15 Temmuz 2016 gecesi Türkiye, tarihine kara bir leke olarak geçen ancak demokrasiye olan bağlılığının simgesi haline gelen olaylara tanıklık etti.
Gecenin sessizliği, saat 22:30 civarında Ankara semalarında duyulan F-16'ların alçaktan uçmasıyla birlikte yarılan. Genelkurmay Karargahı'nda başlayan silah sesleri, ülkeyi büyük bir belirsizlik ve endişe içine sürükledi.
Saatler ilerledikçe, İstanbul'un Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri kapatıldı, çatışma haberleri yayıldı. Türkiye'nin dört bir yanında, halkın demokrasiye olan bağlılığı ve direnci, darbecilere karşı cesur bir duruş sergiledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te olması, darbe girişiminin seyrini belirleyen önemli bir detay olarak öne çıktı.
Saat 00:24'te Cumhurbaşkanı'nın canlı yayında halka seslenmesi, demokrasi nöbetinin başlangıcı oldu. Meydanlara inen binlerce insan, demokrasiye sahip çıkmak için bir araya geldi. Ancak darbecilerin hain planları devam ediyor, Ankara semalarında jetlerin bombalama sesleri yankılandı.
Gün aydınlanmaya başladığında, Türkiye'nin çeşitli noktalarında hainlerin tasfiye edilmesi, demokrasi adına bir zafer olarak kabul edildi. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın kritik bir dönemde kurtarılması, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki vatansever unsurların direnişini ve darbe girişiminin başarısızlığını simgeliyordu.
Gece boyunca bombalanan Meclis, darbe sonrası ilk toplantısını olağanüstü şekilde gerçekleştirdi. Başbakan Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğindeki Türkiye, demokratik değerlerine olan bağlılığını gösterdi ve hızla toparlandı. Darbe girişimi, halkın cesareti ve kararlılığı sayesinde 24 saat bile sürmeden başarısızlığa uğradı.
251 şehit verilen o karanlık gecede, Türkiye'nin demokrasi mücadelesi tüm dünyaya örnek oldu. Ülke, bir kez daha demokrasisine, milli iradesine sahip çıktı ve geleceğe umutla baktı.