onun adı hemen sağcı olmasa. Ya da milli duygularla cumhuriyetçi anlayışa bağlı olduğunda adı hemen solcu olmasa...
Hayal gibi görünen unsurları bünyesinde ve tüzüğünde buluşturabilecek birileri olsa ülkenin tamamını kucaklayabileceğine eminim. Bir insan Müslüman olup Atatürkçü olamaz mı mesela? Neden sanki bunlar birbirine tezat kavramlarmış gibi algı var ülkemizde?
Hepimizin siyasi görüşü var elbette. Bunlar bizim zenginliklerimiz ve demokrasinin güzelliği. Fakat yaşam biçimine göre siyasi görüş yaftası, inançlar ışığında siyasi görüş yaftası ne yazık ki bize zarardan öte bir şey getirmemiştir yıllardır, insanlara bunu izah etmeye çalışırken bazen tepkiyle karşılaşmakta gayet doğal. O yüzden çok sevdiğim bir sözü yazımın başlığına attım, insanları cehaletten uyandırmaya çalıştığınızda ilk tepki kızgınlıktır. Olsun neticesinin ne olacağı konusundaki inanç, yolda karşılaşılan olumsuzluklara değecektir. isteyen istediği siyasi görüşü paylaşacak, istediği lidere gönül verecek, bu minvalde teşkilatçılık çalışmaları yapacak fakat bir başka görüşe de saygı gösterip aynı hedeflerde buluşmak mümkün olabilecek. Sanırım aydınlık geleceğe ulaşmanın yolu buradan geçecek... Farklılıklarımızı yaftalamak yerine bunların zenginliğimiz olduğunu fark ettiğimiz gün ülkemiz ve yurttaşlarımız için dönüm noktası olacaktır. Ağır siyasi rekabetin yerini huzura ve doğruyu bulmaya bırakacağına inanıyorum.
Siyasi liderlerimizden yol gösterici olmasını beklediğimiz, ağır hakaret ve suçlamaların olmadığı konuşmalar beklediğimiz, gerçekten tüm farklılıklarla kucaklayıcı olmalarını beklediğimiz dünyaya doğru yol almak dileğiyle...
Sağlıcakla kalın...