'Siyasi partiler terör örgütü ile aralarına net çizgi koymalı'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Türkiye'deki bütün siyasi partilerin, terör örgütü ile aralarına net çizgi koymaları lazım. Amasız, lakinsiz, fakatsız" dedi

'Siyasi partiler terör örgütü ile aralarına net çizgi koymalı'
Yayınlanma:

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin bugün zor bir süreçten, bir toplumsal barış sınavından geçtiğini belirtti.

"Teröre karşı çıkıyoruz, elbette karşı çıkacağız, terörü lanetliyoruz, elbette lanetleyeceğiz, ellerimizde bayraklarla sokaklara çıkıyoruz terörü lanetlemek için, elbette çıkacağız, hiçbir sorunumuz yok burada" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Ama bütün bunları yaparken terör örgütünün beklentilerine uygun davranışlarından özenle kaçınacağız. Onun beklentilerinden kaçınacağız. O toplumu ayrıştırmak istiyor, bölmek istiyor, bölünmeyeceğiz ve ayrışmayacağız. Bayrağımızı alacağız, elbette almalıyız, terörü lanetleyeceğiz, elbette lanetleyeceğiz. Bizi biz yapan bütün değerlerimize sahip çıkacağız, elbette sahip çıkacağız. Tasada ve kıvançta beraber olacağız, evet tasada ve kıvançta beraber olacağız, her koşulda beraber olacağız. Ama terör örgütünün beklentilerine göre davranır ve provokasyonlara alet olursak Türkiye farklı bir sürecin içine çekilmiş olur. 77 milyon yurttaşımızın bu konuda çok duyarlı olması lazım."

"Provokasyonlara izin vermeyin"

Konuşmasında, özellikle gençlere seslenen Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin umudu, geleceği, annelerin ve babaların umutla besleyip, büyüttüğü gençler, sizin vatan sevginizden hiç kimsenin en ufak endişesi yok. Bayrağımıza olan saygınızı, sevginizi biliyoruz. Ülkenize olan sevgiyi, saygıyı biliyoruz. Ne olursunuz provokasyonlara asla ve asla izin vermeyin. Kendinizi birdenbire o sürecin içinde bulabilirsiniz, bundan özenle kaçının" dedi.

Yolcu otobüslerini "şu veya bu ilin yolcu otobüsü" diye durdurmanın ve taşlamanın doğru olmadığının altını çizen Kılıçdaroğlu, "Bu vatan hepimizin, Diyarbakır da Hakkari de Tekirdağ da Trabzon da bizim. Ayrıştırırsak, 'orası bizim değil' algısını yaratmış, terör örgütünün ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Orası benim ülkem değil mi? Kimlik kontrolü yapmak, etnik kimlik üzerinden kişileri cezalandırmak ortaçağ düşüncesidir, 21'nci yüzyılın ülkesini seven gençlerine yakışmıyor" dedi. 

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Siyasi partilere saldırmak... Siyasi partiler Anayasamıza göre demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Yasalara göre kurulur, kapatılır. Bir siyasi partiyi beğenmeyebilirsiniz, düşüncesini de beğenmeyebilirsiniz, demokratik yollardan gidip oy da vermeyebilirsiniz. Ama yakıp yıkmak sadece ve sadece terör örgütünün değirmenine su taşımak anlamına gelir. Bu provokasyonlar çok tehlikelidir. Ben isterdim ki bu uyarıları, bu ülkenin Cumhurbaşkanı yapsın, ülkemizin birliğini ve bütünlüğünü, kardeşliği savunsun, 'tasada ve kıvançta beraber olduğumuzu' söylesin, 'Ey gençler, provokasyonlardan uzak durun, bu memleket hepimizin' desin. Nazım söylemiş; Bu memleket hepimizin."

"Terör örgütü ile aralarına net çizgi koymaları lazım"

77 milyon vatandaşın, vatansever olduğunu kabul ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Net bir belirleme yapmayı da görev biliyorum. Evet, siyasi partiler vardır ama Türkiye'deki bütün siyasi partilerin, istisnasız bütün siyasi partilerin terör örgütü ile aralarına net çizgi koymaları lazım. Açık ve net... Amasız, lakinsiz, fakatsız. Bunları kabul etmiyoruz. Terör insanlık suçudur, nokta. Hep beraber teröre karşıyız, nokta. Terörü lanetleyeceğiz, nokta. Teröre karşı ortak çaba harcayacağız, nokta. Bunları yaptığımız zaman, biz, biz oluruz. O zaman değerlerimize sahip çıkmış oluruz" diye konuştu.

Dünya görüşlerinin, düşüncelerin farklı olmasının, "ülkemizi sevmeyeceğiz" anlamına gelmeyeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ulusal Kurtuluş Savaşı'nın hep beraber verildiğini anımsattı. Verilemeyecek hesabın, çözülemeyecek sorunun olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, akılla ve mantıkla bütün sorunların çözülebileceğini söyledi.

Terörü lanetlerken, meydanın, halkın gözü, kulağı ve sesi olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, medya üzerine baskıyı asla kabul etmediklerini kaydetti.

"Rahat yatamıyorum"

Hiçbir çocuğun burnunun kanamasını istemediklerini belirten Kılıçdaroğlu, annelerin feryadını akşam yatarken kulaklarında olduğunu, babaların acılarını da yüreğinde hissettiğini ifade etti. Üzüldüğünü ve rahat yatamadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, siyasetçi olarak sorumluklulukları bulunduğunun altını çizdi.

Türkiye'nin tam tersi bir sürecin içerisine sokulduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bu sorunu çözmek için eğer bir masa kurulacaksa o masanın parlamentoda olması lazım. Sorunun çözümü konusunda, toplumsal barışı sağlama konusunda en tutarlı görüşleri biz ortaya koyduk. En sağlıklı görüşleri biz ortaya koyduk. Çünkü biz akılcıyız. Aklın üstünlüğüne inanırız. Ortak akla inanırız. Onlar ortak akla değil üst akla inanıyor, o üst akıl da Türkiye'yi bu hale getirdi."

Muhabir: Eda Ünlü Özen, Mehmet Tosun, Yıldız Aktaş

 

Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.