Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Konya'da konuştu: Deprem bölgesinde vakıflar olmasaydı...
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Konya'da hayırseverlerle buluştu
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Konya'da, Bayır Diamond Otel'de Konya İl Müftülüğü, Türkiye Diyanet Vakfı Konya Şubesi, Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı tarafından düzenlenen 'Hayırseverler Buluşması' programına katıldı.
Programa Erbaş'ın yanı sıra Konya Valisi Vahdettin Özkan, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konya İl Müftüsü Ali Öge ve Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Saffet Köse de katıldı.
Konya İl Müftüsü ve TDV Konya Şube Başkanı Ali Öge, "İyilik hakim oluncaya kadar herkese dokunabilmek, herkese iyiliği ulaştırabilmek için büyük gayret sergileyen TDV Konya Şubesi hizmete ihtiyaç duyulan her alana yetişebilmek için emek vermeye devam edecektir" diye konuştu.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, "Konya sanayi, tarım şehri. Aynı zamanda Konya bir vakıf şehri, sivil toplum kuruluşlarının şehridir. Konya, deprem bölgesinin yaralarını sarmaya devam ediyor. Nerede bir yardıma ihtiyaç varsa Konya orada. Bundan dolayı bu şehre hizmet etmekten büyük gurur duyuyorum" dedi.
Konya Valisi Vahdettin Özkan, programda yaptığı konuşmasında hayırseverlere teşekkür ederek, Konya'nın hayır işlerinde her zaman önde gelen şehirlerden biri olduğuna vurgu yaptı.
Programda açıklamalarda bulunan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş, şunları söyledi:
"Milletimiz asırlardan beri farklı sorunlarla mücadele ediyor. Bir terör örgütü bastırılıyor, başka bir terör örgütü üzerimize salınıyor ama bu millet onlarla mücadele ediyor. Geçmişte nasıl Çanakkale'de mücadele ettiysek, nasıl Sakarya'da, Dumlupınar'da, nasıl Malazgirt'te mücadele ettiysek, bugün vekalet savaşlarıyla o gün cephede karşımızda olanlar, bugün kendileri geri planda ama bizim önümüze terör örgütlerini kurdurup, onlara destek vererek tırlar dolusu silahlarla destekleyerek üzerimize salıyor. Ama hayır yapan herkesin o yapılan hayırları ve milletimizin aldığı dualarla biz bu imtihanları geçiyoruz.
Vakıflar olmamış olsaydı, devletimize vakıflarımız deprem bölgesinde destek olmamış olsaydı, devlet daha çok sıkıntı yaşardı. Oraya gidiyorum, Türkiye Diyanet Vakfının mobil mutfağı orada, öbür tarafta Mehir Vakfı, diğer tarafta İHH, öbür tarafta başka bir vakıf. Yani yüzlerce vakıf birkaç gün içerisinde deprem bölgesinde konuşlandı. Bu bizim milletimize özgü bir davranıştır, bir anlayıştır. Bu bizim inancımızdan kaynaklanıyor. Medeniyetimizle ne kadar övünsek azdır. Her milletin başına zaman zaman musibetler gelir. O musibetler, belalar geldiği zaman biz isyan edenlerden değiliz. Deprem bölgesinde 13-14 milyon etkilendi, seferber olduk. Onlar bizim akrabamız değil ama bizim kendilerine yardım etmemiz gereken insanlar. Şurada 6 Şubat depreminden sonra deprem bölgesine gitmeyen kimse yoktur herhalde. Gitmese de yardımı ulaşmayan kimse yoktur herhalde.
İsrail'in saldırılarından sonra Gazze, depremde yıkılan Hatay'dan farksız hale geldi. Kim yıktı buraları? Zalim, terörist İsrail. Peygamber efendimizin duası, 'Ya Rabbi, zalimlerin başına zalimleri musallat eyle ve müminleri, bizleri salimen ve galiben zafere ulaştır.' diye dua ediyoruz. Biz Filistin'i yalnız bırakabilir miyiz? Bu bize yakışır mı? Hiç bırakmadık ki. Bugün 7-8 milyonluk İsrail'in orada, milyonlarca Müslüman'ın gözü önünde binlerce çocuğu, kadını, masum insanı öldürebilmesi mümkün mü? Kim var arkasında? Haçlılar var, siyonist Yahudiler olduğu gibi siyonist Hristiyanlar var. Ve nüfusları 500 milyonu aşkın. Siyonist Hristiyanlar, siyonizmi istismar ederek, kullanarak İsrail'i kurdur ve bugün ileri karakol olarak kullanıyor siyonist hristiyanlar. Dolayısıyla bizim bütün Müslümanlar olarak bunları göz önünde bulundurmamız lazım. Bizim askerimizi şehit eden, Mehmetçiğimizi, şanlı ordumuzun mensuplarını, 30-40 senedir şehit eden PKK'lılara tırlar dolusu silahı kim gönderiyor? Siyonist Hristiyanlar gönderiyor, Haçlılar gönderiyor. Onların derdi büyük. Onların derdi Türkiye. Son yıllarda Türkiye'ye yönelik bu saldırılar niye arttı? Bu Türkiye'nin geliştiğini gösterir. Türkiye'nin büyüdüğünü gösterir. Türkiye'nin onların gözlerini korkuttuğunu gösterir. Onların gözlerini korkutmaya devam edeceğiz inşallah hep birlikte."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.