Bozkır Tarih ve Tabiatı Araştırma, Koruma, Yaşatma, Eğitim ve Kültür Derneği (BOZDER) tarafından davet edilen Selçuk Üniversitesi'nden uzman akademisyenler, bölgenin biyolojik çeşitliliğinin korunması gerektiğine dikkat çekti.
Bozkır'ın doğal güzellikleriyle öne çıkan Dereköy Dikilitaş Yaylası, yapılan bilimsel incelemelerle bitki florası açısından ne kadar zengin olduğu bir kez daha kanıtlandı. BOZDER'in girişimleriyle Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoteknoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Evren Yıldıztugay, Doktor Öğretim Üyesi Sinan Alkan ve Doktor Ferhat Özcan'dan oluşan ekip, yaylada detaylı gözlemlerde bulundu.
"Floristik Açıdan Son Derece Zengin, Endemik Bitkiler Bakımından Eşsiz"
Bölgedeki incelemelerinin ardından açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Evren Yıldıztugay, Dikilitaş Yaylası'nın bitki çeşitliliği karşısında hayranlığını dile getirdi. Yıldıztugay, "Bu bölgenin floristik zenginlikleri ve endemik bitki örtüsü hakkında gözlemler yaptık. Floristik açıdan son derece zengin bir bölge. Endemik bitkiler bakımından da eşsiz bir yapıya sahip. Buranın mutlaka korunması gerekiyor" ifadelerini kullanarak, yaylanın nadir bitki türlerine ev sahipliği yaptığının altını çizdi.
Arıcılığa Destek ve Bölgesel Değerlerin Bilinçlendirilmesi
BOZDER yetkilileri de, bölgenin bitki florasının zenginliğinin özellikle yöredeki arıcılar için büyük önem taşıdığını belirtti. Dernek yetkilileri, "İlçemizde çok sayıda arıcı bulunuyor ve bu arıcılarımızın bölgedeki bitki çeşitliliğinden daha fazla yararlanabilmesi için hocalarımızı misafir ettik. Yaylamızdaki endemik çiçek varlığı hakkında bilgi edinirken, bölgemizin ne kadar değerli olduğunu ve korunması gerektiğini bir kez daha anlamış olduk" dedi. Bu incelemelerin, yöre halkının kendi doğal kaynaklarının kıymetini anlamasına ve sürdürülebilir kullanımına yönelik farkındalığı artırması bekleniyor.
Bozkır Dereköy Dikilitaş Yaylası'nın sahip olduğu bu eşsiz biyolojik çeşitliliğin gelecek nesillere aktarılması için koruma çalışmalarının hızlandırılması ve bölgenin doğal sit alanı ilan edilmesi gibi adımların atılması gerektiği bilim insanları ve yerel halk tarafından ortak bir sesle vurgulanıyor. Bu endemik bitki cenneti, Konya ve Türkiye'nin doğal mirası açısından büyük bir değer taşıyor.
