Günahtan kaçınmak sevaptan önce gelir
Bir haramdan kaçmak, milyonlarca nafile namaz kılmaktan evladır. Haram işleyerek farz, mekruh işleyerek sünnet yapılmaz. Günahtan kaçmak ibadet yapmaktan önce gelir
Dinimizde, günahtan kaçınmak, sevap kazanmaktan önce gelir. Hadis-i Şerifte buyruluyor ki: “Az bir haramdan kaçmak, 80 bin nafile hac sevabından efdaldir.” (Deylemi) Bir Hadis-i Şerifte, “Çok az bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların nâfile ibadetleri toplamından daha iyidir” buyruluyor. Her günah, Allaha isyan olduğundan, büyüktür; fakat bazısı, bazısına göre küçük görünür. Bir küçük günahı yapmamak bütün cihanın nafile ibadetlerinden daha sevaptır, çünkü nafile ibadet yapmak farz değildir. Günahlardan kaçınmaksa farzdır. (Rıyad-un-Nasıhin)
GÜNAH KESİN OLARAK YAZILIYOR, İBADETİN SEVABI İSE KESİN DEĞİL
Sual: Sevapların günahları sileceğini öğrenince, günah işleme cesaretim arttı. “Sevaplarım, günahlarımı siler, günahsız ölürüm” diye düşünüyorum. Yaptığım yanlış mı?
Evet, çok yanlıştır. Sevapların günahları sildiği doğrudur, ama böyle düşünerek günah işlenmez. Hangi günah olursa olsun, işlenince günah olarak kayda geçiyor. Sevaba gelince, kıldığımız namazların, tuttuğumuz oruçların ve diğer ibadetlerimizin kabul olduğu kesin değildir, ama işlenen günahların yazılması kesindir.Önemli bir husus da şudur: “Günah işleyenin ibadetleri sahih olursa da, kabul olmaz. Yani namaz kılıyorsak namaz borcundan, oruç tutuyorsak oruç borcundan kurtulmuş oluruz, ama ibadetlerimize sevap verilmediği için günahlarımızı silemez. ‘Ben namazımı da kılarım, gıybetimi de yaparım, içkimi de içerim, ikisi ayrı şeydir’ demek yanlıştır. Namazın sevabı belki yazılmaz, ama gıybetin, içkinin günahı yazılır. Demek ki, günah kesin olarak yazılıyor, ibadetin sevabı ise kesin değildir. Her günahtan kaçmalıyız ki, ibadetlerimizin sevaplarına kavuşabilelim.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.