Konya
Açık
2°
Aksaray
Kapalı
4°
Karaman
Parçalı az bulutlu
4°
Ara
Anadolu'da Bugün Konya Haberleri ‘Vitrine değil, öze bakılmalı’ (Özel Haber)

‘Vitrine değil, öze bakılmalı’ (Özel Haber)

Şeb-i Arus kutlamalarının başlamasına bir gün kala özel açıklamalarda bulunan Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu Müdürü ve Postnişin Fahri Özçakıl, Sema ve Semazenliği anlattı. Postnişin Özçakıl, “Sema’nın maneviyatını bilmek gerekiyor. Günümüzde Semanın sadece vitrin olarak görülmemesi lazım” dedi.

Okunma Süresi: 5 dk

Hazreti Mevlana’nın Vuslat Yıldönümü Anma Törenleri’nin 82’ncisi bu yıl ‘Vefa Vakti’ temasıyla gerçekleştirilecek. Hz. Mevlana'nın 746. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri öncesi açıklamalarda bulunan Postnişin Fahri Özçakıl, bu günün kendileri için özel bir atmosferde gerçekleştiğini söyledi. Şeb-i Arus kutlamaları için hazırlıklarını anlatan Özçakıl, “Şeb-i Arus, Hz. Mevlana’nın Cenabı Allah’la beraber olması olarak değerlendirilir onun için bir kavuşmadır. Mevlana Celaladdin Rum-i, 17 Aralık 1273 yılında ikindi kızıllığında vefat etmiştir. Burada kırmızı bir tecelli rengi olarak karşımıza çıkıyor ve bu dünyadan ebedi âleme kavuşmuştur. Bizler de bu geceye bir yıl boyunca sanki bir bayram ve istekle yaşamayı arzu ediyoruz. Bu gece hepimiz için manevidir.

Yıl içinde birçok program yapmamıza rağmen bu gün özel bir gün oluyor. Tabi ki  o güne has bir özellik olarak hepimizde farklı bir duygu oluşuyor. O günün özelliğini yaşayarak Semayı icra ediyoruz” dedi.

“MEVLEVİ OLMAK İÇİN GÖNÜL VERİLMESİ LAZIM”

Özçakıl, Mevlevi ve Semazen olmak için önemli bir eğitimden geçilmesi gerektiğinin altını çizdi. Özçakıl, günümüzde birçok kişinin çocuklarının Semazen olması gerektiğini söyleyerek bu işin gönül esaslı yapıldığını hatırlattı. Çocuklarının Semazen olması için başvuran velilere, Sema’yı ne için istediklerini sorduklarını dile getirdi. Fahri Özçakıl,  Semazenliği sadece Sema etmek için öğrenmek isteyenlerin baştan kaybettiklerini söyleyerek şöyle konuştu: “Herkes Sema edebilir fakat bu işin altyapısını sağlam bir şekilde doldurmak gerekiyor. Hz. Mevlana’nın dediği gibi Kâmil insan olabilmek için Mevlevilikte de adap ve erkânı yaşamasını bilmesi lazım. Bir Mevlevi öncelikle yaşantısını düzeltmeli. Bunun için de en başta dini vecibelerini ve ilmihal bilgilerini tam bilmesi lazım. Bunların sonucunda bir nafile ibadet olarak Sema edebilmeli. Semayı da zikir olarak Allah’la arasında yapması gerektiğini telakki ediyoruz. Altyapı olmadan, dini vecibelerini yerine getirmeden sadece Semayı öğrenmek doğru olmaz. Bu sadece boşlukta oluşan bir uygulamadır. Bizler de bunu çok önermiyoruz. Sema, bir zikirdir, Sema yaparken her çark atarken İsm-i Celal çekerek, kalpten zikir yaparak Sema edilmesi lazım. Bunun haricinde Sema, sadece öğrenmekle kalınır ve öylesine yapılmış olur. Bunlar olmadan havada da uçsa Sema etmenin hiçbir önemi yoktur.”

