Konya bu programla yeşil dönüşüme öncülük ediyor!

Konya Sanayi Odası tarafından “2. Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Zirvesi” Düzenlendi. Program alanında uzman isimlerin ve sanayicilerin katılımıyla gerçekleştirildi.

Konya Sanayi Odası tarafından düzenlenen 2. Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Zirvesi, 7 Kasım’da gerçekleştirildi. Zirvede, Avrupa Yeşil Mutabakatı çalışmaları kapsamında yaşanacak değişimler ele alındı. Sanayicilerin bir araya geldiği zirvede birçok önemli başlık masada ele alınarak konuşuldu. Avrupa Yeşil Mutabakatı çalışmaları kapsamında yaşanacak değişimler ve bu konudaki güncel gelişmeler tartışıldı. İki oturum şeklinde gerçekleştirilen 2. Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Zirvesi’nde karbon azaltım destekleri de görüşüldü.

“KONYA, TÜRKİYE'DE LİDER BİR ŞEHİR”

Programın açılış konuşmasını yapan Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya’nın 12 Organize Sanayi Bölgeleri ile üretimde, istihdamda ve ihracatta Türkiye’de lider bir şehir olduğunu vurguladı. Büyükeğen, “Sanayi işletmelerimizde yeşil dönüşüm ile ilgili yeni bir farkındalık oluşturacak zirvemizin, şehrimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Malumunuz Konya’mız, coğrafya kitaplarında hepimize bir “Tarım Şehri”, “Türkiye’nin Tahıl Ambarı” olarak anlatıldı. Bu kimlik kesinlikle çok kıymetli bir kimlik. Ancak son dönemde Konya’mız, sanayide elde ettiği başarılarla Türkiye’nin öncü sanayi merkezlerinden birisi haline geldi. 12 Organize Sanayi Bölgemiz, sanayi sitelerimiz ve şehrimizin farklı yerlerinde kurulan sanayi işletmelerimizle; üretimde, istihdamda ve ihracatta Türkiye’nin lider şehirlerinin başındayız. Geniş bir sektörel yelpazede üretim yapıyor, 190’dan fazla ülkeye, yıllık 3.2 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiriyoruz. Toplam ihracatımızın yüzde 97’sini de sanayi mamulleri oluşturuyor. İstanbul, Ankara ve Bursa’nın ardından Türkiye’nin 4. büyük makine ihracatçısıyız. Savunma sanayi ihracatında Türkiye’de ilk 4’teyiz. Otomotiv Endüstrisinde Türkiye’nin 7. büyük ihracatçısıyız. Son 5 yılda, kilogram başına düşen ihracat tutarımızı da yüzde 34.4’lük artışla 1,63 dolardan 2,06 dolara çıkarmayı başardık. Düşük teknolojiden önemli oranda çıkmış, orta-yüksek teknoloji odaklı bir sanayi alt yapısı inşa etmiş bir sanayi şehriyiz. Bugün toplam sanayi üretimimizin yüzde 46,6’sı orta-yüksek teknolojiden oluşuyor” şeklinde konuştu.

“KONYA’DA FABRİKA SAYISI ARTACAK”

Konya Organize Sanayi Bölgemizdeki fabrika sayılarının yeni yapılacak yatırımlarla binin üzerine çıkaralacağını belirten Başkan Büyükeğen, “Konyalı sanayicilerimiz; tüm zorlu şartlara, yüksek enflasyona, etrafımızda bitmek bilmeyen savaşlara ve istikrarsızlıklara rağmen yatırım ve üretim iştahını koruyor. Bunun en somut kanıtı, değerli Memiş Başkanımız da aramızdalar; Konya Organize Sanayi Bölgemizdir. Bugün Konya Organize Sanayi Bölgemiz, 31 milyon metrekare büyüklükle ülkemizin 2. büyük OSB’si haline geldi. Konya Organize Sanayi Bölgemizdeki fabrika sayımız, tahsisleri yeni yapılan 6. Kısım Genişleme Alanı’ndaki yeni yatırımlarla birlikte 1000’in üzerine çıkacak inşallah. Ben Konya’mızı güçlü bir endüstri şehri haline getiren tüm sanayicilerimize, sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyorum. Şehrimizin ve ülkemizin yakaladığı bu büyüme ivmesini sürdürebilmesi için, bugünkü konumuz olan Yeşil Mutabakat Süreci son derece önemli. Avrupa, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını yüzde 55 azaltmayı, 2050 yılına kadar ise karbon nötr olmayı, yani net sera gazı salınımlarını sıfırlamayı hedefliyor. Zira yapılan bazı hesaplamalara göre; Türkiye, Yeşil Mutabakata uyumu sağlayacak yatırımları zamanında devreye almazsa, ihracatçı firmaların yıllık 4 milyar dolar civarında bir vergi yükü ile karşılaşacağı tahmin ediliyor. Dolayısıyla hem ülkemizin, hem de ihracatının yaklaşık yüzde 30’unu Avrupa Birliği ülkelerine yapan Konya’mızın rekabet gücünü kaybetmemesi için, yeşil dönüşüm sürecine intibak etmesi son derece önemli. Konya Sanayi Odası olarak biz, bu konuda sanayicilerimizi sürekli olarak bilgilendiriyor, farkındalık çalışmaları yürütüyor, eğitimler düzenliyoruz. Bunun da ötesine geçerek; pek çok öncü ve örnek çalışmayı da hayata geçiriyoruz” diye konuştu

