Milli Gençlik Vakfı Genel Başkanı Salih Turhan, Anadolu Gençlik Derneği ve Milli Gençlik Vakfı tarafından Konya'da düzenlenecek olan İstanbul'un fetih'in yıldönümünde yapacağı programı öncesi açıklamada bulundu. Küresel ölçekte yaşanan zulümler, adaletsizlikler ve işgaller karşısında İslam dünyasının yeniden diriliş ruhuna ihtiyaç duyduğunu vurguladı.
Özellikle Gazze’de 593 gündür devam eden saldırılar karşısında basın mensuplarının duyduğu acıyı paylaşan Turhan, “Mescid-i Aksa'nın gölgesinde işlenen zulümler karşısında susmak, büyük bir mirasa ihanet olur. Bizler İstanbul’un fethini kutlarken, Kudüs’ün fethini müjdeliyor ve oradaki kardeşlerimize selam gönderiyoruz” ifadelerini kullandı.
Turhan, konuşmasında İstanbul ve Konya’nın Kudüs ile manevi bağlarına da dikkat çekti: “İstanbul’suz ve Konya'sız Kudüs yetim kalır. Kudüs unutulursa kimlik kaybolur. Bu bilinçle hareket ediyoruz.” Dedi.
Milli Görüş hareketinin adaletin ve hakkın yeniden tesisi için bir haykırış olduğunu söyleyen Turhan, Anadolu Gençlik Derneği ve Milli Gençlik Vakfı’nın, İslam Birliği’nin en önemli teminatlarından olduğunu dile getirdi. Gençliğin bu ideallerle yetişmesinin en büyük sorumlulukları olduğunu belirtti.
Salih Turhan: "Fetih, diriltmektir; işgal, yok etmektir"
Konuşmasında “fetih” ve “işgal” kavramları üzerinde özellikle duran Turhan, Batı'nın, İslam medeniyetinin fetih anlayışını kendi işgal pratikleriyle karıştırmaya çalıştığını vurguladı: “İslam’ın fetih anlayışında esas olan, toprağın altındaki kaynaklar değil, üzerindeki insanların zulümden kurtarılmasıdır. Oysa Batı’nın işgal anlayışında, yerin altındaki kaynaklar için yerin üstündeki insanlığı yok etme planı vardır.”Dedi.
Irak’ta 1.5 milyon insanın, son 30 yılda ise 9 milyon Müslüman’ın hayatını kaybettiğini hatırlatan Turhan, bu sürecin Batı'nın işgal anlayışının en net örneklerinden biri olduğunu belirtti.
Konya’daki Fetih Programı: Anma Değil, Uyanış
Salih Turhan, bu yıl da yüz binlerin duası, binlerce gönüllünün emeğiyle Konya’da düzenlenecek Fetih programının sadece bir anma olmadığını, aynı zamanda bir diriliş ve yürüyüş olduğunu ifade etti. Turhan, programın gençliğe umut ve istikamet vermesi açısından büyük önem taşıdığını belirtti.