Başkan Altay duyurdu! Güçlü durmalıyız...

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrâhim Altay, afet iletişimi forumunda yaptığı konuşmada İsrail-Filistin savaşına dikkat çekerek, "güçlü durmalıyız" dedi.

Başkan Altay, "İsrail'in yaptıklarına katliam dememizin suç olduğu bir zamanda yaşıyoruz. O yüzden daha çok güçlü durmamız gerekiyor" ifadelerine yer verdi.

"HEDEFİMİZ KATLİAMI DURDURMAK"

Uğur İbrahim Altay, hedeflerinin Filistin'deki katliamı durdurmak olduğunu söyledi. Altay şöyle devam etti: "Bu program planlandığında Gazze diye bir meselemiz yoktu. Doğal afetlerden iklim değişikliğinden konuşacaktık. İklim değişikliği insan kaynaklıdır. Dünyada yaptığımız dezenformasyonun bir neticesidir ama bugün hepimizin içini acıtan insan kaynaklı bir katliamla karşı karşıyayız. Hakikaten artık ne söyleyeceğimizi, nasıl kınayacağımızı da bilmiyoruz. Rabbim oradaki kardeşlerimize yardım etsin. Bu noktada da herhalde en önemli konu iletişim. Uuluslararası medyada İsrail'de ölenlere öldürülenler ama Filistin'de ölenlere ölenler diye ifade ediliyor. Son 3 yıldır Büyükşehir Belediyesi olarak bütün yaptığımız yarışmaların kazananı Kudüs'e gönderiyoruz. Mekke Medine Kudüs bizim kutsal şehirlerimiz. Önce burayı ziyaret edin diyorum. Çünkü orada bizi görünce insanların gözündeki mutluluğu görebiliyoruz. Bu süreç bir şekilde gidecek o yüzden şimdiden gündemimize bu ziyaretleri almamız lazım. Çünkü sonrasında yaşanacaklarla ilgili de zihninizde bir yol haritanız olsun. Kudüs'teki ve Filistin'deki kardeşlerimize daha neler yaparız şimdi düşünmek gerekiyor. Şu anda orada bir hedefimiz var İsrail'in yaptığı katliamı durdurmak."

“AFET İLETİŞİMİ EN ÖNEMLİ BASAMAKTIR”

Afet İletişiminin, iletişim içerisinde bulunan en değerli iletişim basamaklarından biri olduğunu belirten RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, " Biz hassasiyet konusunda en muzdarip olan kurumlardan biriyiz. Depremler sebebi ile yaşamış olduğumuz birikim, iklim krizi ile sizlerde iletmek istediğimiz en önemli şey afet zamanında kullanılan medyanın farklı olması gerekmektedir. Bunun sebebi ise doğru bilginin daha az yanlış bilginin daha fazla talep görmesidir. Doğal afet ve savaş zamanı dezenformasyon ile mücadeleyi burada örnekler ile şahit olacağız. Sayın Uğur İbrahim Altay, hiçbir zaman yaptığı iyiliklerin başında görüntü vermedi. Fakat biz Başkan Altay'ın ve Konya halkının deprem zamanı çabalarına şahit olduk. Afet zamanı yayın yapmanın bedeli ağırdır. Amerika'daki bir yangının Türkiye’de meydana gelmiş gibi hareket eden basın organlarını gördük. Biz RTÜK olarak hiçbir zaman buna izin vermedik, vermemeye devam edeceğiz. Yalan haberin sosyal medyada dolaşma hızının altı kat olduğu ifade ediliyor fakat ben bunun daha fazla olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu.

“DÜNYAYA ANLATAMADIK”

İsrail-Gazze savaşında yaşanan anları online bağlantı ile anlatan Haber Türk Televizyonu Sunucusu Mehmet Akif Ersoy, "Savaş bölgesinde gazetecilik faaliyeti yapıyoruz. ABD lideri Biden, geçtiğimiz günlerde şöyle bir ifade kullandı. "İsrailli bir anneni gözlerindeki dehşeti gördüm. Yurt dışına çıkma hayali olan üniversiteli bir öğrencinin hayal kırıklığı yaşadığı dehşeti gördüm dedi. Bunları söylerken duygulandığını paylaştı. Fakat Filistinli gençlerin hayatına hiç değinmedi. Filistinli bir annenin bombardımanda üç çocuğunu kaybetmesini ve çocuklarının cesedini ellerini ile topladığı süreçteki acısına hiç değinmedi. Filistinli çocuğun annesine veda ederken elini tuttuğu anlardan hiç bahsetmedi. 2014 yılında da bunu söylemiştim yine aynı noktadayız. 20 yüzyılın başından bu yana tek bir Filistinli çocuğun ve annesinin hikayesini dünyaya anlatamadık" ifadelerini kullandı.

“ŞEHRİN ÜZERİNE HABER BOMBALARI BIRAKIYORLAR”

Batı medyasının yaptığı dezenformasyona değinen Yenişafak Gazetesi İnternet Haber Müdürü Ersin Çelik, "Eğer gazeteci olacaksanız bütün bu geçişkenlere dikkat edeceksiniz. Eğer bir afet ya da savaş bölgesinde haber aktaracaksanız öncelikle kendinizi hazırlamanız gerekiyor. Çantanızı hazırlamanız gerekiyor. Bir tane çikolatayla 24 saati geçirmeniz gerekiyor. Bu mesleği sahadan yapmak istiyorsanız fedakar olmanız gerekiyor. Gazze’yi sadece İsrail bombalamıyor. Eş zamanlı olarak CNN de, BBC de bombalıyor. Tepeden tepeden şehrin üzerine haber bombaları bırakıyorlar. CNN muhabiri 40 tane başı kesilmiş bebek gördük dedi. Biz buna inanamadık ve daha sonra anladık ki böyle bir şey yok. Her savunma artık meşrudur. Ama bugün anladık ki o hastaneyi bombalamanın meşruiteyetini o yalanla savmak istediler. İsrail savaş suçu işlerken basın da savaş suçu işliyor. Şu anki Gazze saldırılırında Filistililere yönelik katliamlar kayıt altına alınmalıdır . Çünkü bu uluslararası basının yargılanacağı günün motivasyonuyla gazetecilik yapsınlar. " dedi.

“YALAN HABERLE MÜCADELE ETTİK”

Ensonhaber.com İnternet Haber Sitesinden Gazeteci Taha Hüseyin Karagöz ise " Afet iletişimi gereklilikler ilk önce kendi aramızda iletişim kurarız. Bu iletişim kurmaya çalışırken temel ihtiyacı giderdikten sonra iş keyfiyete dönmeye başlar. Farkında olmadan başka krizlere sebep olabiliriz. İletişimi doğru kullanmadığımız zaman da başkaların hakkına girebiliriz. Afet bölgesinde asker sahada yok yalanıyla mücadele ettik. İnsanlara yardım edilmiyor denilen sokaklardaki yalan haberler ile mücadele ettik. Tırların şehirlere girilmiyor yalanı ile mücadele ettik. Biz afet ile mücadele ederken bir yandan da dezenformasyon ile mücadele ettik. Gazeteci olarak yanlış yaparsanız size güvenen milyonları etkilersiniz. Sizler birer robot değilsiniz. Sizin değerleriniz var” diyerek sözlerini tamamladı. •SÜMEYRA KENESARI