Bilim dünyası bu sempozyumda! Sille tüm yönleriyle ele alınacak...
Bilim dünyası bu sempozyumda! Sille'de bazı eserler ilk kez bilim dünyasına sunulacak. İşte tüm detaylar...
Selçuklu Belediyesi’nin öncülüğünde Necmettin Erbakan Üniversitesi, Silleyi Kalkındırma ve Tanıştırma Derneği, Kapadokya Araştırma Merkezi, Yunanistan Sille Derneği, Küçük Asya Araştırmaları Merkezi işbirliğinde gerçekleştirilen 2. Uluslararası Sille Sempozyumu başladı.
Anadolu’nun önemli tarihi ve kültürel miraslarından olan, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Sille’nin tüm yönlerinin alanında uzman isimler tarafından geniş bir yelpazede ele alınacağı II. Uluslararası Sille Sempozyumu başladı. Konya ve Sille Hazineleri Sergisi’nin de yer aldığı sempozyum 27 Ocak tarihine kadar birçok panel ile devam edecek ve Sille’nin geçmişten günümüze taşıdığı kültürel mirası ortaya konulacak.
“SİLLE TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ DESTİNASYON MERKEZLERİNDEN BİRİ HALİNE GELECEK”
Konuşmasına Sille’nin Konya merkezden sadece birkaç kilometre uzaklıkta Türkiye’nin eşsiz kültürel mirasının, ender ve önemli bir parçası olduğunu ifade ederek başlayan Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı,“ Sille; Kalkolitik Çağ’dan Osmanlı dönemine uzanan, tarihi camileri, kiliseleri, çeşmeleri, köprüleri ve bölgeye özgü taşlarından yapılmış evleri ile adeta bir açık hava müzesini andıran köklü bir kültür hazinesi konumunda. Böyle muazzam bir kültür hazinesini ön plana çıkarmak, buradaki tarihi mirası tekrar canlandırmak, kültür ve doğa uyumunu biraz daha artırmak amacıyla bizler de Selçuklu Belediyesi olarak Sille’de uzun bir süredir cephe düzenleme, sokak sağlıklaştırma, restorasyon, rekontrüksiyon ve bunlar gibi birçok uygulama ile geniş kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz.
“TÜM ÇALIŞMALARIMIZI ZARAR VERMEDEN GERÇEKLEŞTİRİYORUZ”
Selçuklu Belediyesi tarafından Sille’de gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgiler paylaşan Başkan Pekyatırmacı,“ Başta camiler, hamamlar, müzeler, kiliseler ve çeşmeler olmak üzere Sille’deki tüm tarihi eserlerimizin restorasyonunu daha önceden tamamlamıştık. Gerçekleştirmiş olduğumuz dere ıslahı ve sokak sağlıklaştırması çalışmalarıyla cephe yönünden tehlike ve olumsuzluk arz eden yapıları uygun bir şekilde ıslah etmiştik. Kısa bir süre önce ise Sille’de belki de bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz çalışmaların en büyüğüne start verdik. Biliyorsunuz; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın kararı ve Cumhurbaşkanımızın da onayıyla Sille’deki tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunmasıyla ilgili bir karar alınmıştı. Bu karar kapsamında Aya Elenia Kilisemizin karşısında yer alan ve 19 bin 794 metrekare inşaat alanı bulunan Kapalı Otopark, Karma Yapılar ve Meydan Düzenlemesi projemizi başlattık. Bu projemizin inşası şu an devam ediyor. Buradaki çalışmalarımız tamamlandığında inanıyorum ki Konyamız, Selçuklumuz ve Sillemiz çok faydalı bir hizmete kavuşmuş olacak. Yine kısa bir süre önce Sille’yi afete maruz bölge statüsünden çıkaracak olan kaya ıslahı projemizi başarı ile tamamladık. Kaya ıslahı çalışmamız Sümela Manastırı’ndaki ıslah çalışmalarından sonra Türkiye’nin en kapsamlı çalışması oldu. Sille’nin girişinde bulunan ve ekonomik ömrünü tamamlayan ilkokul binasını tarihi Çay Camisi’nin yanında bulunan alanda tekrar inşa etik. Hükümet Caddesi ile Hacı Ali Ağa Sokağı bağlayan 11 merdivenli sokakta çalışma yaptık. Merdivenli yollarla yeni bir yürüme alanını da Sillemize kazandırmış olduk.” şeklinde konuştu
“SİLLE’YE DAİR HER ŞEY BU SEMPOZYUM İLE ELE ALINACAK”
