Sınavda odaklanmak için kahve ve enerji içeceklerine yönelen adayların, bu içeceklerin enerji sağlamadığını, sadece yorgunluk hissini bastırdığını ve aşırı tüketimin istenmeyen yan etkilere yol açabileceğini unutmaması gerekiyor. Uzmanlar, kafein alımının sınavdan en az 1 saat önce ve tok karnına yapılmasını öneriyor.
YKS'ye günler kala, öğrencilerin sınav öncesi ve sırasında bilişsel performanslarını artırmak amacıyla sıklıkla başvurduğu kahve ve enerji içecekleri mercek altına alındı. Üsküdar Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nden Arş. Gör. Ekin Çevik, kafeinli içeceklerin etkileri ve olası riskleri hakkında önemli bilgiler verdi.
Kafein: Geçici Bir Yanılsama mı, Gerçek Enerji mi?

Ekin Çevik, kafeinin dünya çapında en yaygın kullanılan merkezi sinir sistemi uyarıcısı olduğunu ve yorgunluk hissini geçici olarak bastırdığını belirtti. Çevik, "Kafeinin uyarıcı etkileri, tüketiminden yaklaşık 15-30 dakika sonra başlar ve birkaç saat sürebilir. Ancak enerji dediğimiz şey aslında vücudun gerçek besinlerle sağladığı yakıttır. Kahve ya da enerji içecekleri, enerji sağlamaz; sadece yorgunluk hissini bastırır. Bu da geçici bir yanılsamadır." diyerek, kafeinli içeceklerin gerçek bir enerji kaynağı olmadığını vurguladı.
Aşırı Kafein ve Şeker: Çarpıntıdan Odaklanma Güçlüğüne!
Fazla miktarda kafein tüketiminin sınav sırasında çarpıntı, terleme, huzursuzluk ve kaygı gibi istenmeyen etkilere neden olabileceğine dikkat çeken Çevik, enerji içeceklerindeki taurin gibi bileşenlerin yüksek dozda tüketildiğinde tam tersi bir etkiyle yorgunluk ve kaygı yaratabileceğini ifade etti.
Hazır kahveler ve enerji içeceklerinde bulunan yüksek miktardaki şekerin de sınav performansı üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini belirten Çevik, "Basit şekerlerin hızla kana karışmasıyla başlayan ani enerji artışının ardından gelen hızlı insülin salınımı, kan şekeri seviyesini düşürür ve çöküş (crash) olarak adlandırılan ani yorgunluk, halsizlik, sinirlilik ve odaklanma güçlüğü ile sonuçlanır." uyarısında bulundu. Bu durumun sınav sırasında bilişsel performansı ciddi şekilde bozabileceği belirtildi.
Güvenli Kafein Tüketimi ve Öneriler
Ekin Çevik, kafein alımı için önerilen güvenli üst limitin günlük 400 mg olduğunu, bunun da yaklaşık 2-3 kupa filtre kahveye denk geldiğini hatırlattı. Kalp ritim bozukluğu, hipertansiyon ve anksiyete gibi sağlık sorunları olan bireylerin kafein tüketimini 100-200 mg/gün ile sınırlandırması gerektiğini ekledi. Özellikle enerji içeceklerinin porsiyon başına yüksek kafein ve şeker içerebildiği için düzenli kullanımlarının kesinlikle önerilmediği, sadece tek seferlik ve düşük dozda tüketimlerinin tavsiye edildiği belirtildi.
Çevik, öğrencilere yönelik en önemli tavsiyesini ise şöyle dile getirdi: "Kahve ya da enerji içeceklerinin, özellikle sınavdan en az 1 saat önce ve tok karnına alınması önerilmektedir." Ayrıca, bu içeceklerin bilinçsiz tüketiminin uzun vadede uyku düzeni bozuklukları, stres hormonlarının artması ve öğrenilen bilgilerin kalıcılığının azalması gibi olumsuz sonuçlara yol açabileceği vurgulandı.
Enerji İçeceklerine Yaş Sınırı: Bazı Ülkelerde 18 Yaş Altına Yasak

Ergenlik döneminin beynin ve sinir sisteminin gelişimi açısından kritik olduğunu belirten Çevik, enerji içeceklerinin bu yaş grubunda aşırı tüketiminin kalp çarpıntısı, tansiyon dalgalanmaları, uyku bozuklukları, sinirlilik, anksiyete ve bağımlılık riski gibi kısa vadeli etkilerin yanı sıra, uzun vadede beyin gelişimini ve stresle başa çıkma kapasitesini olumsuz etkileyebileceğini kaydetti. Araştırmaların, tek bir enerji içeceğinin bile gençlerin büyük bir kısmını güvenli kafein sınırının üzerine taşıyabildiğini gösterdiğini ve bu nedenle bazı ülkelerde enerji içeceklerinin 18 yaş altına satışının yasaklandığını hatırlattı.
Sınav Başarısı Düzenli Uyku ve Dengeli Beslenmeden Geçiyor
Ekin Çevik, sözlerini "Kahve ve enerji içeceklerinin, doğru miktar ve zamanda tüketildiğinde kısa süreli uyanıklık sağlayabildiğini vurgularken, sınav başarısının temeli; düzenli uyku, dengeli beslenme ve sağlıklı bir çalışma planından geçmektedir. Geçici çözümler yerine kalıcı alışkanlıklar oluşturmak hem zihinsel hem de fiziksel sağlık için en güvenli yoldur" diyerek tamamladı.