“KURUMLAR ARASI İŞBİRLİĞİ YAPIYORUZ”

Kurumlar arası işbirlikleri ile Enerji Verimliliği Mobil Etüt Aracı Projesi’ni hayata geçirdiklerini dile getiren Mustafa Büyükeğen, “Konya Sanayi Odası olarak, yaklaşık bir yıl önce KOP Kalkınma İdaresi Başkanlığımız ve Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğümüzle birlikte, Enerji Verimliliği Mobil Etüt Aracı Projesi’ni hayata geçirdik. Bu aracımız ile sanayi tesislerimize, kamu kurum ve kuruluşlarımıza giderek, enerji verimliliği ölçümleri yapıyoruz. Enerji Verimliliği Mobil Etüt Aracımızla, bu zamana kadar 32 firma ve kuruluşumuzda enerji ölçümleri yaptık. Yaptığımız bu ölçümler ile firmalarımıza, 59 milyon lira tutarında, toplam amortisman süresi 1 yıldan az olan 3 bin 90 TEP enerji tasarrufu imkanı sunduk. 11 bin 108 ton karbon salınımının da önüne geçmiş olduk. Bu çalışmalarımızın endüstride sürdürülebilirliğini sağlamak için ise, ölçüm yaptığımız işletmelerden 21 personele Enerji Yöneticisi eğitimleri aldırdık. Ayrıca Konya Sanayi Odamıza, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan ilimizde ve bölgemizdeki tek Enerji Verimliliği Danışmanlığı-EVD yetkisini de aldık. Bu yetki ile üyelerimize, enerji yönetimi ile ilgili danışmanlık yapıyoruz. Ayrıca Odamızın bahçesinde kurulu 40 KW gücündeki Güneş Enerjisi Santrali ile kendi elektrik enerjimizi üretiyor, her yıl yaklaşık 22 ton karbon salınımının önüne geçiyoruz. Önümüzdeki yıl, Odamızın kuruluşunun 50. yılı anısına 2 bin üyemizin her biri için 5’er adet olmak üzere toplamda 10 bin ağacı toprakla buluşturacağız. Burada da, hatırı sayılır bir karbon azaltımı sağlamış olacağız. Yine Odamızı karbon nötr oda yapmak amacıyla, gerekli tüm çalışmaları başlattık. İnşallah bu tür çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

"KONYA OLARAK ÖNEMLİ ADIMLAR ATIYORUZ"

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, küresel iklim değişikliği ve çevre krizinin
derinleşmeye devam ettiğini söyledi. İklim krizi ile mücadelenin toplumun her alanında birlikte
hareket etme ile mümkün olacağını kaydeden Altay, Konya Büyükşehir Belediyesi olarak bu
alanda yaptıkları çalışmaları anlattı. Başkan Altay, “Konya olarak önemli adımlar atıyoruz. 2053
net sıfır karbon emisyon hedefine ulaşmak için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek için
gayret ediyoruz. Şehrimizi iklim değişikliğine karşı çok dirençli hale getirecek Konya İklim
Değişikliği Eylem Planı için çalışmalarımızı büyük oranda tamamladık. Atık yönetimi, sıfır atık,
yeşil enerji, akıllı ulaşım, karbon ayak izi hesaplanması ve azaltılması, metan gazından elektrik
üretimi, hava kalitesinin iyileştirilmesi gibi alanlarda faaliyetler yürütüyoruz” diye konuştu.

