JMO Konya Şube Başkanı Arslan, kaçınılmaz gerçek için önlem alınmalı...
Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, 1-7 Mart Deprem Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada depremin kaçınılmaz bir gerçek olduğunu vurguladı.
Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla açıklamada bulundu.
Türkiye'nin deprem gerçeğini hatırlatan Başkan Şükrü Arslan, “Ülkemizde 1-7 Mart tarihleri deprem afetine karşı duyarlılığın arttırılması ve afet bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla Deprem Haftası olarak anılmaktadır. Ülkemiz topraklarının yüzde 98 oranında deprem kuşağında yer alması, ne kadar ciddi bir durumla karşı karşıya olduğumuzun açık bir göstergesidir.
Ülkemiz, tarih boyunca ağır yıkımlara ve can kayıplarına neden olan depremlerle sarsılmıştır. En son yasadığımız ve “Asrın Felekati” olarak da adlandırdığımız 6 Şubat Maraş Depremleri 11 ilimizi etkilemiş 50 binin üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 100 binin üzerinde vatandaşımız yaralanmış, on binlerce yapıda yıkılmıştır. Zemin özelliğinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha bu depremlerle tecrübe edilmiştir.
Önceki depremlerde de söylenen ama bu son yaşanan deprem ve etki alanı bize çok net olarak göstermiştir ki bilimin ışığında multidisipliner mühendislik çalışmaları ile yapıların zemin ile uyumlu olarak yapılması kaçınılmazdır. Biraz daha açacak olursak yapıya başlamadan önce zemin parametrelerinin çok net bir şekilde belirlenmesi bu parametrelere göre yapının projelendirilmesi, hesaplanması ve tamamlanması gerekmektedir.
Bu çalışmaların yerel yönetimler ve yapı denetimleri tarafından mesleğinde uzman, branşlaşmış, denetim yapabilecek özelliklere haiz kadrolarla denetlenmesi gereklidir. Bu kontrolleri çok önemsemeliyiz. Zira deprem ülkemizin bir gerçeği ve ona dirençli şehirler kurmamız için denetim bu işin diğer bir yapı taşıdır. Denetim ve kontrol aşamalarında dikkat etmemiz gereken bir diğer husus da yerel yönetimlerde işe yetebilecek yeterli kadroların oluşturulmasıdır.
Az kadroyla yoğun proje akışının olduğu yerlerde sağlıklı kontrol gerçekleşmez. Bu durumda depreme direncimizi ciddi oranda azaltır. Bu sebeple yerel yönetimlerimiz ilgili birimlerde yeteri kadar kadro tahsis etmelidir. Etmekle mükelleftir. Yukarıda belirttiğimiz hususlar doğrultusunda yapı denetim mekanizması güçlendirilmeli, uygun zeminde doğru projelendirme uygulanmalıdır. Yerinde denetim mutlaka sağlanmalıdır.
Ülkemiz ve ilimiz de, geçmişte birçok yıkıcı depremler yaşandığı gibi, gelecekte de yaşanacağı bir gerçektir. Bu nedenle Fay Yasası başta olmak üzere afet öncesi hazırlık ve risk azaltma projelerine daha fazla önem vererek, kriz yönetiminden risk yönetimine geçiş çalışmaları yapmak ve bu doğrultuda afetle mücadelenin tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Depremle mücadele kapsamda halkın temel afet bilincini arttıracak eğitimler planlanmalıdır. Olası bir afete karşı bilinçlenmek afetlerle mücadelenin en büyük unsuru olduğu unutulmamalıdır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.