“İŞİN VİTRİNİYLE UĞRAŞIYORUZ”

Postnişin Fahri Özçakıl, herkesin Sema’nın anlamanı öğrenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Sema öğrenmenin büyük bir uğraştan geçtiğini de hatırlatan Özçakıl, “Zaten Semayı öğrenmek öncelikle dinin vecibelerini yerine getirmekten geçtiği için Sema öğrenene kadar Kâmil insan oluyoruz. İslam’ın betimlediği insan da dinini bilen insandır. Fakat bizler sadece vitriniyle uğraşıyoruz. Yani Sema’nın sadece görünen yüzüyle uğraşıyoruz. Sema’yı sadece öyle görmemek lazım. Sema’nın arkasındaki düşünceleri ve Semazen olması için neler yapılıyor bunları bilmek gerekiyor. Günümüzde Hz. Mevlana deyince sadece Semazen akla geliyor. Sema’yı sadece Sema görmek Hz. Mevlana’nın düşüncelerini ve Sema zikrini basite indirgemek olur. Bizlere asıl sorulması gereken Sema ederken ne hissettiklerimizdir. Bu hiçbir şekilde sözle anlatılamaz. Bunun için Sema zikri yapmak lazım. Sema ederken, Allah’la beraber olma duygusu olmalı. Sema ederken başka şeyler düşünüldüğünde zaten bu da Sema olmaz. Sema gerçekten bir şifadır ve maneviyat kaynağıdır. Sema yaparken birçok sıkıntılardan uzaklaşılır ve insan ruhu rahatlar” dedi. 

“GÖSTERİLERDEKİ SEMALAR BİR ŞOVDUR”

Özçakıl, son dönemlerde Sema gösterilerinin birçok yerde kurala uyulmadan rahatça yapıldığından sitem etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın çeşitli yerlerde yapılan Sema gösterilerini yasakladığını da hatırlatan Özçakıl, “Sema’nın belirli bir ortamda, mekanda ve zamanda yapılması gerekiyor. Bu kuralların dışında Semazen olmak için büyük emekler sarf etmek lazım. Ulu orta ‘Hadi gel Sema et’ denilemez ve bu da Sema olmaz. Semazenlik para ile yapılan bir şey değildir. Biz açılışlarda, düğünlerde, özel günlerde, otel salonlarında Sema gibi yapılan gösterilere ‘Şov’ diyoruz ve bunlar asla Sema olamaz. Günümüzde bu etkinlikler görülüyor ve Bakanlığın da önlem almasına rağmen önüne geçemiyoruz. Bunun önünü ancak insanlarımızın bilinçlenmesiyle aşabiliriz. İnsanlarımızın bunun bir zikir olduğunu, her yerde Sema edilmeyeceğini bilmesi lazım. Ayrıca düğünlerde yapılan Sema gösterileri, muhafazakâr kesim tarafından yapılıyor. En çok muhafazakâr kesimin yapmayacağı bu Sema gösterileri onlar tarafından isteniyor” diye konuştu.

“TÜRK TASAVVUF MÜZİĞİNİ DÜNYAYA ANLATIYORUZ”

Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu faaliyetlerini  de anlatan Özçakıl, Sufi ve tasavvuf müziğini en orijinal şekliyle birçok ülkede tanıttıkları bilgisini verdi. Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu’nun 1991 yılında kurulduğunu ve asıl amacını anlatan Özçakıl, “Hz. Mevlana’dan ilham alınan Sema mukabelesini aslına uygun olarak, icra etmek ve dejenerasyona fırsat vermemektir. Tasavvuf müziğinin tarihteki yapılış şeklini koruyarak günümüze ulaştırmaktır. Dolayısıyla her yıl Şeb-i Arus törenleri bizim topluluğumuzca icra ediyor. Hz. Mevlana’nın yaşantısını Sema ile birlikte diğer ülkelerde tanıtıyoruz. Hz. Mevlana’yı tüm dünya tanıyor ve bizlerde bu kültürü ve düşünceyi insanlara en güzel ve doğru şekilde ulaştırmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Öte yandan üçüncü kuşak postnişin olan Özçakıl’ın, oğlu da Semazen. Özçakıl, geleneğin devam edeceğini söyleyerek torunlarının da Semazen olmasını diledi.

Muhabir: Servet Ramazan Çolak

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *