Türkiye florasına yeni kazandırılan endemik bir bitki türü, tıbbi ve aromatik bitkiler alanındaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Hüsnü Can Başer’in adıyla literatüre geçti. Maydanozgiller (Apiaceae) familyasına ait olan bu yeni anason türü, bilimsel dünyada “Pimpinella husnucan-baseri”, yani “Can Anasonu” olarak tanımlandı.
Konya’nın Hadim ilçesinde keşfedilen ve dar bir alanda yetiştiği tespit edilen bu özel tür, Dünya Biyoçeşitlilik Günü olan 22 Mayıs’ta kamuoyuna duyuruldu. Yeni türü bilim dünyasına kazandıran isim olan Prof. Dr. Ahmet Duran, bu keşfi Türkiye, KKTC ve uluslararası alanda bilimsel katkılarıyla saygı gören Prof. Dr. Hüsnü Can Başer’e ithaf etti.

Beşinci Bitki Türü Prof. Dr. Başer’in Adını Taşıyor
Can Anasonu ile birlikte Prof. Dr. Başer’in adı, Türkiye’de keşfedilen toplam beş endemik bitki türüne verilmiş oldu. Daha önce “Başer Lohusaotu (Aristolochia baseri)”, “Hüsnü Can Başer Kekiği (Origanum husnucan-baseri)”, “Başer Peygamber Çiçeği (Centaurea baseri)” ve “Başer Kaya Kekiği (Thymus baseri)” türleri de onun ismiyle literatürde yerini almıştı.
Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya
Konya’nın Hadim ilçesinde sınırlı bir alanda yetişen Can Anasonu, doğal yaşam alanının tarım ve yerleşim yerleriyle çevrili olması nedeniyle büyük bir tehdit altında. Bu durum, bitkiyi Türkiye’nin öncelikli olarak korunması gereken endemik türlerinden biri haline getiriyor. Aynı zamanda taşıdığı tıbbi ve aromatik özellikler sayesinde bitkinin ilaç hammaddesi potansiyeli de bilimsel olarak araştırılacak.
Ödüllerle Taçlanan Akademik Birikim
Yakın Doğu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Başkanı olan Prof. Dr. Hüsnü Can Başer, uluslararası düzeyde farmakognozi, fitokimya, botanik ve etnofarmakoloji alanındaki bilimsel çalışmalarıyla tanınıyor. 2016 yılında “Handbook of Essential Oils” adlı eseriyle ABC James A. Duke Mükemmeliyet Ödülü’ne layık görülen Başer, kariyeri boyunca TÜBİTAK Bilim Ödülü, IFEAT Hizmet Madalyası ve Türk Eczacıları Birliği Yaşam Boyu Onur Ödülü gibi çok sayıda prestijli ödül kazandı.
Bugüne kadar binden fazla bilimsel makale, 61 kitap ve 142 kongre bildirisine imza atan Başer, ayrıca 19 yüksek lisans ve 10 doktora tezine danışmanlık yaparak akademik birikimini yeni kuşaklara aktarmayı sürdürüyor.