TÜSİAR'ın Türkiye Gündem Araştırması'na göre her 10 kişiden 6’sı Türkiye’de erken genel seçim yapılması gerektiğini düşünüyor. Özellikle ekonomik sorunlar ve siyasal güvensizliklerin öne çıktığı bu dönemde, erken seçim talebi halkın mevcut yönetime olan güvenini yeniden test etme isteğini ortaya koyuyor.
Araştırmada, erken seçime karşı çıkanların oranı ise %37,02 olarak belirlendi. Bu kesim, mevcut hükümetin görev süresini tamamlaması gerektiğini savunuyor. Kararsız seçmen oranı ise yalnızca %1,7 ile oldukça düşük seviyede kaldı.
TÜİK verimline uyumlu bir şekilde gerçekleştirilen araştırmaya katılanların cinsiyet dağılımı %51,2 erkek ve %48,8 kadın olarak kaydedildi. Katılımcıların yaş gruplarına göre dağılımı ise TÜİK’in Türkiye geneli yaş istatistiklerine uyumlu şekilde belirlendi.
Buna göre, katılımcıların %15,5’i 18-24 yaş aralığında, %20,5’i 25-34 yaş aralığında, %20,3’ü 35-44 yaş grubunda, %17,3’ü 45-54 yaş grubunda, %26,4’ü ise 55 yaş ve üzerindeki bireylerden oluştu.
6 Soruda Türkiye'nin Seçimi
Halkın gözünden Türkiye’nin sorunları ve siyasi eğilimleri
Katılımcılar 'Türkiye'nin en önemli sorunu nedir?' sorusuna %61 oyla Ekonomik kriz, yoksulluk, enflasyon ve hayat pahalılığı dedi. %11,7 oranıyla adalet sistemi, yargı bağımsızlığı ve yolsuzluk ikinci sırada yer alarak, halkın hukukun üstünlüğü konusundaki endişelerini gözler önüne serdi.

Her 10 kişiden 8’i Belediye Başkanları, Milletvekilleri ve yöneticilerin yolsuzluk yapabileceğine İnanıyor

Kamuoyu araştırmasında, seçilmiş yöneticilere duyulan güvenin ciddi ölçüde sarsıldığı ortaya çıktı. Katılımcılara yöneltilen “Türkiye'de seçilmiş belediye başkanları, milletvekilleri ve yöneticilerin yolsuzluk yapabileceğine inanıyor musunuz?” sorusuna verilen yanıtlar, kamuoyunda derin bir güven krizine işaret etti.
"Hayır, inanmıyorum" yanıtını verenlerin oranı sadece %14,83’te kalırken, toplumun küçük bir kesimi ise bu konuda kararsız olduğunu belirtti.
TÜSİAR’ın değerlendirmesine göre “Katılımcıların büyük çoğunluğunun yolsuzluk ihtimaline inanması, Türkiye’de kamu kurumlarına duyulan güvenin alarm seviyesine ulaştığını göstermektedir. Bu durum, şeffaflık, denetim ve hesap verebilirlik ihtiyacının toplumun geniş kesimleri tarafından güçlü biçimde talep edildiğini ortaya koymaktadır. Elde edilen veriler, sadece mevcut yönetime değil, genel anlamda siyasal sisteme olan güvenin yeniden inşa edilmesi gerektiğine işaret etmektedir” açıklamasında bulundu.
Her 10 kişiden 6’sı “İmamoğlu Davasında Siyasi Etki Var” diyor!

