Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Konya Büyükşehir Belediyesi ortaklığında her iki yılda bir düzenlenen 3. Aşçı Dede Ateşbaz-ı Veli Sempozyumu’nun açılış töreni yüksek bir katılım ile NEÜ Nezahat Keleşoğlu Konferans Salonu'nda gerçekleşti. Açılış töreninde konuşma yapan 3. Aşçı Dede Ateşbaz-ı Veli Sempozyum Başkanı NEÜ Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yılmaz Seçim, “Dünyada adına türbe yapılan ilk ve tek aşçı olan Ateşbaz-ı Veli Hazretlerinin anısını yaşatmaktan onur duyuyoruz.
İki yılda bir yapılan sempozyumumuzda, bu yıl 95 bilimsel çalışma sunuldu. Ateşbaz-ı Veli hakkında pek çok yeni bilgiye sahip olmanın yanı sıra gastronomi temelli birçok çalışma literatüre kazandırılmış olacaktır. Konya’nın bir dünya kenti olmasında Ateşbaz isminin önemi anlaşılmalı ve önümüzdeki dönemlerde bu sempozyumun daha fazla büyümesi için tüm çevreler çaba sarf etmelidir. Sempozyumlarımızın gerçekleşmesinde desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu’ya, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’a ve emeği geçen herkese teşekkür ederim” dedi.
TARİHTEKİ İLK AŞÇI OLARAK BİLİNİYOR
Âteşbâz-ı Velî ya da gerçek adıyla Yûsuf bin İzzeddin, (ö. 1285, Karaman) Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin aşçısı ve Mevleviliğin önemli isimlerinden. 13. yüzyılda adına Konya'da bir türbe yapılmıştır. Ayrıca adına kızıl tuğlalardan bir türbe yaptırılan tarihteki ilk aşçı olarak bilinmektedir.
HAYATI
Ateşbaz Veli, Mevlana'nın çağdaşı olup, esas ismi Şemseddin Yusuf, babasının adı ise İzzeddin'dir. Ateşbaz Veli olarak ün yapmıştır. Ateşbaz Veli'nin Bahaeddin Veled ile birlikte Belh'ten veya Karaman'dan geldiği, dergahta yetiştiği rivayet edilir. Ateşbaz, ateşle oynayan demektir. Onun Mevlana ve Mevleviler arasında önemli bir yeri vardır. Ateşbaz makamı bir terbiye ve eğitim makamıdır.
AYAKLARINDAN ÇIKAN ATEŞLE YEMEK PİŞİRDİ
Dünyada adına türbe yapılan ilk ve tek aşçı olan Ateşbaz-ı Veli Hazretleri ile ilgili pek çok menkıbe anlatılır. Bunlardan birisi şöyledir: Bir gün, dergahın mutfağında yemek pişirmek için odun kalmamıştır. Dergahın aşçısı olan Ateşbaz Veli, durumu Mevlana'ya bildirince "Odun kalmadıysa ayaklarını kazanın altına sok da yemeği onunla pişir" der. Ateşbaz emre uyar. Mutfağa gider, ayaklarını kazanın altına sokar ve parmak uçlarından çıkan ateşle yemeği pişirir. Büyükler arasında açık keramet göstermek hoş karşılanmadığından Mevlana, Veli'yi men etmiştir ve ismi Ateşbaz olarak anılmıştır.
TÜRBESİ
Ateşbaz Veli'nin türbesi şehrin 4 km batısında, Havzan semtinin üst tarafında, Yeni Meram yolu üzerinde, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi ' nin güneydoğusunda bulunmaktadır. Türbe klasik Selçuklu kümbetleri tipindedir. Kesme taşlardan sekiz köşeli gövdesi ve tuğla ile örülmüş sekizgen piramit (ehrami) külahı vardır. İki katlı olan türbenin altı cenazelik üstü ibadethanedir.Türbenin kıblesinde küçük pencere üzerindeki kitabesi şöyledir: Bu kabir, merhum, said, şehid, din ve milletin güneşi İzzeddin oğlu Yusufundur.684 senesinin recep ayı ortalarında ölmüştür. Allah (Onu) bağışlasın.