Son Dönem olan bitenler hem ülkenin motivasyonuna hem de iktidara kan kaybettirdiği çok aşikar.
Ne demek istediğimi kısa kısa izah edeyim. Güç ve yönetim erkini elinde bulunduran iktidarın hizmetlerini gölgede bırakan gelişmeler yaşanıyor bakanlıklarda… Şöyle ki
TİCARET BAKANLIĞI ; Daha önceki yazılarımda bahsettiğim Ticaret Bakanlığında yaşanan dezenfektan satış krizi malumunuz… Eski bakan Ruhsar hanım bakanlığına aldığı dezenfektanları eşinin şirketinden alması ve bu alımı ihale açmak yerine doğrudan temin yoluyla satın alması ve dahası teklif alınan diğer iki firmanın açıklanmaması toplum vicdanını rahatsız etmişti. Sebebi bundan mıdır bilinmez ama bu eylemin ortaya çıkmasının ardından ilgili bakanın görevden alınması biraz olsun yaptırım hissi verdiğinden bu kararı çok yerinde bulduğumu beyan etmeden geçemeyeceğim.
ULAŞTIRMA BAKANLIĞI; Rize’de günlerdir mücadelesi verilen İşkence deresi bölgesinde halkın isyanı ortada. Kum Ocağı yapılması planlanan bölge doğanın kalbi. Bölgede yaşayan insanlar köylerini dinamitlere kurban gitmesini istemediğini çığlık-çığlık haykırıyor ama ne yazık ki ilgili bakanlık kulağını kapatmış durumda. Burada toplum vicdanını rahatsız eden bir diğer durum ise bu bölgede yapılması planlanan şantiye sahibi olan inşaat firmasının birçok spekülasyonda adı geçen Cengiz İnşaat firması olmasıdır. Bu firma hakkında çeşitli söylemlerin bulunması sebebiyle bölge halkının en büyük tepkisi “bizi müteahhitlere değişmeyin” tepkisidir.
Tarım ve Orman Bakanlığı; Ülkemizin kalbi durumunda olan ormanlarımızın korunma görevi bilindiği üzere ilgili bakanlığın görevi altındadır. Ormanlarımızda meydana gelebilecek yangınlara önlem olarak mayıs-eylül ayları arasında yangın söndürme uçaklarının kiralanması ile ilgili ihaleler açılıyor. Son iki yıldır bu ihaleyi Rus firma alıyor. Ülkemiz kiraladığı 3 uçak için günlük 1,3 Milyon Lira ödeyecek. Evet ne yazık ki yanlış duymadınız 153 gün için toplam 203 milyon lira ödeyeceğiz. Burada enteresan iddialar var. Bakanlık ne yazık ki ihale sonuçlarını açıklamıyor. Net bilgiler verilmiyor. Ama toplum vicdanını en çok rahatsız eden konu da şu ki bu yangınlarla mücadele etme kabiliyetine sahip kendi uçaklarımız var. THK’ya ait uçaklarımız yıllardır hangarlarda bekliyor. İddialara göre kendi uçaklarımızın su taşıma kapasitesi 4,9 ton. Fakat iki yıldır ihale şartnamesine 5 ton şartı ekleniyor. Yani 100 kg yüzünden THK ihalelere giremiyor. Uçaklar hangarlarda beklemeye terk ediliyor. Orman Bakanı Pakdemirli’ye bu durum sorulduğunda sayın bakan THK’nın uçaklarının hazır ve yeterli olmadığını beyan etmişti. Fakat ne yazık ki THK’ya kayyum olarak atanan AKP’li eski bakan Cenap AŞÇI bu durumun doğru olmadığı dile getirmiş ve THK uçaklarının hazır olduğuna dair beyanları olmuştu.
İçişleri Bakanlığı; Günlerdir tüm medyada yer alan Sedat Peker olayına değinerek yazımı sonlandırmak istiyorum. Her fırsatta İçişleri Bakanı Sayın SOYLU ve Mehmet AĞAR hakkında açıklamalar ve suçlamalarda bulunan Sedat Peker’in beyanlar doğru veya yanlıştır bunu biz bilemeyiz ayrıca devletimizin bakanına da sahip çıkıp süreci sükunetle takip etmek gerekliliğini düşünüyorum. Fakat neden ilgili suçlamalarla ilgili savcılıklar devreye girmiyor? Yapılan suçlamalara karşı sessiz kalındığında toplumun aklına farklı soru işaretlerinin geleceği ve iddiaların inandırıcılığının artması kimseyi endişelendirmiyor mu? Adres göstererek isim verilerek yapılan suçlamalar karşısında net irade koymamak iktidarı yani hükümeti itibarsızlaştırmasından kimse endişe etmiyor mu?
Sevgili okuyucular yazımı sonlandırırken bilmenizi isterim ki ilgili bakanlıklarda yaşanan bu tatsız gelişmeler ülkemizin tamamını her kulvarda etkilemektedir. Hemşerimiz olduğu için övdüğümü düşünebilirsiniz ama asla öyle değil mesela Çevre Şehircilik Bakanlığı ve sayın Bakan Murat KURUM hakkında neden en ufak bir şaibe duymuyoruz? Demek ki görev ahlakı ve insani duyguların ön planda tutulduğu zamanlarda dürüstlük ve başarı kendiliğinden geliyor.
Toplum vicdanını rahatsız eden eylemlerin içinde bulunan bakanlıklar işte tam da bu yüzden kendisini gözden geçirmeli, iktidara ve ülkeye zarar vermekten kaçınmalı. Eğer bunu başaramıyorlar ise istifanın da çok büyük bir erdem olduğunu söylemek isterim. Sağlıcakla kalınız…