Duruşmaya geniş katılım sağlanırken, savcılık mütalaasını sunarak İmamoğlu için siyasi yasak ve hapis cezası talebinde bulundu. Mahkeme, duruşmayı 16 Temmuz’a erteledi.
Silivri Cezaevi’nden getirilen İmamoğlu, alkışlar ve “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganları eşliğinde salona giriş yaptı. Salonda zaman zaman gerginlik yaşandı, İmamoğlu duruşma sonrası jandarma tarafından salondan çıkarılmak istenince “Zorla götürün beni!” diyerek yerinden kalkmayı reddetti.
"İstanbul’u Kazanmak Suç Olduysa, Ben Suçluyum"
İmamoğlu savunmasında, “İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır diyen zihniyete karşı üç kez seçim kazandığım için buradayım. Ben yargılanmıyorum, doğrudan cezalandırılıyorum.” dedi. CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak tutuklu yargılanan İmamoğlu, “Bu bir yargılama değil, cezalandırmadır. Resmimi, sesimi, görüntümü, sosyal medyamı yasaklıyorsunuz. Ama milletin gönlünden beni silemeyeceksiniz.” ifadelerini kullandı.
Ferdi Zeyrek’i Anarak Başladı, Gözyaşını Mendille Sildi
Savunmasına, elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i anarak başlayan İmamoğlu, “Yüz binlerce insanın yas tutarak bir yöneticiyi uğurlaması, Türkiye’ye büyük bir ders niteliğindedir.” dedi. Savunma sırasında gözleri dolan İmamoğlu, cebinden çıkardığı mendille gözyaşını sildi.
Kitaplar, Mektuplar, Özdağ’la Selamlaşma
Duruşma arasında gazetecilere kısa açıklamalarda bulunan İmamoğlu, “Zayıflamadım, sadece ceketimi değiştiremedim. İnsan bedenen değil, karakteren zayıflamasın.” dedi. Tutukluluğu süresince 12-13 kitap okuduğunu belirten İmamoğlu, mektupların yavaş ulaştığını, hâlâ Mart-Nisan ayından gelenleri okuduğunu söyledi.
Sürpriz bir anekdot da paylaştı: “Cezaevinde Ümit Özdağ’la karşılaştık, selamlaştık.” dedi.
“Pırlanta Gibi Liderimiz Var”
CHP lideri Özgür Özel’in de duruşmada hazır bulunmasıyla ilgili konuşan İmamoğlu, “Pırlanta gibi bir liderimiz var. Böyle bir yol arkadaşlığı insanı gururlandırıyor.” diyerek Özel’e teşekkür etti. Duruşma salonunda, hem İmamoğlu hem Özgür Özel yurttaşların “Hak, hukuk, adalet” sloganları ve alkışlarıyla karşılandı.
“Bu Virüs Değilse Nedir?”
İmamoğlu, savunmasında Boğaz’daki cami çevresine yapılmış kaçak yapıları kastederek, “Orayı saran virüsün sahipleri dışarıda, orayı temizlemek isteyen bürokratlar içeride. Adalet kime çalışıyor?” diyerek yargıya yüklendi.
“Bu Sadece Benim Değil, Milyonların Davası”
İmamoğlu sözlerini şöyle bitirdi:“Benim mücadelem yalnız değil. On milyonlarca insanın umudu ve sesi arkamda. Bu ülkeyi ayakta tutan şey silah değil, servet değil; adalettir. Bu dava sadece benim değil, milyonların davasıdır.”