Prof. Dr. Ahmet Tarhan’ın düzenlediği ve takvim koordinatörlüğünü Prof. Dr. Ahmet Çaycı ile Doç. Dr. Zehra Odabaşı’nın üstlendiği programda, belgesel gösteriminin ardından Prof. Dr. Caner Arabacı ve belgeselin yönetmeni Ruhi Gül konuşmalar yaptı. Katılımcılar, hem Abdürreşid İbrahim’in yaşamına dair bilgiler edindi hem de belgeselin oluşum sürecini dinleme fırsatı buldu.
BİR HABERLE BAŞLAYAN YOLCULUK
Belgeselin yönetmeni Ruhi Gül, projeye nasıl başladığını anlatırken, Konya’nın Cihanbeyli ilçesinde geleneklerini yaşatmaya devam eden Tatarlarla ilgili yerel medyada gördüğü bir haberin kendisinde büyük bir merak uyandırdığını belirtti. Cihanbeyli gibi Anadolu’nun ortasında yaşayan bu topluluğun varlığının dikkatini çektiğini ve araştırmaya koyulduğunu ifade eden Gül, “Sürgünle gelmiş olabilirler mi?” sorusuyla başlayan araştırmasının, bambaşka bir gerçekliğe kapı araladığını söyledi.

“BİZİ BURAYA BABAY GETİRDİ”
Cihanbeyli’deki Tatar köyüne yaptığı ilk ziyarette, kendisini karşılayan kişinin, Abdürreşid İbrahim’in son talebesinin torunu olduğunu öğrenen Gül, bu buluşmayı belgeselin dönüm noktalarından biri olarak tanımladı. Köy halkının sürekli tekrarladığı “Bizi buraya Babay getirdi” sözleri üzerine derinlemesine bir iz sürmeye başladığını ifade eden yönetmen, “Belgeselcilik aslında iz sürmektir. Yüzeydeki gerçeğin ötesine geçip hakikate ulaşmak bizim işimizdir” dedi.
“BABAY”IN PEŞİNDEN
Köylülerin "Babay" olarak andığı kişinin Abdürreşid İbrahim olduğunun netleşmesinden sonra, belgeselin temelleri daha da sağlam atıldı. Bu önemli şahsiyetin hem Anadolu’ya hem de İslam dünyasına bıraktığı kültürel ve dini izler üzerine yoğunlaşıldı. Yönetmen Gül, belgeseli oluştururken sadece tarihi bilgi değil, aynı zamanda toplumsal hafızaya katkı sunmayı da amaçladığını vurguladı.

TOPLUMSAL BELLEĞE KATKI
Yönetmen Ruhi Gül, konuşmasının sonunda belgeselin taşıdığı toplumsal misyonu şu sözlerle özetledi: “Mevlana gibi evrensel değerde isimlerimiz var. Ama Abdürreşid İbrahim gibi kıymetli şahsiyetler de var ki, Konya’da dahi pek az kişi tarafından biliniyor. Onu tanıtmayı, bu toplumun hafızasına yeniden kazandırmayı kendime bir sorumluluk olarak gördüm. Bu çalışma bu yüzden ortaya çıktı.”
Program sonunda katılımcılar, hem tarihi bir şahsiyetle tanışmış olmanın hem de bir belgeselin perde arkasını öğrenmenin memnuniyetini dile getirerek TYB Konya Şubesi’ne ve emeği geçenlere teşekkür etti.