Özboyacı: Avrupa 1’den büyüktür herhalde

AK Parti Konya Milletvekili Selman Özboyacı, Avrupa Parlamentosu’nda açıklamalarda bulundu. Özboyacı yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Genç bir milletvekili olarak Türkiye’nin gençlerinin görüşünü aktarmak istiyorum ki; Türkiye nüfusu gittikçe gençleşen bir ülke. AB’ye girmeye aday ülke olma konusunda gençlerde hiçbir tereddüt yok. Şöyle bir yaygın kanaat ve maalesef bir alışmışlık var; Türkiye’nin gençleri AB’nin bizi oyaladığını düşünüyor. Belli başlı aşamadığımız konular var. Bu konular önümüze set olmaya devam ediyor. Biz çok daha hızlı yürütebileceğimiz bir ortaklık sürecini maalesef belli başlı basmakalıp konulara takılıp kaldığımız için aşamıyoruz.

Dijital dönüşüm, iklim, enerji ve AR-GE alanlarında hem AB’nin hem de Türkiye’nin karşılıklı fayda sağlayabileceği çok ciddi başlıklar var. Oyalandığımız ve kaybettiğimiz süre geri döndürülemez bir şekilde önemli. Ortaklığımız hız kazanmalı. Yoksa bu kaybettiğimiz süreyi bir daha bulamayabiliriz. Bu görüşmeleri zehirlememek lazım. Çok olumlu ve pozitif bir ortam var. Zaten Türkiye’nin gençlerinin de düşündüğü gibi oyalanıp kaldığımız belli meseleleri aşıp, nasıl ilerleyebiliriz gibi süreçlere bakmamız lazım.

Bazı ülkelerin bakış açısı tüm Avrupa’nın bakış açısı olamaz. Ben buna inanmıyorum. Bazı ülkelerin gündemi tüm Avrupa’nın gündemiymiş gibi bize sunulmamalı. Biliyorsunuz; bizim Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ile alakalı ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diye bir tezimiz var. Ben bunun yanına naçizane ufak ‘Avrupa 1’den büyüktür herhalde’ diye bir ekleme yapmak istiyorum.

Dijital dönüşüm ve yeşil mutabakat mesafe kat edebileceğimiz önemli konular. Doğal gaz arzında ve yenilenebilir enerji alanında Türkiye’nin ciddi bir potansiyeli var. Bu konularda yapacağımız iş birlikleri her iki tarafa da ciddi katkılar sağlayacak.

Somut bir öneri sunup, konuşmamı bitirmek istiyorum. Gaz arzı, yeşil hidrojen ve yenilenebilir enerji alanlarında görüşmelerin tekrar başlayabilmesi adına özellikle enerji alanında 6 senedir devam ettirilemeyen yüksek düzeyli diyalog mekanizmasının da muhakkak canlandırılması gerektiğini düşünüyorum.”