Konya dev buluşmaya ev sahipliği yaptı! MHP bölge teşkilatları Konya'da buluştu

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Konya’da 2024’e Doğru Diyar Diyar Anadolu Genişletilmiş Bölge İstişare Toplantısı gerçekleştirdi.

Konya dev buluşmaya ev sahipliği yaptı! MHP bölge teşkilatları Konya'da buluştu
Yayınlanma:

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Konya’da 2024’e Doğru Diyar Diyar Anadolu Genişletilmiş Bölge İstişare Toplantısı gerçekleştirdi.

Bölge istişare toplantısına Adana, Aksaray, Antalya, Isparta, Karaman, Konya ve Mersin teşkilatları katıldı.

Düzenlenen programda MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı açıklamalarda bulundu.

MHP Konya Milletvekili Kalaycı’nın açıklamaları şu şekilde:

“İsrail’in soykırıma dayanan saldırılarının 43’üncü günündeyiz. Gazze’de Filistin’de çocuklar, kundaktaki bebekler, yaşlılar, kadınlar, tüm sivil ve masumlar kurşunların, bombaların, barbar saldırıların canlı hedefi olmuştur. Bugüne kadar 4 bin 710’u çocuk 3 bin 160’ı kadın olmak üzere 11 bin 500 Filistinli hayatını kaybetmiştir. Ne hazin, ne yürek burkan bir gerçektir ki, insanlığın gözü önünde toplu katliam yapılmaktadır. Tek dişi kalan sözde medeni ülkeler İsrail’in arkasında toplanmıştır. İsrail'i lanetliyor, katlettiği masumlara Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diliyorum. İsrail yaptıklarının bedelini ağır bir şekilde mutlaka ödeyecektir.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak çevremizi samimi diyalog ve sağlam diplomasi imkanlarıyla barış kuşağı haline dönüştürmek, komşularımızla iyi ve dostane ilişkiler geliştirmek, Türk ve İslam dünyasıyla sıkı diyaloglar kurmak için yapılan girişimleri destekliyoruz. Bize göre tüm insanlığın barış, huzur ve mutluluk içinde insanca yaşayacağı bir dünya ideali Türkiye merkezli yeni bir medeniyet projesinin hayata geçirilmesine bağlıdır. Bu projenin temeli, Türk’ün yüzyıllar boyunca hükmettiği coğrafyalarda tavizsiz uyguladığı hak ve adalet anlayışında kaynağını bulduğu Türk-İslam kültürüdür. Milliyetçi Hareket Partisi uluslararası ilişkilerde vizyoner bir bakış ve kavrayışı esas alan “Türk Kuşağı: Türkiye’nin Büyük Stratejisi” isimli çalışmayı hazırlayıp kamuoyunun bilgisine sunmuştur. Kutup yıldızı gibi parlayan Türk Kuşağı hem bölgemize hem de dünyaya barış, huzur ve istikrar vaat etmektedir. Geleceğin yükselen gücü Türk Kuşağı’dır.

Hamdolsun, Türk cihan hâkimiyeti mefkûresinin tohumu yeniden atılmıştır. Türk Devletleri Teşkilatı kurulmuş, gelecek perspektifini ortaya koyan ve çok yönlü iş birliğinin yol haritası niteliğinde olan Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi çerçevesinde önemli adımlar atılmaktadır. Türk Devletleri Teşkilatı 10’uncu Zirvesi “Türk Devri” temasıyla 3 Kasım 2023 tarihinde Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılmıştır.

Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sunduğu imkân ve kabiliyetlerle dış politikadaki etkinliğini artırarak çok yönlü ve proaktif bir dış siyaset izlemektedir. Türkiye, bir yandan bölgesel barış için başarılı bir diplomasi yürütürken diğer yandan egemenlik haklarımızı her durumda koruma kararlılığına ve terörle mücadeleye tavizsiz devam etmektedir. Mavi vatanımıza sahip çıkılmış, Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi saf dışı bırakmaya çalışanların oyunları bozulmuştur. Kıbrıs’ta eşit ve egemen iki devletli bir çözüm iklimi yeşermiştir. Türk yurdu Karabağ esaret ve işgalden kurtarılmıştır. Türkiye son dönemde yoğun bir şekilde maruz kaldığı dayatmalara, terör saldırılarına, ekonomik ve siyasi baskılara güçlü bir şekilde karşılık vermiş, oyunları bozmuştur. Sırada korkudan köşe bucak saklanan Kandilin sürüngenleri vardır. Onların da döktükleri kanda boğulacağı günler yakındır.

Ülke olarak en başta gelen gündem konumuz depremin hasarlarını tümüyle onarmak, yaraları sarmak, 680 bin konut ve köy evi ile 170 bin dükkân, ahır, depo gibi bağımsız bölümü tamamlayarak depremzedelere teslim etmektir.

Bilindiği üzere, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerden 120 bin km2 alanda 14 milyon insanımızın yaşadığı 11 il, 124 ilçe, 7.929 mahalle ve köy etkilenmiş olup, 50.738 insanımız hayatını kaybetmiş, 107.204 kişi yaralanmıştır.

Depremin yol açtığı felaketin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükü yaklaşık 104 milyar dolardır. Depremler nedeniyle yapılan harcamaların bu yılın bütçesine getireceği yük tahminen 762 milyar lira olup, üç yılda üç trilyon lirayı aşacağı öngörülmektedir.

Elbette, bu maliyet karşılanmak durumundadır.

Asrın felaketi Depremin üzerinden yaklaşık 9,5 ay geçmiş olup, deprem yaralarının sarılması için çok önemli adımlar atılmış, dünyada hiçbir devletin bu kadar kısa sürelerde üstesinden gelemeyeceği bir performansla devlet-millet işbirliği ile çalışmalar sürdürülmektedir.

Ağır hasarlı 200 bin 250 binadan 121 bin 481’inin enkazı kaldırılmış olup, çalışmalar devam etmektedir.

645 bin kurulu çadırda yaklaşık 2,5 milyon afetzedemiz geçici olarak barındırılmıştır. 371 konteyner kentte 199.775 konteyner kurulmuştur. Konteynerlerde 622.085 kişi misafir edilmektedir.

Yaklaşık 341 bin haneye kira yardımı verilmekte olup, 1 milyon 927 bin haneye destek ödemesi, 543 bin haneye taşınma yardımı ve 41 bin aile yakınına vefat yardımı yapılmıştır.

Depremden etkilenen şehirlerimizin tekrar inşa ve ihyası maksadıyla bütün imkanlar devrededir. 200 bin konutun yapımı devam etmektedir. 41 bini il ve ilçelerde, 5 bini kırsalda toplam 46 bin konutun yıl sonuna kadar hak sahiplerine teslim edilmesi planlanmıştır.

Ayrıca, yerinde dönüşüm projesiyle kendi evini ve iş yerini yerinde yapmak isteyenlere hibe ve kredi desteği verilmektedir. Projeye e-devlet üzerinden başvuru sayısı 240 bine ulaşmıştır.

Depremzede vatandaşlarımız yalnız ve çaresiz değildir, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı hep yanlarındadır.

Depremlerin ağır hasarı bütünüyle kaldırılıp mağdur insanlarımıza güvenli hayat şartları sunulacak, her yer eskisinden de güzel ve yaşanabilir hâle getirilecektir.

Hayat pahalılığı, ekonomik sıkıntılar her insanımızı olumsuz etkilemektedir.

Enflasyondaki katılık, beklentilerdeki bozulma ve döviz kuru gelişmelerinin bileşik etkisiyle 2023 yıllık enflasyonun oranının yüzde 65 olması beklenmektedir. Gıda fiyatlarındaki yıllık enflasyon ise Ekim ayı itibariyle yüzde 72 düzeyindedir.

