Özel Haber: Dikkat çeken detay! Sosyal medya kullananlar dikkat! İntihar oranı artıyor
Günümüzde tüm bireyleri etkisi altına alan FOMO sendromu, çağın en büyük sorunlarının başında geliyor. FOMO sendromunun bir tür bağımlılık olduğunu söyleyen Klinik Psikolog Betül Palancı, en büyük belirtisinin yoksunluk olduğunu ifade etti.
Günümüzde tüm bireyleri etkisi altına alan FOMO sendromu, çağın en büyük sorunlarının başında geliyor. FOMO sendromunun bir tür bağımlılık olduğunu söyleyen Klinik Psikolog Betül Palancı, en büyük belirtisinin yoksunluk olduğunu ifade etti.
Fomosendromu çağın hastalıklarının başında geliyor. Sosyal medya kullanımının günümüzde iletişim ağı haline geldiğini ifade eten Betül Palancı, “Sosyal medya kullanımının bir diğer yanı da günümüzde sıklıkla duyduğumuz FOMO Sendromu. FOMO Sendromu aslında tüm bireylerde olan bir durum. Genelde gün içerisinde kişi telefonu çok fazla eline alıyorsa, sürekli bir kontrol etme durumu varsa ve telefonu eline almadığı zamanlarda kendini çok kötü hissediyorsa bir noktada bu birey bağımlı diyebiliriz. Yani yoksunluk belirtisi ve buna benzer belirtiler varsa bunu FOMO Sendromu olarak adlandırabiliriz” dedi.
“GENÇLERDE İNTİHAR ORANI ARTIYOR”
Sosyal medyanın aktif bir şekilde kullanımıyla gençlerde intihar eğiliminin hızlı bir şekilde artış gösterdiğini ifade eden Palancı, “Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre gençlerde intihar durumunun 15 ve 19 yaş grupları arasında hızlı bir şekilde arttığı görülüyor. Bunun en önemli sebebi çok stresli olması ve o stresle baş edememesi olarak karşımıza çıkıyor. Diğer sebepler ise aile baskısı, depresyon süreci, kaygı, cinsel, fiziksel istismar ve akran zorbalığı şeklinde sıralanabilir. Buna benzer durumlar daha çok çocuk ve ergenleri intihara sevk edebiliyor. 13 yaş altındaki çocuklarda daha çok dürtüsellik, ani karar verme, öfke üzüntü gibi durumlar intiharı daha çok tetikleyebiliyor. Ergen yaş grubuna baktığımızda ise benlik algısı bu seanslarda daha çok dikkatimizi çeken bir durum. Daha çok kişinin kendini başkalarıyla kıyaslaması, benlik algısının olmaması, benlik algısında düşüş olması, özgüven-öfke probleminin olması, başarı baskısı altında kalması gibi durumlar gençleri intihara sürükleyen etkenler arasında sayılabilir. Bu durumda bizlere, ailelere ve öğretmenlere iş düşüyor. Çocukta ya da ergende buna benzer durumlar varsa ailenin bu davranışları gözlemleyebilmesi, fark edebilmesi çok önemli ve bunun yanı sıra çocuğa güven duygusunun verilmesi gerekiyor. Eğer bu ve buna benzer durumlar varsa çocukta seansları ya da tedavileri destekleyici bir şekilde yönlendirme yapılmalı. Ailelerin gençleri dinlemesi, anlaması önem arz ediyor çünkü çocuk ve ergen yaş gruplarda bu durum çok fazla görülüyor. Birey anlaşılmadığını hissediyor. Bu cümlede birden fazla çıkarım bulabiliriz. Karşıdaki kişiden bir şeyler istiyoruz ama bunu isterken ne kadar etkin ve verimli bir şekilde karşıdaki kişiyi dinliyoruz. Bunları da biraz bir gözlemlemekte fayda var” diye konuştu.
“AİLELER GENÇLERE KARŞI ANLAYIŞLI YAKLAŞMALI”
Yasaklı madde kullanımında artış olduğunu ifade eden Betül Palancı, madde kullanımının ilkokula kadar düştüğünü söyledi. Palancı, “Çocukların akran çevreleri, bulundukları çevre ve arkadaş çevreleri çok önemli. Bir noktada sosyal medyaya da değinebiliriz. Ailelerin çocukların sosyal medyada nasıl vakit geçirdiğini, kimlerle görüştüğünü, hangi alanlarda sıklıkla vakit geçirdiğini takip etmesi gerekiyor. Ebeveynlerin çocuklara ve gençlere karşı anlayışlı bir şekilde yaklaşmaları gerekiyor. Ben ve sen dilini kullandığımız takdirde bu daha çok eleştirel ve sorgulayıcı oluyor. O yüzden şu durumu şunu şunu yaptığın için hani bu noktada kendi duygumuz ve düşüncelerimizle beraber karşıdaki kişiye aktarırsak en azından daha yapıcı ve daha sağlıklı bir iletişim kurmuş oluruz” şeklinde konuştu.
“BU OYUNLAR ÇOCUKLARI İNTİHARA SÜRÜKLÜYOR”
Bazı oyunların çocukları intihara sürüklediğini ifade eden Palancı, “Genelde çocuklarda ve ergenlerde sosyal medya kullanımı daha çok sosyalleşme, benlik algısı, kişiliğini geliştirme ve kendini başkalarıyla kıyaslama gibi alanları içine alıyor. Bu durum 11 ve 21’li yaşlar arasında sosyal medya kullanımına göre farklılık gösterebiliyor. Bunu değerlendirmek önemli. Ayrıca mavi balina gibi daha önceden duyduğumuz oyunlar çocukların intihara eğilimini daha çok tetikleyebiliyor” diyerek sözlerini tamamladı.
Haber: Gamze Erdoğan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.