Konya’ya fiziken gidemeyen Melek Can, internet üzerinden ev aramaya başladı. Bir gece vardiyası sırasında, kendisini emlakçı olarak tanıtan biriyle telefonda görüştü. “Kapora” adı altında 1.000 TL gönderdi—ancak ne ev tutuldu ne ilan kaldırıldı. Karşısındaki kişi ortadan kayboldu.
"İçimden bir ses güvenme diyordu ama denize düşen yılana sarılır misali..." diye anlatıyor Melek Can.
Dolandırıldığını fark edince tüm yazışmaları, IBAN bilgilerini ve dekontları toplayarak adliyeye başvurdu. Ancak hukuk sistemi içinde süreç ilerleyemedi. Hat başkasının adına kayıtlıydı, savcı değişiklikleri nedeniyle dava 2,5 yıldır sonuçlanamadı.
"Hâlâ ne bir gelişme var, ne bir haber."

Uykuda Yapılan Harcamalar: Şok Edici Gece
Emlak dolandırıcılığının üzerinden çok geçmeden, Melek Can bu kez cep telefonundan izinsiz yapılan harcamalarla sarsıldı. Gece saatlerinde telefonuna peş peşe gelen mesajlarla uyandı—mobil ödemesi üzerinden PUBG adlı oyuna toplamda 3.500 TL ödeme yapılmıştı.
"Uykuda nasıl onay vermiş olabilirim?" diye isyan eden Melek Can, operatörüyle iletişime geçti. Ancak gelen yanıt netti: “Telefonunuzdan onay verilmiş, işlem sizin sorumluluğunuzda.”
CİMER’e yazdı, resmi yolları denedi. Fakat değişmeyen bir yanıtla karşılaştı: Parayı ödemek zorundasınız.
"Ben mobil ödeme kullanmıyorum. Uygulamalarını bile açmam. Ama açık görünüyordu. Nasıl açıldı bilmiyorum."
Adalet mi? Güvensizlik ve Kırgınlık
İki farklı dolandırıcılık vakası, binlerce liralık zarar ve yıllarca süren adli süreçten geriye kalan tek şey: güvensizlik ve adalete duyulan kırgınlık.
"Ben dolandırılmam sanıyordum. Uyurken dolandırıldım. Bu, herkesin başına gelebilir. O yüzden ‘dikkat edin’ demek artık bana saçma geliyor."