Başta çalışanlar ve emeklilerimizin enflasyon karşısında alım gücünün korunması ve yapılan desteklerle tüm toplum kesimlerinin enflasyona ezdirilmemesi için peyderpey çok önemli düzenlemeler yapılmıştır.

Ancak maaş artışlarının yükselen enflasyon nedeniyle eridiğini, özellikle emekli aylıklarında olmak üzere artışın yetersiz kaldığını görüyoruz.

Emeklilere ödenen 5 bin lira ödemenin emekli olduğu halde çalışan çiftçiye ve esnafa verilmemesinden dolayı gelen şikayetlerin farkındayız.

Gönül isterdi ki, bu maaş artışları daha fazla olsun.

İnşallah önümüzdeki Ocak ayında en az yüzde 45 düzeyinde zam yapılması beklenmektedir.

Bütçe imkanları arttıkça, ümit ediyorum ki çalışanların ve emeklilerin maaşları çok daha yüksek düzeylere ulaşacaktır.

2022 yılında başta hububat ve şeker pancarı olmak üzere alım fiyatları çiftçimizi sevindirmekle beraber 2023 yılı alım fiyatlarının beklentilerin altında kaldığını, özellikle de mısır ve ayçiçeği fiyatlarının epeyce düşük kaldığını biliyoruz.

Mazot ve gübre desteklerinin öne çekilerek Ekim ayında ödenmesi iyi olmuştur. Ayrıca 2024 yılı bütçesinde tarımsal destekleme için yüzde 44,5 artışla 91,6 milyar lira, başta sulama yatırımları olmak üzere tarım sektörü yatırımları için 100,6 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu ve müdahale alımları finansmanı başta olmak üzere çeşitli destekler için 191,8 milyar lira bütçe ayrılmıştır.

Esnaflarımızın ve çiftçilerimizin prim yükünün hafifletilmesi, küçük esnafın emeklilik gün sayısının 7200’e indirilmesi, birinci derece memurlara 3600 ek gösterge verilmesi ve ev hanımlarına sigorta desteği sağlanması hususunda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz.

Enflasyonla mücadelede başarılı sonuçlar alınmaktadır. Herkesin ortak şikayeti olan hayat pahalılığı günden güne tesirini kaybedecektir.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak işçi, memur, emekli, esnaf, çiftçi, sanayici, müteşebbis ile, dar ve orta gelirli her insanımızın arkasındayız, ekonomik yönden hepsinin yüzünü güldürmek için gayret gösteriyoruz.

Büyük ve güçlü Türkiye’nin yolunun ekonomik ve teknolojik bağımsızlıktan geçtiği bilinciyle, yerli ve millî üretimi arttırmak, stratejik alanlarda dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla 2019 yılında başlatılan millî teknoloji hamlesi Türk milletinin refah ve istikrar içerisinde yaşaması için başlatılmış en hayati girişimlerden birisidir.

Milli teknoloji hamlesi Türkiye’nin istiklalini ve istikbalini güvence altına almaktadır. Yerli ve millî otomobil otomobilimiz Togg 29 Ekim 2022 tarihinde seri üretime geçmiş, bugüne kadar 9 binden fazla araç sahiplerine teslim edilmiştir. Türk savunma sanayi, Türkiye'nin küresel güç vizyonu doğrultusunda inşa edilmektedir. Savunma sanayiinde yerlilik ve millilik oranımız yüzde 80’lere ulaşmıştır.

