Çavuşoğlu'ndan sert tepki: Yunanistan'ın yalanları yatsıyı bile beklemedi

Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan Göçmen Bakanlığı'nın sosyal medya hesabından çıplak göçmenlerin fotoğrafını paylaşarak Türkiye hakkında ithamlarda bulunmasına sert tepki gösterdi.

Çavuşoğlu'ndan sert tepki: Yunanistan'ın yalanları yatsıyı bile beklemedi
Yayınlanma:

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türk Devletleri Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi Olağanüstü Toplantısı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Çavuşoğlu şöyle konuştu:

"Yunanistan gibi en haksız durumda bile haklı görünmeye çalışmak için gerçekten utanmaz ve aymaz olmak gerekiyor. Zaten bunu ancak Yunanistan başarır. Tabii Güney Kıbrıs Rum Kesiminin de hakkını yememek lazım. Onlar da bu konuda fena değiller. Yunanistan ve onun destekçisi Frontex'in karneleri ortada. Tüm uluslararası kuruluşlar, uluslararası göç örgütü, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve basın Yunanistan ve Frontex'in desteği ile mültecilere yönelik insanlık dışı muamelesini mercek altına aldılar.

Aynı şekilde İnsan Hakları Mahkemesinin ve Avrupa Parlamentosu'nun gündeminde. Her ne kadar üye ülkeler yönetim olarak Yunanistan'ın bu insanlık dışı muamelesine göz yumsa da, vicdanlı parlamenterler sayesinde Avrupa Parlamentosu da bu duruma el koymuş durumda. Frontex suç ortaklığı yapıyor. En son yine Türk karasularında gerçekleşmiş gibi göstermek için koordinatları nasıl değiştirdiği de ortaya çıktı. Bunlar şöyle düşünüyor. Biz her şeyi yaparız, bunu da Türkiye'nin üzerine atarız. Buna da herkes inanır. Ama gerçekler ortada. Biz de gerçekleri ortaya koymaya devam edeceğiz.

Son bir haftada 4 göçmen daha Ege'den çıkartıldı. Bunların hepsi Yunanistan'ın botları şişlemesi, insanları denizin ortasında ölüme terk etmesi ile gerçekleşiyor. Diğer taraftan yine sınırda çırılçıplak insanların donarak nasıl öldüğünü görüyoruz. En son Türkiye Yunanistan sınırında 19 mülteci donarak ölmüştü. Çırılçıplak ölmüştü. Çünkü Yunanistan bunları geri iterken üzerindeki her şeye el koyuyor bir daha gelmesinler diye. Sadece kimlik ve belgeler değil kıyafetlerine bile el koyuyorlar. Dolayısıyla uluslararası hukuk ihlali bakımında karnesi çok kabarık olan Yunanistan'ın suçu arttıkça Türkiye'ye iftira atmaya yeltenmesi de doğaldır.

Maalesef buna inanmak isteyen, Yunanistan'ın her dediğini doğru kabul etmek isteyen AB üyesi ülkeler de var. Yunanistan'ı da cesaretlendiren budur. Biz Türkiye olarak bugüne kadar göçmen meselesi dünyanın bir sorunudur. Bugün kovid öncesi 70-80 milyon olan ülkesini terk etmiş insan sayısı 100 milyonu geçti. Bu dünyada bir sorundur. Türkiye olarak Türkiye için de kolay bir durum değil. Bir taraftan insani bir konu, bir taraftan toplumsan bir konu. Hatta bazı siyasilerin suistimal etmesi ile siyasi bir sorun haline geldi.

Biz insani açıdan bakmayı hiçbir zaman unutmadık. İnsana yaraşır şekilde davranmak, geri gidecekse de onurlu bir şekilde olması lazım. 520 binden fazla Suriyelinin ülkesine dönmesi de onurlu bir şekilde gerçekleşmiştir. Afganistan'a Pakistan'a da aynı anlayışla vatandaşlarını gönderdik. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Yunanistan'ın yatsıyı bile beklemedi, yalanları ortaya çıktı."

"BİR ARAYA GELMEKTE HİÇBİR BEİS YOK"

Basın mensuplarının soruları üzerine Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinden de bahseden Çavuşoğlu, "Bundan sonraki görüşmelerin Türkiye ve Ermenistan'a olması konusunda özel temsilciler ön mutabakata varmıştı. Sayın Cumhurbaşkanımızın Paşinyan ile Prag'da yaptığı görüşmede bu liderler tarafından teyit edildi. Dolayısıyla artık 3'üncü ülkelere gitmeye gerek yok. Özel temsilciler kendi aralarında kararını verecekler. O toplantıda Paşinyan'ın bazı teklifleri olmuştu. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu önerileri özel temsilciler ve dışişleri bakanlarımız çalışsınlar, sonuçlarını getirsinler dedi. Paşinyan'ın da desteklediği bir öneriydi. Önümüzdeki süreçte önce özel temsilciler görüşür, sonra dışişleri bakanları olarak da bir araya gelmekte hiçbir beis yok. Antalya'da mart ayında bir araya gelmiştik. Biz ikili üçlü her platformda görüşmeye hazırız. Biz Azerbaycan ile birlikte normalleşme konusunda samimiyiz. Bu samimiyetimizin karşılık bulması en büyük temennimiz. Böylelikle Güney Kafkasya'yı barış ve istikrar bölgesi yapabiliriz" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.