Konya'nın tarihi zenginliklerinden biri olan Karatay Medresesi, 12. yüzyıldan kalma mimarisi ve çini işçiliği ile hem sanatseverlere hem de tarih meraklılarına hitap ediyor. Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykâvus döneminde 1251 yılında Emir Celâleddin Karatay tarafından yaptırılan medrese, bugün Çini Eserler Müzesi olarak ziyaretçilerini kabul ediyor.
SELÇUKLU DÖNEMİNİN MİMARİ İNCİSİ
Medrese, Selçuklu döneminin önemli yapılarından biri olarak öne çıkıyor. Giriş kısmındaki gök ve beyaz mermerden yapılmış kapı, Selçuklu taş işçiliğinin eşsiz örneklerinden biridir. Medresenin iç mekânları ise mozaik ve plaka çinilerle kaplanmış olup, binanın kubbesi ve tonozlarında da dikkat çeken ayetler ve hadisler işlenmiştir. Medresenin güneydoğusundaki hücrede ise Celâleddin Karatay’ın türbesi yer alıyor.
1955'TE MÜZE OLARAK KAPILARINI AÇTI
Karatay Medresesi, 1955 yılında Çini Eserler Müzesi olarak ziyarete açıldı. Müze, Anadolu Selçuklu devri çini işçiliğinde önemli bir yere sahip ve ziyaretçilerine Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerine ait çini ve seramikler sunuyor. Özellikle Kubad-Âbâd Sarayı çinileri, alçı süslemeler, çini tabaklar ve kandiller gibi eserler müzede sergileniyor.
RESTORASYON ÇALIŞMALARIYLA YENİLENEN GÖRÜNÜM
Müze, son yıllarda yapılan restorasyon çalışmalarının ardından daha modern bir sergileme düzenine kavuştu. 2006-2008 yılları arasında gerçekleştirilen kurtarma kazıları ve restorasyon çalışmaları ile medrese, geçmişine uygun şekilde yenilendi. Ziyaretçiler, bu eşsiz yapıyı daha iyi keşfetmek için artık daha fazla imkan buluyor.
MÜZE, TARİH VE SANAT TUTKUNLARINI BEKLİYOR
Karatay Medresesi ve Çini Eserler Müzesi, Konya'nın tarihi ve kültürel mirasını yaşamak isteyenler için ideal bir adres. Şemsitebrizi Mahallesi, Ankara Caddesi üzerinde bulunan müze, hem yerli hem de yabancı turistler tarafından ilgiyle ziyaret ediliyor.