Belediyenin sorumlulukları ve misyonu çerçevesinde, bu kadim mirasın sürekliliğini sağlamaya önem gösterdiklerinin altını çizen Başkan Pekyatırmacı,“ Bu amaçla belediyemizce yürütülen faaliyetlerin yanında gerçekleştirilen diğer çalışmalara da destek veriyoruz. Bu anlamda üniversitelerimiz ve diğer kurumlarımızla çeşitli alanlarda iş birliğimizi sürdürüyoruz. Uluslararası Sille Sempozyumumuz da bu iş birliklerimizden bir tanesi ve Sille’ye çok değer veriyoruz, Sille’nin tüm yönleriyle ele alınması gerçekten çok önemli. Bu yıl ikincisini gerçekleştirmek üzere bir arada olduğumuz Uluslararası Sille Sempozyumu’nda da coğrafyası, tarihi, gelenekleri ve günümüze ulaşan eserleri ile Sille çok geniş bir perspektiften incelenmiş olacak. 5 oturum halinde yapılacak ve 27 Ocak Cumartesi gününe kadar devam edecek olan sempozyumda yerli ve yabancı olmak üzere 49 bilim adamı tarafından bildiriler sunulacak. Bu bildiriler daha sonra Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki cilt halinde kitaplaştırılarak kaynak eser olarak yayın hayatımıza kazandırılacak. Yine Türkçe, Yunanca ve İngilizce olmak üzere üç farklı dilde açıklamaların bulunduğu ve ilk kez bilim dünyasına sunulacak olan eserlerin de yer aldığı “Konya ve Sille Hazineleri Sergimizi” de açılış programımızdan sonra ilginize sunacağız. Sergimiz Kapadokya Araştırma Merkezi Müzesi’nde Konya ve Sille ile ilgili 110 eser, 50’ye yakın harita, fotoğraf ve belge ile Atina Ulusal Kütüphanesinde tespit edilen 14 Osmanlı Fermanı’nın incelemeleri ve fotoğraflamaları sonrası 30 adet 3 boyutlu modellemeyle birlikte 116 örnekten oluşuyor. Sergimizin yıl içerisinde yurt içi ve yurt dışında tekrarlanması için ise hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Tabi Sempozyum fikri ortaya çıktığında Sille’den göç eden gayrimüslim hemşerilerimiz ile bir bağlantı gerçekleştirmemiz gerektiğini düşündük. Bu kapsamda Yunanistan’ın Kavala ve Atina kentlerini ziyaret ettik. Kavala’da Kapadokya Araştırma Merkezi, Atina’da ise Küçük Asya Araştırma Merkezi ile görüştük. Karşılıklı fikir alışverişinde bulunduktan sonra açmış oldukları müzelerde ortak kültürümüze ait eserleri görmek bizi oldukça mutlu etti. Ben gerçekleştireceğimiz 2. Uluslararası Sille Sempozyumu’nun Türk Yunan dostluğuna da katkı sağlayacağını düşünüyorum.” diyerek konuşmasını tamamladı.
“SİLLE’Yİ TANITMAK HEPİMİZİN ÖNEMLİ GÖREVİ”
Kadim şehir Konya’nın güzide eserlerinin bulunduğu Sille’yi tanıtmanın herkesin önemli görevi olduğunu ifade eden Konya Vakıflar Bölge Müdürü Yılmaz Kılınç,“Sille ille ilgili birlikte yürüteceğimiz projelerimiz olacak ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak biz de desteklerimize devam edeceğiz. Gerçekleştirilen sempozyumun hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Kıymetli başkanımıza başarılarının devamını diliyorum ve çalışmaların da kolaylıklar diliyorum. Tüm katılımcılara saygı ve selamlarımı sunuyorum “ şeklinde konuştu.
“SADECE YUNANİSTAN'A DEĞİL SİZE HER ZAMAN CANIMIZ AÇIK”
Yunanistan Kapadokya Araştırma Merkezi Başkanı Kaplanis Losifidis de, “Sayın ve değerli can kardeşlerimiz. Kaderimiz aynen atalarımızın kaderi gibi. Nerde olursa nasıl da olursa senelerde geçse, yüzyıllarda da geçse beraberiz barış ile inşallah sevgiyle yasayalım beraber. 100 sene sonra buradan Konya'dan, Sille’den barış, sevgi ve kardeşlik kültür mirasını paylaşıyoruz. Bu kültür mirası hepimizin. Çok büyük çaba ile 6 ay önce, Sayın Belediye Başkanımız Ahmet Pekyatırmacı Yunanistan'a, Necmettin Erbakan Üniversitesi Prof. Dr. İlker Mete Mimiroğlu ve belediye kültür müdürü Raşit Öztürkmen ile diğer değerli dostlarımızla birlikte Yunanistan'a geldikleri zaman sadece kapılarımız, müzelerimiz, koleksiyonumuz değil canımız açıktı. Tüm dostlarımızı her zaman bekliyoruz. İnşallah bugün güzel gün Selçuklu Belediyesi ile Kavala Belediyesi arasında kardeşlik ilişkisinin başlangıcı olur. Onu umuyoruz ve bekliyoruz. Bizim için yaptığınız tüm çalışmalar için bunun yanında sergi için ne kadar teşekkür edersek az. Hepinizi saygı ile selamlıyorum” şeklinde konuştu.