"HAVANIN KALİTESİ KORUNMALI"

Asıl hedefin havanın, suyun ve gelecek nesillerin hakkının korunması olduğunun altını çizen Konya Valisi Vahdettin Özkan,” Uluslararası kuruluşların aslında tek tek bütün bireylerin gündeminde olan bir husus havanın ve toprağın kalitesinin korunması çevresel değerlerin muhafazası ve gelecek nesillerin hakkını koruması anlamında bu değerleri sürdürülebilir bir düzlemde yönetmek yönlendirmek ve işletmek asıl hedeftir. İlimiz başta olmak üzere ülkemizde gerçekten parlamentomuz Bu noktadaki hassasiyeti insanlarımızın bu taleplerini tercüman olarak yasal düzlemde uluslararası normlara uygun olarak yasalar üretilmiş oldu. Hem tarihi değerlerimizin kültürel değerlerimizi çevresel değerlerimizi korumak için geliştiren normal çerçeveler üretilmiş oldu. Firmalarımızın yeşille barışık bir üretim yapması önceliyor aynı zamanda buranın bir lojistik merkezi haline gelirken uluslararası sana iyi anlamda bir entegrasyon vizyonu öncelenirken uluslararası standartlara uygun üretimin yapılması önceleniyoruz. Büyükşehir belediyemiz başta olmak üzere ilçe belediyelerimizle beraber gerçekten bir seferber olduklarını ifade edebilirim. Dünyaya ihracat yaparken aynı zamanda bu değerlerin muhafazası sürdürülebilir bir üretim çerçevesinin inşa edilmesi, icra edilmesi hepimiz açısından kıymetli bu standartların bütün toplum tarafından izlenebilir olması önemlidir. Tarımsal faaliyetlerde kullanılan ilaçların hem reçeteli olarak ilaçların satılması hem de izlenebilir bilinçli bir ilaçlamanın olması çevresel değerlerin muhafazası arasında çok önemli bir parametre olduğunu ifade etmek istiyorum. Gelişigüzel toprakların işgal edilerek kullanılmasının da bununla yönelik tedbirlerin alınmasında çok önemli bir husus olduğunu ifade etmek istiyorum. Suyun havanın ve toprağın kalitesinin muhafazası gelecek neslin bilinciyle devam ediyor bu çalışmaya katkısı olan herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

"DÖNÜŞTÜRMEK ONLARIN İŞİ"

Gelişmiş ülkelerin dünyayı kirlettiğine dikkat çeken AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, “İklim değişikliği ile sürdürülebilirlik kelimesi kavramı birbirinden ayrılamaz kavramlar. Bu çerçevede baktığımız zaman eğer iklim değişikliğinin gereklerini yerine getiremez. Sürdürülebilirliği yakalayamazsınız sürdürülebilirliği yakalamak için de iklim değişikliğini bir anlamda yerine getirmek zorundasınız. Bugünkü yaşadığımız dünya düzeninden bahsedelim. Özellikle Filistin'de yaşanan olayların İsrail zulmünün, İsrail katliamının küresel insan değerlerini yok etmesinden ve evrensel insan değerlerinin artık tam anlamıyla sorgulanmasından bahsedelim. Madem ki küresel değerler var, insan öldürmek masum insanlar öldürmek en büyük suç. O zaman küresel değerleri ortaya koyduğunu iddia edenler burada nerede duruyor? Buradan şuraya geçeceğim: Dünyayı kirleten gelişmiş ülkelerin bugün durduğu yerden bahsedeceğim. Evet 2050'de emisyon hacmini sıfırlayalım dünyayı bir buçuk derecenin üstünde ısıtmayalım doğru aksi halde yaşam hakkı diye bir şey kalmayacak insan hakları sözleşmesinin birinci unsuru yaşam vaktidir bunları yapmazsanız yaşam hakkı diye bir şeyde kalmayacak yani insan kalmayacak insan hakkı kalmayacak şunu söylemek istiyoruz o zaman birinci derecede dünyanın sanayi devrimi öncesine göre ortaya konulan kriterlerin yerine getirilmesinden gelişmiş ülkeler sorumludur. Bunu bir defa ortaya koyalım. Niye, çünkü dünyanın diğer kalanının masrafı ya da külfeti üzerine yani onların yükü üzerine gelişmiş ülkeler kendilerini bir anlamda zenginleştirdiler. O nedenle bunu dönüştürmek birinci derece onların işi...” diye aktardı…