Konya
Az bulutlu
4°
Aksaray
Açık
6°
Karaman
Açık
4°
Ara
reklam
Anadolu'da Bugün Konya Haberleri Mavi Marmara Gazisinin Anıları: "Kendi İmkanlarımızla Gemimizi Savunmaya Çalıştık"

Mavi Marmara Gazisinin Anıları: "Kendi İmkanlarımızla Gemimizi Savunmaya Çalıştık"

İHH İnsani Yardım Vakfı Konya Şubesi Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Uysal, 2010 yılında Gazze'ye insani yardım götürürken İsrail'in hedefi olan Mavi Marmara Gemisi'nde yaşadıklarını tüm detaylarıyla anlattı.

MUHABİR: Ayşe İrem Kihtir
Okunma Süresi: 5 dk

31 Mayıs 2010 gecesi uluslararası sularda, insanlık dışı bir saldırıya maruz kalan Mavi Marmara Gemisi'nin tanıklarından, İHH İnsani Yardım Vakfı Konya Şubesi Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Uysal, yaşananları ve edindiği izlenimleri Anadolu'da Bugün gazetesinin muhabir Sümeyye Can'a özel olarak paylaştı.

"Açık Denizdeki Bir Gemiye Saldırmak, Ancak Korsanlığın İşi"

Dr. Uysal, Mavi Marmara'ya yapılan saldırıyı sert sözlerle eleştirdi: "Açık denizdeki bir gemiye saldırmak, uluslararası sulardaki bir gemiye saldırmak ancak bir korsanlığın, bir terör örgütünün yapabileceği bir şey ki biz de ona maruz kaldık." O saldırıda 9 kişinin şehit olduğunu, birinin ise Türkiye'ye ulaştığında vefat ettiğini anlatan Uysal, "Allah şehadetlerini mübarek etsin" diyerek şehitleri andı.

İHH'nın Uzun Soluklu Gazze Mücadelesi: Karadan Denize

438794977987.jpg

İHH İnsani Yardım Vakfı'nın mazlumlar konusundaki hassasiyetine vurgu yapan Uysal, 2010 Mavi Marmara seferinden önce de Gazze'ye yönelik ablukayı kırmak için mücadele ettiklerini belirtti. 2009'daki Kara Konvoyu'nu anlatan Uysal, "O gün Mısır izin vermeyeceğini söyledi ama dünyanın insani hassasiyeti yüksek ülkelerin baskısıyla, 'Siz ne demek istiyorsunuz? Mazlum bir halka gidecek, bütünüyle insani malzemelerden oluşan bir yardım konvoyunu mu engelliyorsunuz?' demeleri sonrasında Mısır mecbur kalarak Akdeniz'den gelebileceğimizi söyledi." dedi.

Gazze'ye yardım için düzenlenen kara konvoyunu detaylandıran Uysal, İstanbul'dan başlayan organizasyonla tüm Türkiye'nin geçildiğini, Suriye üzerinden Ürdün'e ulaşıldığını ve oradan Mısır'a geçme planlarının İsrail'in baskılarıyla değiştiğini aktardı.

"Erdemliler İttifakı" ve Siyonizm Gerçeği

marmara-1941147c.webp

Uysal, Mavi Marmara seferinin sadece İHH'nın değil, bir "Erdemliler İttifakı" olduğunu vurguladı. Gemide her dinden insanın bulunduğunu, hatta Siyonizm'e karşı olan Yahudilerin bile yer aldığını belirtti. Ancak bugün Yahudilerin çoğunun Siyonizm'e taraftar olmasından üzüntü duyduğunu ifade eden Uysal, "Bugün Yahudilerin çoğu Siyonizme taraftar. Bu bakımdan artık bundan sonra Siyonist zulmü demek yerine Yahudi zulmü diye nitelendirmek lazım geliyor. Artık ifadeyi öyle kullanmak gerekiyor. Çünkü maalesef bugün sözde devlet İsrail'in vatandaşlarının yüzde 90'ına yakını soykırımı destekliyor." diyerek çarpıcı bir değerlendirmede bulundu.