“ORTAK KÜLTÜRE VE BARIŞA HİZMET ETMEK İSTİYORUZ”
Yunanistan Kavala Belediye Başkan Vekili Moumtsakis Apostolos, “Sayın Belediye Başkanı değerli katılımcılar, tarihi, kültürü, dostluğu, kardeş seven bütün hazirun. Bir asır sonra bu topraklardan başka yerlere göç eden atalarımızın yaşadıkları, başka bir hayatı kurmak için başka yerlere göç etmiş atalarımızın topraklarında bulunuyoruz. Kavala Kapadokya'dan gelen göçmenler için önemli bir destinasyondur. Geçmişte aslında yıllar boyu birlikte barış içerisinde gündelik hayatı paylaşarak aralarındaki bütün değerleri paylaşarak birlikte yaşayan ataların torunları olarak bizde bugün bu kültüre bu barışa hizmet etmek istiyoruz. Biz Kapadokya Araştırmaları Merkezi, Necmettin Erbakan Üniversitesi ve belediyeler arasında gerçekleştirilen bu işbirliği çerçevesinde bugün de torunlarımızı bir araya getirmeyi amaçlıyoruz. Konya ve Kavala tarihin birçok ortak özelliğe sahip olmasını istediği 2 şehirdir. Son 10 yıla baktığımız zaman Kapadokyalılar tarihi ve etnoloji müzesi, bütün bu geride kalan kutsal emanetleri tek tek parça parça toplayarak bir araya getirdi ve koruma altına aldı. Bugün Kapadokyaların hazinesi Nea Karvali’de bulunmakta. Kapadokyaların bu hazineleri bugün fotoğraflar vesilesiyle bir sergi alanında sergilenmekte ve Konyalıların tanınmasına vesile olmakta” diye konuştu.
“SELÇUKLU BELEDİYEMİZ ELİNDEN GELEN GAYRETİ GÖSTERİYOR”
Gelecek ile ilgili kaygıları olan milletlerin geçmişinden vazgeçemeyeceğini belirten Selçuklu Kaymakamı Eflatun Can Tortop,“ Geçmiş geleceğin belirlenmesine yarayan önemli bir hazinedir. İhmal ve ilgisizlik yüzünden kendi kaderine terk edilen ve geçen zaman içinde yorulan eserlerin aslında uygun olarak ihya edilmesi ve özellikle sivil mimari örneklerinin medeniyet yolculuğumuzda kimliğimizin çok değerli parçaları olduğu gerçeğinden hareketle insanlığın ortak bir mirası olarak gelecek nesillere aktarılması hepimizin önemli görevlerindendir. Selçuklu Belediyemizde bu bilinç ile Sille’nin ihyası ve güncel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için elinden gelen gayreti gösteriyor.” dedi.
“BİRBİRİMİZİ DAHA İYİ TANIMAK ZORUNDAYIZ"
Sempozyumun ve serginin gerçekleşmesine katkılarından dolayı, tüm paydaşların idareci ve üyelerine, sempozyuma katılmak üzere yurtdışından gelen araştırmacı ve misafirlere teşekkür ederek sözlerine başlayan Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, “Malumunuz Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk konulu Atina Bildirgesi sayesinde Türkiye ile Yunanistan arasında yeni bir sayfa açıldı. Bu ortak iradenin, karşılıklı güven temelinde, ülkelerimiz ve bölgemiz açısından çok olumlu gelişmeleri beraberinde getireceğini ümit ediyoruz. Şüphesiz bu ortak iradenin yeni ufuklarla, yeni olanaklarla ve yeni iş birlikleriyle tahkim edilmesi gerekiyor. Bir umut ve sorumluluk iklimindeyiz. Bu olumlu gelişmelerin orta ve uzun vadede ilerletilmesi, pekiştirilmesi ve kurumsal hale getirilmesi gerekiyor. İşte tam bu noktada akademik camialara ve sivil toplum kuruluşlarına önemli sorumluluklar düşmektedir. ” diyerek sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.