Türkiye genelinde 3.177 kişiyle gerçekleştirilen “Türkiye Gündem Araştırması”, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargı sürecine ilişkin kamuoyu algısını gözler önüne serdi.
Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların yaklaşık %60’ı, İmamoğlu’nun yargılanma sürecinde siyasi etki olduğunu düşünüyor. Bu oran, halkın önemli bir kesiminin yargı süreçlerinde tarafsızlık ve bağımsızlık ilkesine dair ciddi soru işaretleri taşıdığını ortaya koyuyor.
Öte yandan, %37,02’lik bir kesim sürecin hukuki normlara uygun şekilde yürütüldüğüne inanırken, kararsızların oranı yalnızca %2,74’te kaldı.
Araştırma verilerini değerlendiren TÜSİAR yetkilileri, şu açıklamada bulundu: “Bu bulgular, Türkiye’de adalet sistemine duyulan güvenin kırılgan bir zeminde seyrettiğini göstermektedir. Özellikle kamuoyunun yoğun ilgi gösterdiği, siyasi figürleri ilgilendiren davalarda, yargının bağımsızlığına yönelik kuşkular artmaktadır. Bu durum, hukuk devleti ilkesinin sürdürülebilirliği açısından ciddiyetle ele alınması gereken bir uyarıdır.”
'Terörsüz Türkiye', barış sürecine halk inanmıyor

Kamuoyu, hükümetin “Terörsüz Türkiye” hedefi kapsamında yürüttüğü çalışmalara toplumun ne ölçüde güvendiği mercek altına alındı. Katılımcılara yöneltilen “Hükümetin ‘Terörsüz Türkiye’ çalışmaları kalıcı barışa ulaşmada yeterli olur mu?” sorusu, mevcut politikaların halk nezdinde nasıl algılandığını ortaya koydu.
Araştırma bulgularına göre toplumun neredeyse yarısı (%48,82), hükümetin mevcut terörle mücadele politikalarının kalıcı barış için yeterli olmadığı görüşünde. “Evet” diyenlerin oranı %25’in altında kalırken (%24,93), “Kısmen” diyen %16,90’lık kesim ise politikalara sınırlı güven duyduğunu belirtti. “Emin değilim” yanıtını veren %9,35’lik kesim ise belirsizlik içinde olduğunu ifade etti.
Araştırmaya ilişkin yapılan değerlendirmede, “Elde edilen veriler, kalıcı toplumsal barışa ulaşmak için yürütülen çalışmaların geniş halk kesimleri tarafından yeterli bulunmadığını göstermektedir. Toplumun önemli bir kısmı, terörle mücadele stratejilerinin uzun vadeli çözüm üretme kapasitesi konusunda şüphe taşımaktadır. Bu tablo, devletin hem güvenlik politikalarını hem de toplumsal kapsayıcılığını yeniden gözden geçirmesi gerektiğine işaret etmektedir” ifadelerine yer verildi.
Son Araştırma Sonuçları: CHP Zirvede, AK Parti İle Fark Kapanıyor

Türkiye genelinde yapılan son kamuoyu yoklamasında CHP, %33,7 oy oranıyla birinci parti olarak öne çıktı. AK Parti ise %30,1 ile ikinci sırada yer alırken aradaki fark sadece %3,6’ya geriledi.
DEM Parti (HDP) ve MHP, %7,9 ve %7,8 oy oranlarıyla orta sıralarda birbirine oldukça yakın konumda bulunuyor. Bu tablo, Kürt ve milliyetçi seçmen bloklarının belirginliğini koruduğunu gösteriyor.
İYİ Parti ise önceki seçimlere kıyasla önemli bir düşüş yaşayarak %5,6 seviyesine geriledi. Buna karşın, Yeniden Refah Partisi (%4,5) ve Zafer Partisi (%4,4) gibi yeni ya da yükselişte olan partiler kayda değer destek topladı.
Siyasal Yönelimde Parçalanma ve Alternatif Arayışı
Araştırma yetkililerine göre: Türkiye seçmeninin geleneksel blokların dışına çıkmaya açık olduğunu ve mevcut siyasi yapıya yönelik memnuniyetsizliğin geniş kitlelerde alternatif arayışını tetiklediğini ortaya koyuyor.
“CHP’nin birinci parti konumuna yükselmesi seçmen algısındaki değişimin devam ettiğini gösterse de, aradaki farkın daralması siyasetteki dengelerin hâlâ kırılgan olduğunu ortaya koyuyor. Kararsız seçmen ve küçük partilere yönelen oyların yüksek olması, siyasi partilerin önümüzdeki dönemde söylem ve stratejilerini yenilemelerini zorunlu kılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.