Saldırı Anı ve İşkenceler: "Yaralı İsrail Askerini Bile Tedavi Ettik"

Saldırı anında yaşadıklarını da aktaran Dr. Uysal, başlangıçta gemiyi basit imkanlarla, yumruklarla da olsa savunma görevinde olduğunu, ancak iyi bir kamerası olduğu için olayları belgelemekle görevlendirildiğini söyledi.

141124092014.jpg

En genç şehitleri Furkan'ın da kamera görevinde olduğunu belirten Uysal, "Katillerin elinde kamera olan insanları hedef alacaklarını bilmiyorduk" dedi. Saldırıdan önce gemide doktor arkadaşlarıyla birlikte ilk yardım alanları oluşturduklarını, can yeleklerini giyerek uykusuz bir gece geçirdiklerini aktardı.

Saldırının sabah namazı sırasında başladığını belirten Uysal, yaklaşık 45 dakika süren bu süreçte birçok yaralının geldiğini, hatta yaralı İsrail askerlerinin de getirildiğini ifade etti. Uysal, "Nihayet biz Müslümanız ve bir kişi yaralı olarak da olsa elimize gelmişse biz ona yapılması gereken şeyi diğer kardeşlerimize yaptığımız gibi ona da yapılması gereken şeyi yaparız. Yarasını sardık onların da, kenarda korumaya aldık hatta" diyerek insaniyet dersi verdi.

"Dünyadan Beklediğimiz Tepki Gelmedi, İşkenceler Devam Etti"

Saldırı sonrası dünya kamuoyundan bekledikleri büyük tepkinin gelmediğini belirten Uysal, şehit sayısının artmasıyla gemiyi savunmayı bıraktıklarını dile getirdi. İsrail askerlerinin silahsız insanlara saldırmakta zorlandığını, kapalı alanlara girmekte tereddüt ettiğini anlattı. Daha sonra plastik kelepçelerle kelepçelenerek Aşdod Limanı'na çekildiklerini ve burada işkence ve eziyetlerin devam ettiğini söyledi.

"Çok soğutulmuş, acayip soğutulmuş alanlarda tuttular. Sonra sözde sorgulamaları bittikten sonra da birtakım ifadeler vermeye zorladılar bizi" diyen Uysal, kendilerinden İsrail topraklarına izinsiz girdiklerini itiraf etmelerini ve pişman olduklarını söylemelerini istediklerini aktardı. Ancak kendisinin "Ben öyle bir yer bilmiyorum. İsrail diye bir ülke, İsrail toprağı diye bir yer bilmiyorum. Ben Filistin'e geliyordum. Ama beni açık denizde korsanlar esir aldılar" şeklinde yanıt verdiğini ve hapishaneyle tehdit edildiğini belirtti.

TÜRKİYE'NİN DİPLOMATİK ÇABALARI VE EVE DÖNÜŞ

Berşeva Hapishanesi'ne götürüldükten sonra 2-3 gün içinde serbest bırakıldıklarını, bunda Türkiye'nin o gün ki yöneticilerinin baskılarının etkili olduğunu ifade etti. Havaalanına kadar tehditler ve hakaretlerle getirildiklerini aktaran Uysal, uçağa bindiklerinde 14 buçuk saat beklediğini söyledi. Tüm arkadaşlarının serbest bırakıldığından emin olmadan uçağın kalkmayacağını söylediklerini belirten Uysal, özellikle dönemin İHH Başkanı Bülent Yıldırım'ın onayı olmadan hareket etmediklerini ifade etti.

MAVİ MARMARA'NIN DÜNYA ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: "İSRAİL'İN KREDİSİ DİBE VURUYOR"

Dr. Hasan Hüseyin Uysal, Mavi Marmara olayının dünya çapında çok büyük bir etki yarattığını vurguladı: "Bugün İsrail'in şu anda bütün dünya halklarının nezdindeki kredisi, bütün dünya halklarının nezdindeki itibarı o gün önemli bir yara almıştı ki bugün bu dibe vuruyor artık. Elhamdülillah dibe vuruyor."

Uysal, özellikle son bir buçuk yıldır devam eden zulmün, insanların artık Yahudilerin çoğunluğunun diğer insanları "insan görmeyen yaratıklar" olarak gördüğünü anlamalarını sağladığını belirterek, bunun çok önemli bir ayrım olduğunu sözlerine ekledi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *