Türkiye genelinde olduğu gibi Konya'da da modernleşme ve teknolojinin etkisiyle geleneksel meslekler yok olma sürecine girdi.
Bu meslekler arasında keçecilik de bulunuyor. Mesleklerin yok olma tehdidi ile karşı karşıya olmasında genç neslin bu işlere ilgi göstermemesi, el emeğine olan talebin azalması ve ustalıkla yetiştirilen çırak bulunamaması da sebepler arasında gösteriliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 'geleneksel el sanatkarı' unvanı alan Fatmagül Girgiç, kaybolmaya yüz tutmuş keçeciliğin son ustalarından. 14 yıldır keçecilik yapan Girgiç, keçecilik mesleğinin kaybolmasında teknolojinin kurbanı olduklarını belirterek şunları söyledi:
"Birçok üründe olduğu gibi teknoloji hızlıca pazarlara girmeye başlayınca, yapılan reklamların etkisiyle yün kullanımı çok aza indi. Yün olmayan ürünlerin daha rahat ve daha iyi olduğuna dair söylemler nedeniyle yün kullanımı azaldı.
Sentetik ürünlerin kullanımının artması yünü olumsuz etkiledi. Ürettiğimiz ürünler yapılması oldukça meşakkatli olan ürünlerdir. Yörük kültürünün ve Türklüğün olmazsa olmazlarından olan keçenin kullanımı çok aza indi.
Şu an biz biraz daha keçe yapımını modernleştirdik daha günlük hayata aktardık sağlık ürünleri yapmaya başladık. Yavaş yavaş tekrardan hayata sokuyoruz."
"KIŞIN SOĞUKTAN YAZIN SICAKTAN KORUYOR"
Endüstriyel kenevirin sağlıkta, tekstilde ve inşaat sektöründe kullanılan bir ürün olduğunu dile getiren Girgiç, günümüzde devlet kontrolünde endüstriyel kenevir üretimine izin verildiğini hatırlattı.
Girgiç, konuşmasına şöyle devam etti:
"50-60 yıl öncesine gittiğimiz zaman tekstilde kullandığımız 3 ana madde var: Yün, kenevir ve kendir.
Bizim Konya'mızda bile hemen hemen her evde tezgâhlar varmış kendi ürünlerini kendileri dokurlarmış. Pamuk daha sonra hayatımıza giriyor.
Yüne kalite olarak baktığınız zaman da ısı yalıtımı olsun, vücuda verdiği sağlık olsun, sizi soğuktan ve sıcaktan koruma olsun, 4 mevsim kullanabileceğiniz bir ürün. Yani vücut ısınız tamamen korunaklı kalır, nem dengeniz korunaklı kalır, ne üşürsünüz ne de aşırı terlemeniz olur, terleseniz de o ter sizi rahatsız etmez. Bunu aynı şekilde kenevir de yapıyor."
"KEÇECİLİK YAYGINLAŞIRSA KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK OLUMLU ETKİLENİR"
Keçeciliğin yaygınlaşması durumunda küçükbaş hayvancılığın da durumdan olumlu etkileneceğinin altını çizen Girgiç, "Şimdi yangınlarla mücadele ediyoruz. Eskiden Yörüklerimiz dağlara çıkar ve ormanların içinde yaşarlardı. Keçiler, koyunlar ormanlarda gezerken o toprağın havalanmasını sağlıyor, kuru otları yiyorlar, oradaki birçok şeyi kontrol altında tutuyorlardı. Yörüklerimiz artık dağlara çıkmamaya başladı, biz şimdi doğal afetlerle mücadele ediyoruz" dedi.
"KONYA'DA SANAT MAHALLESİ OLUŞTURULMALI"
Girgiç, mesleğin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için iş adamlarına şu çağrıda bulundu:
"Biz ne kadar çabalarsak çabalayalım asıl büyük iş yöneticilerimize, bürokratlara ve bulunduğumuz yerde yaşayan iş adamlarına düşüyor. Çünkü biz bunu yaptığımız zaman üretiyoruz ama pazar yaratmamız lazım.
Ayrıca bizi şu anda en çok kiralar sarsıyor. Bunun çözümü olarak; Konya'da keçecilik gibi yok olmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden ustaların bir arada olduğu bir Sanat Mahallesi oluşturulması gerektiğini düşünüyorum."
"İŞSİZLİĞE ÇARE OLABİLİR"
Keçecilik mesleğinin yeniden yaygınlaştırılmasının istihdama ve toplum sağlığına fayda sağlayacağını kaydeden Girgiç sözlerini şöyle tamamladı:
"Keçe deyip geçmeyin hem büyük bir alanı var hem de sağlıklı. Birçok kanıtlanmış faydası var. Telefonlarımızın, bilgisayarlarımızın yaydığı radyoaktif enerjiyi de düzene sokuyor.
Yün toplanmasından, keçeye dönüşmesine kadar birçok farklı süreçten geçiyor. Bu büyük bir iş ve ticari alan demektir. Çok sayıda insanın işsizlikle mücadele ettiği bir dönemde bu keçeciliğin yaygınlaştırılması büyük bir iş kaynağı yaratacaktır, işsizliğe çare olacaktır."