İnsansız hava araçları, hava savunma füzeleri, F-16’ların modernizasyonuyla ilgili taleplerimiz ve parasını ödediğimiz F-35 savaş uçakları Türkiye’den esirgenmiştir. Allah’a şükürler olsun ki, Türk mühendisleri tarafından tasarlanıp imal edilen yerli ve millî uçak, helikopter, İHA, SİHA, gemi, denizaltı ve zırhlı araçlar ile füze ve silah sistemleri artık ülkemizde üretilmektedir. Kaan, Hürjet, Kızılelma, Akıncı, Gökbey, Atak, Altay, TCG Anadolu gibi tüm havacılık, uzay ve savunma sanayi ürünlerimiz milletimizin göğsünü kabartmaktadır.

2022 yılında 4,4 milyar dolarlık da ihracat yapılmış, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat beklenmektedir. F 35’i vermezlerse vermesinler, adını Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Bey’in koyduğu yeni nesil milli muharip uçağımız Kaan yakında semalarda görülecek, dosta güven düşmana korku salacaktır. Türk mühendisleri tarafından geliştirilen uydumuz İMECE de yakında uzaya fırlatılacaktır. Türkiye'nin savunma sanayiinde şampiyonlar liginde yer almasından gurur duyuyoruz. Türkiye millî enerji atılımıyla da yüzde 55’i yenilenebilir enerji olmak üzere kurulu enerji gücünde 106 bin megavatı aşmış, yenilenebilir enerji üretiminde Avrupa'da 5'inci, dünyada 12'nci sıraya çıkmıştır. Ülkemizde Avrupa’nın ilk ve tek tam entegre güneş paneli fabrikası kurulmuş, Avrupa’nın en büyük güneş enerjisi santrali Konya Karapınar GES devreye alınmıştır.

Ülkemizin yıllık elektrik ihtiyacının yüzde onunu karşılayacak olan Akkuyu nükleer güç santralinde 4 reaktörün aynı anda inşasına hızla devam edilmektedir. Türkiye Fatih, Yavuz, Kanuni ve Abdülhamid Han sondaj gemileri ile Barbaros Hayreddin Paşa ve MTA Oruç Reis sismik araştırma gemileriyle güçlü bir filoya sahip hâle gelmiştir. Karadenizde keşfettiğimiz doğal gaz rezervimiz 710 milyar metreküp olup, halen günlük 4 milyon m3 üretim yapılmakta ve evlerde kullanılmaktadır. Gabar Dağı'nda petrol rezervi keşfedilmiş; günlük 23 bin varil ham petrol üretilmektedir. Üretilen petrol yıllık ihtiyacımızın yüzde 10’unu karşılayacaktır. Türkiye enerjide merkez ülke ve ticaret üssü olma hedefine doğru hızla ilerlemekte olup, uluslararası enerji piyasasının belirleyici aktörlerinden de biri olacaktır.

Tüm bu gelişmeler cari işlemler dengemize olumlu katkı sunacak, enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacaktır. Enerji ithalatındaki azalma, ihracatta ve turizm gelirlerindeki yüksek artış ile sağlanan kaynaklar elbette vatandaşımızın refahına yansıyacaktır.

Adaletten sanata, sanayiden eğitime, ulaştırmadan sağlığa, spordan kültürel hayata, tarımdan teknolojiye, çevre ve iklim değişikliğinden kentsel dönüşüme, diplomasiden turizme, ekonomiden siyasete varıncaya kadar her alanda yeni yüzyılın ruhunu kavrayan ve aslında devam eden yapısal dönüşüm hamlesini hızlandıran, önümüzdeki yüzyılı Türkçe kuşatan bir milli stratejinin uygulanmasını çok önemli görüyoruz.

Demokratik ve sivil nitelikli bir anayasa hazırlayıp Türkiye’yi ayak bağlarından tümüyle kurtarmak, en temel gündem konusudur. Yeni bir anayasayı milletimize kazandırmak bir tercihten öte tarihi, ahlaki ve milli bir sorumluluktur. Milliyetçi Hareket Partisi Anayasa teklifini Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümünü esas alarak 100 maddeyle hazırlamıştır. Darbe anayasası Türkiye’ye layık değildir. TBMM’nde temsil edilen siyasi partiler sorumluluktan kaçmak yerine, milletimizin taleplerine yönelik, yapıcı ve destekleyici tavır ve tutum içinde hareket etmelidir.

Milliyetçi Hareket Partisi, temel görüş ve ilkelerine bağlı kalarak dünyadaki değişimi ve gelişimi doğru okumak suretiyle program, hedef, politika ve projelerini milletimizin ve insanlığın yararını gözeterek sürekli geliştiren, kadro ve teşkilat yapısı dinamik, donanımlı ve her şeye de hazırlıklı bir partidir.

Önümüzdeki iki siyasi gündem konumuz 17 Mart 2024 tarihinde yapmayı planladığımız 14’üncü Olağan Büyük Kurultayımızla, 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek olan Mahalli İdareler Genel Seçimidir. İlçe ve il kongrelerimizin tamamlanmasıyla Büyük Kurultayımızın demokratik ve hukuki çatısı örülmüştür. 9 Ağustos 2023 tarihinde başlayan kongre sürecimiz Büyük Kurultayımızla taçlanacaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi, 14. Olağan Büyük Kurultayını başarıyla yaparak donanımlı ve yenilenmiş kadroları marifetiyle önümüzdeki siyasi süreçlerle ilgili mücadelesini şevkle, heyecanla ve inanmışlıkla yerine getirecektir. Milliyetçi Hareket Partisi, ekonomiden diplomasiye, sağlıktan spora, enerjiden ekonomiye, güvenlikten terörle mücadeleye, eğitimden sanata, sanayiden ulaştırmaya, kısaca hemen her alanda Türkiye’nin başarısı için merkezi yönetimle yerel yönetim arasında siyasi, fikri ve hedef birlikteliğini bir zaruret kabul etmektedir.

31 Mart 2024 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçiminde temel hedefimiz oylarımızı ve 2019 da elde ettiğimiz belediye başkanlığı sayısını artırmak, aynı zamanda da Cumhur İttifakına ait belediye başkanlığı sayısını en çoklaştırmaktır.

31 Mart 2024 seçimlerine “2024’e Doğru, Diyar Diyar Anadolu” temasıyla heyecan ve inanmışlıkla hazırlanıyoruz. Cumhur İttifakı’nın doğasına ve ruhuna muvafık hareket edip muhalefet partilerinin yönetimindeki belediyelerin yürek yaralayan hallerine son vereceğiz. Bu nedenle büyükşehir, il, ilçe ve belde olmak üzere tüm belediyeleri kazanmaya talip olan bir anlayışla çalışmalarımızı yürütüyoruz.

Aklın yolu bir, genelden yerele birlik, ülkede yönetimde dirlik için Cumhur İttifakı’yla yürüyoruz. Merkezden yerele istikrarı bozmadan, umuda doğru yürümek için milletimizle gönül birliği yapıyoruz. İstikrar ve hizmet için, uyumlu yönetimle umutlu geleceğe ulaşmak için 31 Mart 2024’te zilletin kalan izlerini de silmek için serdengeçti bir yürekle çalışmanın azmindeyiz. Yönetimde istikrar, daha güçlü istikbal için çare Cumhur İttifakı’dır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde elde edilen demokratik başarıyı yerel yönetimlerde perçinlemek, Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşüne ivmek vermek boynumuzun borcudur. Yolu doğru olanın yükü ağırdır. Bizim yolumuz belli, yönümüz bilinmektedir. Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in yolu hak yolu, halk yolu, hakikat yolu, vatan yolu, Kızılelma yolu, elbette Allah yoludur. Bizim, yüreğimizde Allah inancı, yanımızda milletimiz, gönlümüzde vatan sevgisi, elimizde üç hilal vardır. Milletimize olan güvenimiz ve inancımız tamdır. Gayret bizden, tevfik Allah’tandır.”

Kaynak:Haber Kaynağı

 İnternet Editörü
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.