Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hidayet Yavuz, Seyyid Harun Veli’nin şehre kazandırdığı değerlerin sadece bir yerleşim yeri değil, aynı zamanda bir medeniyet tasavvuru olduğunu vurgulayarak, “Horasan’dan taşıdığı hikmet ruhunu bir şehir ve kültür inşasıyla nesilden nesile aktaran bu büyük zatı rahmetle anıyoruz” dedi.

SEYDİŞEHİR’İN MANEVİ MİMARINA VEFA
Seydişehir Kaymakamı Cevdet Bakkal da konuşmasında Seyyid Harun Veli’nin bilinmeyen bir coğrafyada kurduğu şehirle sadece fiziki değil, sosyal ve kültürel bir düzen inşa ettiğine dikkat çekti. Bakkal, bu önemli ismin anısına düzenlenen sempozyuma katkı sunan tüm paydaşlara teşekkür ederek, gelecek yıl programın daha geniş katılımla yapılacağını duyurdu.
"ANADOLU, İSLAM’DAN MAYALANDI TÜRK KÜLTÜRÜYLE YOĞRULDU"
Sempozyumun ilk oturumuna başkanlık eden Prof. Dr. Yakup Kaya, Anadolu’nun tarihsel dönüşüm sürecine değinerek, “Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşması uzun soluklu bir kültürel değişimin ürünüdür. Bu topraklar zamanla sadece bir coğrafya değil, büyük bir medeniyetin beşiği hâline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Oturumlarda Prof. Dr. Ahmet Taşğın, Prof. Dr. Mehmet Emin Şen, Prof. Dr. Ömer Soner Hunkan ve Prof. Dr. Dilaver Gürer, Seyyid Harun Veli’nin tasavvufi kişiliğinden tarihsel kimliğine, Türkistan tasavvuf geleneğinden Anadolu’daki etkilerine kadar pek çok yönüyle bilimsel bildiriler sundu.

“TARİHİMİZİ TANIMAYA İHTİYACIMIZ VAR”
İkinci oturuma başkanlık eden Prof. Dr. Adem Esen ise konuşmasında milli kültürle ilgili farkındalık eksikliğine dikkat çekti. Esen, “Geçmişimize dair bilmediğimiz çok fazla şey var. Belediyelerimiz ve üniversitelerimiz bu konudaki çalışmalarını daha da ileri taşımalı” diyerek sempozyumun önemine vurgu yaptı.
Sempozyum, Seyyid Harun Veli’nin manevi mirasının yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi.