Bakan Tekin, herhangi bir ülkenin eğitim modelini doğrudan almanın ülke egemenliği açısından tartışmalı olduğunu belirtti.
"Eğitimde özgün bir model şart"
Bakan Tekin, eğitim sistemlerinde sürekli değişimin ve yeniliğin önemine değinerek, "Eğitim sistemimiz durağan kalamaz. Değişim taleplerine yanıt veremezsek sistemimiz aksar ve sorunlar büyür" dedi. Eğitimdeki değişimlerin konjonktürel değil, bilimsel temellere dayanması gerektiğini ifade eden Bakan, "Türkiye’nin kendi kadim medeniyet değerlerine dayalı bir eğitim modeli geliştirmesi gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.
"Türkiye’ye özgü eğitim modeli mümkün"
Bazı eleştirilerin Türkiye’nin kendine has bir eğitim modeli geliştiremeyeceği yönünde olduğunu belirten Tekin, "1 milyon 200 bin öğretmenimiz ve 200 bin akademisyenimiz var. Bu insan kaynağıyla özgün bir model geliştiremeyeceğimizi söylemek kabul edilemez" dedi. Tekin, yurtdışındaki bazı eğitim modellerine hayranlık duymanın sorgulanması gerektiğini ve eğitimde başka ülke modellerine bağımlı kalmanın iyi niyetli bir yaklaşım olmadığını dile getirdi.
Müfredatta yeni kavramlar
Bakan Tekin, eğitim müfredatında yapılan değişikliklere de değinerek, tarih kitaplarında kullanılan "tehcir" gibi bazı ifadelerin pedagojik açıdan sorunlu olduğunu ve değiştirdiklerini belirtti. Ayrıca, "mavi vatan" ve "gök vatan" gibi kavramların müfredata eklendiğini ve bu değişikliklerin bazı kesimlerin tepkisini çektiğini ifade etti.
"Selçuklu da bizimdir, Osmanlı da, Cumhuriyet de"
Tekin, tarihe bütüncül bir perspektifle bakılması gerektiğini vurgulayarak, "Selçuklu da Osmanlı da Cumhuriyet de bizimdir. Birini sevip diğerine karşıt olma anlayışını reddediyoruz" dedi.
Yeni eğitim modelinin her yönüyle iyi kurgulandığına inandıklarını söyleyen Tekin, eleştirilere rağmen doğru bildikleri yolda ilerlemeye devam edeceklerini belirtti. "Başkalarının övgüsüne ihtiyacımız yok, sosyal medyada övülmek yerine yapıcı eleştirileri tercih ederim" sözleriyle konuşmasını noktaladı.