İstanbul’da 2009 yılında işlenen Münevver Karabulut cinayeti, Türkiye’nin en çok konuşulan adli olaylarından biri olarak tarihe geçti.
Bu trajik olayda "3" rakamı, hem cinayetin süreci hem de sonrasında dikkat çeken bir rol oynadı. İşte cinayetin seyrinde "3" rakamının öne çıktığı noktalar:
Cinayet Tarihi: 3 Mart 2009
Münevver Karabulut, 3 Mart 2009 tarihinde Cem Garipoğlu tarafından vahşice öldürüldü. Bu tarih, cinayetin toplumda şok etkisi yaratması açısından önemli bir yer tutuyor. Olay, aradan geçen yıllara rağmen unutulmamış ve her 3 Mart’ta tekrar hatırlanmıştır.
Cem Garipoğlu’nun Kaçış Süresi: 3 Ay
Cem Garipoğlu, cinayetin ardından kayıplara karışmış ve tam 3 ay boyunca polis tarafından aranmıştır. Türkiye’de büyük bir arama kampanyası başlatılmış, medya ve halk, bu süre boyunca zanlının bulunması için yoğun bir baskı uygulamıştır. Garipoğlu, 3 ay sonra teslim olmuş ve yargı süreci başlamıştır.
Yargı Sürecinde 3 Yıl
Cinayetin ardından süren dava ve yargı süreci 3 yıl boyunca Türkiye gündemini meşgul etti. 2011 yılında kararın açıklanmasıyla birlikte, olayın hukuki boyutu sona ermiş olsa da cinayet, toplum hafızasında derin bir iz bırakmaya devam etti.
Mezarının Açılışı 3 Ekim
3 rakamına takıntılı olduğu bilinen Cem Garipoğlu'nun mezarının açılışı 3 Ekim tarihine denk geldi.
Cem Garipoğlu, cinayeti 3 Mart tarihinde işlemiş, bilgisayarında 3 rakamı geçen dosyalar açmış, Münevver Karabulut'un doğum günü 7 Mart olmasına rağmen aralarındaki mesajlaşmalarda 3 Mart yazdığı ve Karabulut'un da "Aklı gene 3'te kalmış" cevabını verdiği tespit edilmişti.
Garipoğlu cinayeti, vahşeti ve adaletin yavaş işleyişi ile uzun süre hafızalardan silinmezken, "3" rakamı, bu olayın önemli dönüm noktalarında dikkat çeken bir sembol olarak hafızalara kazındı.