Bu kapsamda düzenlenen “2. Kan Bankacılığı ve Hemovijilans Sempozyumu”, hastanenin toplantı salonunda geniş bir katılımla gerçekleşti.
Sempozyuma; NEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Nail Güner, Hastane Başhekimi Doç. Dr. Hasan Küçükkendirci, başhekim yardımcıları Doç. Dr. Fakih Cihat Eravcı ve Doç. Dr. Ahmet Osman Kılıç, İl Sağlık Müdürlüğü temsilcileri, Konya merkez ve ilçe hastanelerinden transfüzyon merkezi çalışanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Sempozyum Genişletilerek Düzenlendi
Açılış konuşmasını gerçekleştiren sempozyum başkanı ve NEÜ Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Demircioğlu, “İlkini 2024’te gerçekleştirdiğimiz sempozyumdan çok olumlu geri dönüşler aldık. Bu yıl etkinliğimizi hemovijilans konusunun yanı sıra kan bankacılığı alanını da kapsayacak şekilde genişlettik. Bilimsel paylaşımlar açısından verimli bir program olmasını temenni ediyorum” dedi.
Prof. Dr. Şükrü Nail Güner: “Kan Ürünleri Hayati ve Kutsaldır”
Sempozyumun önemine dikkat çeken NEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Nail Güner, “Kan ve kan ürünleri, yalnızca bağışçılar sayesinde temin edilebilen ve gün geçtikçe temini zorlaşan çok kıymetli sağlık kaynaklarıdır. Sempozyumun bu alandaki sistemlerin güçlendirilmesi, eksiklerin tespiti ve ürün kayıplarının önlenmesi açısından çok faydalı olacağına inanıyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Hasan Küçükkendirci: “Çözüm Odaklı Tartışmalar Yapılacak”
NEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Hasan Küçükkendirci ise sempozyuma ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Etkinlik süresince kan bankacılığı ve transfüzyon süreçlerine dair birçok konu detaylı şekilde ele alınacak. Karşılaşılan sorunlar tartışılarak çözüm önerileri sunulacak ve bir sonuç raporu hazırlanacak. Bu çalışmaların sağlık sistemimize, hastalarımıza ve bilim dünyasına katkı sağlamasını diliyorum” dedi.
NEÜ’nün ev sahipliğinde gerçekleşen sempozyum, sağlık profesyonellerini bir araya getirerek hem mesleki gelişime katkı sundu hem de kan ve kan ürünlerinin güvenliği konusunda farkındalık oluşturdu.
