Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi, şehir, kimlik ve kültür ilişkilerini odağına alan önemli bir konferansa ev sahipliği yaptı. Zafer Karakuş’un düzenlediği ve D. Mehmet Doğan Kütüphanesi'nde gerçekleşen etkinlikte, Erciyes Üniversitesi Din Sosyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celalettin Çelik, son kitabı Şehri Yeniden Düşünmek üzerinden şehirleşme olgusuna dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
“Çok Hızlı Değiştik”
Konuşmasında şehirleşmenin birey ve toplum üzerindeki etkilerini sosyolojik bir perspektifle ele alan Prof. Dr. Çelik, hızlı kentleşmenin toplumsal kimliği dönüştürdüğünü vurguladı:“Çok hızlı değişen bir şehrin kişiliğimiz, kimliğimiz, varlığımız ve toplumsal yapımız üzerinde büyük dönüşümler yarattığını görüyoruz. Gelişmiş ülkeler hariç, bu kadar kısa sürede kuşak değişimi yaşayan toplum neredeyse yok.”

Edebiyat ve Şehir Arasındaki Bağ
Şehrin Türk edebiyatı ve düşünce dünyasındaki yansımasına da değinen Çelik, Necip Fazıl’dan İsmet Özel’e, Sezai Karakoç’tan Rasim Özdenören’e kadar birçok yazarın şehirle ilgili düşünsel bir hesapla yazdığını ifade etti.“Bizim yazarlarımızın çoğunun bir şehir meselesi vardı; kent, onların düşünce dünyalarında ciddi bir yer tutuyordu.”
Şehir ve Din İlişkisi
Din sosyolojisi alanında yaptığı akademik çalışmalarla tanınan Çelik, şehirleşmenin dinle kurduğu ilişkiye dair de bilgiler paylaştı. Kent Dindarlığından Şehir Dindarlığına ve Bir Şehrin Halleri kitaplarının ardından yayımlanan Şehri Yeniden Düşünmek, bu alandaki düşünsel birikiminin güncel bir yansıması niteliğinde.
Kayseri'den Türkiye’ye Uzanan Bir Düşünce Hareketi
Konferansta, Kayseri'de başlayan "şehir üzerine düşünme" hareketine de değinen Çelik, rahmetli Akif Emre ile kurdukları BİSAM (Büyükşehir Stratejik Araştırmalar Merkezi) bünyesinde yürütülen Şehir Akademisi çalışmaları hakkında bilgi verdi. Bu girişim, şehir üzerine düşünsel üretim eksikliğine karşı bir alternatif olarak ortaya çıkmıştı.
Alanında İhtisaslaşan Yayınlar: Düşünen Şehir ve Şehir Kültürü
Çelik, şehir üzerine yürütülen bu çalışmaların süreli yayınlara da dönüştüğünü belirterek, halen yayımlanmakta olan Düşünen Şehir ve Şehir Kültürü dergilerinin bu alanda önemli bir boşluğu doldurduğunu vurguladı.
“Mimar Olsaydım Daha Kalıcı Katkılar Yapmak İsterdim”
Şehirle kurduğu entelektüel ilişkinin yanı sıra, mimari boyutuna da dikkat çeken Çelik, “Mimar olsaydım şehirle ilgili daha somut ve kalıcı katkılar sunmak isterdim,” dedi. Mimarinin şehirdeki dönüşümdeki rolünün altını çizdi.
Muhafazakârların Şehre Bakışı: Geçmişe Özlem
Prof. Dr. Çelik, muhafazakâr çevrelerin şehirle kurduğu ilişkiyi değerlendirirken, bu kesimde nostaljik bir yaklaşımın hâkim olduğunu ifade etti:“Muhafazakârlar olarak şehre çoğu zaman geçmişe özlemle bakıyoruz. Bu tutum, şehir literatüründe bize referans olan düşünürlerin mirası olabilir.”
“Şehir Bir Hayat Tarzıdır”
Konuşmasının sonunda “Şehir bir hayat tarzıdır” ifadesiyle modern şehir yaşamının getirdiği bireyselleşme ve anonimleşme süreçlerine dikkat çeken Çelik, küreselleşme çağında şehir kimliğinin korunmasının önemine vurgu yaptı.

Konferansa Yoğun İlgi
Katılımcıların sorularıyla interaktif bir şekilde devam eden konferans sonunda, TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, Prof. Dr. Ahmet Çaycı ve Çevre Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Genel Müdür Yardımcısı Nurullah Osmanlı tarafından Prof. Dr. Celalettin Çelik ve Zafer Karakuş’a katılım beratı ve TYB Konya Şubesi yayınları takdim edildi.