Konyaspor’un efsane futbolcusu ve yeşil-beyazlı ekipte birçok farklı kademede görev yapan Salih Eken ile dünü, bugünü ve geleceğe dair planları hakkında görüştük. 1981-1992 yılları arasında yeşil-beyazlı takımda forma giyen ve 1987-1988 sezonunda şampiyonluk sevinci yaşayarak Süper Lig'e yükselen kadroda yer alan Salih Eken, camianın önemli simalarından biri olarak biliniyor.
Konyaspor ve Kayserispor’a uzun yıllar hizmet etmiş her iki kulüpte yıllarca takım kaptanı olarak görev yapan; şimdi ise Konyaspor altyapısında koordinatör yardımcılığı görevini yürüten Salih Eken, Anadolu’da Bugün’ün sorularına içtenlikle yanıt verdi.
Hocam, spora başlama hikayenizi öğrenebilir miyiz?
Futbola 1974 yılında Konya Gençlik Spor İl Müdürlüğünün açmış olduğu futbol okullarında seçmelere katılarak başladım. Daha sonra Konya İdmanyurdu genç takımına geçtim. Konyaspor ve İdmanyurdu'nun birleşmesiyle Konyaspor genç takımında futbola devam ettim. Daha sonra da kariyerime profesyonel olarak devam ettim. 2000 yılında faal futbolu bıraktım ve antrenörlüğe başladım. İlk antrenörlük deneyimim de Kırşehirspor'da oldu.
Konyaspor'da hem futbolcu hem antrenör olarak uzun yıllar çalıştınız. Konyaspor sizin için ne anlam ifade ediyor?
Konyaspor benim için çok değerli çünkü futbola başladığım takım. Türkiye'de bir ismim varsa, bunu Konyaspor sayesinde gerçekleştirdim. Onun için Konyaspor benim için çok değerli bir kulüp. Yeşil-beyazlı kulüpte hala teknik adam olarak çalışmaya devam ediyorum. Bundan dolayı da onur duyuyorum. Bu camianın bir ferdi olmak ve çalışmaktan her zaman gurur duydum.
Konyaspor'da oyuncu olarak unutamadığınız bir maç var mı?
1988 yılında Konyaspor tarihinde bir ilk yaşandı, ilk defa Süper Lig'e çıktık. Muğlaspor maçı, şampiyonluk maçımızdı ve Konya'da oynadık. Maçı benim kaydettiğim gol ile 1-0 kazandık. Son maçtaki golü atmak bana nasip oldu. Şampiyon olduğumuz bu maçı hiç unutamıyorum, çok güzel ve harika bir duyguydu. Bu maç kariyerimde ayrı bir öneme sahip. O dönemde altyapıdan yetişip de Konyaspor forması ile Süper Lig’de forma giyen ilk isim bendim.
Kayserispor'da da yıllarca forma giydiniz. Kayseri serüveniniz nasıl oldu?
1987-88 sezonunda şampiyon olduk. 4 yıl daha Konyaspor'da oynadım. 1992 yılında Kayserispor'a transfer oldum. Kayserispor'a gitmemin nedeni, insanlar bir yerde uzun süre kaldıkları zaman bazı değişiklikler istiyor. Konya'da sözleşmem bittikten sonra bir değişime ihtiyaç duydum. O dönemde Kayserispor’dan teklif aldım ve transfer oldum. 1992 yılında Kayserispor'a transfer oldum. Kayserispor da kariyerimde önemli bir yere sahip. Güzel anılarım var orada da.
Oyunculuk mu zor, yoksa teknik direktörlük mü?
Oyunculukta kendinden sorumlusun ama teknik direktör olarak bütün takımdan sorumlu olman gerekiyor. Teknik direktörlük biraz daha zor bana kalırsa. Sorumluluğun daha büyük olduğunu düşünüyorum.
Sizin döneminizde oynanan futbolda ile şimdi oynanan futbola baktığımızda neler değişti. Geçmişte en büyük zorluğunuz neydi?
Geçmişte bireysel yetenekli oyuncular daha fazlaydı. Şimdi ise takım oyunu ön planda. Bu dönemde bireysel oyuncuların zorlandığını düşünüyorum. Takım içinde hareket etmek daha ön planda. O dönem maçta en fazla koşan oyuncu 4 kilometre koşardı. O dönemde daha fazla teknik ön plandaydı. Bugün artık birçok sistem gelişti. Fiziğe dayalı bir futbol anlayışı ortaya çıktı.
Salih Eken teknik direktör olarak da farklı takımlarda görev yaptı. Çalıştığınız takımlarda genellikle başarılı oldunuz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Çalıştığım takımlar genellikle 3. Lig takımlarıydı ve buralarda başarılı olmanın mutluluğunu yaşadım. Kırıkkalespor, Karamanspor, Çorumspor, Yozgat Belediyespor, Kırşehir Belediyespor, 1922 Konyaspor gibi takımlarda görev yaptım. Her takımda güzel anılar biriktirdim ve önemli tecrübeler edindim.
Bu yıl yeniden Konyaspor altyapısında görev alıyorsunuz. Genç oyuncuların gelişimi için neler söylersiniz?
Günümüzde her aile çocuğunun yetenekli olduğunu düşünüyor ve gelecekte önemli bir futbolcu olduğunu düşünüyor. Ancak yetenekli oyuncu sayısı sınırlı. Belki de eğitimcilerin bu konuda daha fazla çaba göstermesi gerekiyor.
Konyaspor'da akademide yeni bir yapılanma var. Şu an ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
8-19 yaş arası gruplarımız var ve bu gruplara eğitim veriyoruz. Almanya kökenli bir koordinatörümüzün eğitim programını uyguluyoruz. İyi bir jenerasyon yetiştireceğimize inanıyorum. Çalışmalarımızı yoğun bir tempoda sürdürüyoruz.
Konyaspor mali sıkıntılar yaşıyor. Altyapının bu sorunlardan çıkış yolu olabileceğini düşünüyor musunuz?
Evet, altyapıya yatırım yapmayan kulüpler büyük sıkıntılar yaşar. Deyim yerinde ise dökme suyla değirmen dönmez. Bunun için sadece Konyaspor değil tüm kulüpler altyapıya gereken önemi vermelidir. Altyapı kulüplerin en önemli kurtuluş yoludur. Konyaspor’un da son dönemde altyapıya verdiği önem bence çok değerli.
Konyaspor'da yeni tesisler yapılıyor. Bu durum sizi heyecanlandırıyor mu?
Yeni tesisler futbolcuların daha iyi çalışmasına olanak sağlayacak. Bu yüzden çok önemli bir gelişme. Akademinin de mevcut tesislere geçecek olmasıyla çok daha iyi olanaklara sahip olacağız. Bu altyapıdaki genç oyuncuların gelişimine de pozitif katkı sağlayacaktır.
Futbolcu olmak isteyen genç oyunculara ne gibi tavsiyeleriniz olur?
Çalışmak, çalışmak ve çalışmak. Başarılı olmanın başka bir yolu yok. Disiplinli ve özverili bir çalışma olmadan başarılı bir kariyere sahip olmak gerçekten çok zor.
Röportaj: Mustafa Çelik
