Konya'da 7. Uluslararası Matüridilik Sempozyumu gerçekleştirildi. Sempozyumun açılış konferansı olan Türk Dünyası İdealleri ve İmkânlar konferansına Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım konuşmacı olarak katıldı.
Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen konferansa Binali Yıldırım'ın yanı sıra Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Acar, Konya Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ahmet Murat Koru, Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Öge, İmam Matüridi Uluslararası Bilimsel Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Komiljon Shermuxamedov, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
İmam Matüridi’nin düşünce dünyasının Türk-İslam medeniyeti için taşıdığı öneme dikkat çeken Binali Yıldırım, Matüridi’nin akla, hikmete ve istişareye dayanan yaklaşımının günümüzde de rehber niteliğini koruduğunu vurguladı. Yıldırım, Matüridi’nin fikirlerinin Türk dünyasının manevi ve kültürel birikiminde özel bir yere sahip olduğunu ifade etti.
Yıldırım, Matüridi’nin Semerkant’taki köklerinden başlayarak günümüze uzanan etkisinin, Türk dünyasının ortak zihniyet yapısında önemli bir rol oynadığını belirterek, "İmam Matüridi, itikadımızın önemli bir rehberidir. Akıl, hikmet, istişare, tevhid ve ortak kader bilinci onun öğretisinin temelini oluşturur. Bugün Semerkant ile Konya arasında güçlü bir manevi köprü varsa, bu köprüde Matüridi’nin düşünce dünyasının çok büyük payı vardır” ifadelerini kullandı.
"BU KAPASİTEYİ ARTTIRMASI GEREKİYOR"
Türk Devletleri Teşkilatı’nın ekonomik, kültürel ve siyasal açıdan hızla güçlenen bir yapı haline geldiğini ifade eden Yıldırım, ortak dil, ortak alfabe ve ortak tarih çalışmalarının da Matüridi geleneğinin birlik ve istişare anlayışıyla örtüştüğünün altını çizerek, "Teşkilat ticari kapasitesini arttırması gerekiyor. Ulaştırma koridorları ve ekonomik iş birliği önemli" dedi.
Matüridi ekolünün devlet anlayışı üzerine değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, “Matüridi’ye göre devlet kutsal değildir; devlet millet için vardır. Mutlu insanları bir arada tutmak da ancak manevi ve toplumsal değerlerle mümkündür” şeklinde konuştu.

"ORTAK PROJELER HAYATA GEÇİRİLMELİ"
Konuşmasında Matüridi öğretisinin akılcı, dengeli ve insan merkezli yönüne dikkat çeken Yıldırım, gençler arasında yaygınlaşan şüphe ve akım karşıtlıklarına karşı da Matüridi düşüncesinin önemli bir çözüm sunacağını kaydetti.
Bilim, ilim ve marifet geleneğinin yeniden canlandırılması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, Türk dünyası üniversiteleri arasında Matüridi öğretisi üzerine ortak çalışmalar yapılmasının önemine işaret ederek şu çağrıda bulunarak şu ifadelere yer verdi:
"Bilgi çağındayız. Bilgiye sahip olan, bilgiyi üreten toplumlar öne geçiyor. Türk dünyası üniversiteleri arasında Matüridi öğretisini daha derinlemesine inceleyecek ortak projeler hayata geçirilmelidir. Bu hem ortak inancımızın anlaşılmasına hem de Türk dünyasının kaynaşmasına katkı sağlayacaktır.”
"BUGÜN DE MÜSLÜMAN TOPLUMLARI İÇİN YOL GÖSTERİCİ"
"Ebu Hanife'nin akıl ile nakil arasındaki dengeyi esas alan yaklaşımı tarih boyunca geniş kitlelere rehberlik eden bir hukuk anlayışı olmuştur" diyen Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz şunları söyledi:
"Onun yolunu takip eden İmam Matüridi ise bu çizgiyi itikadi alanda sistemleştirerek ölçülü, tutarlı ve insan fıtratını merkeze alan bir düşünce şekli ortaya koymuştur. Matüridiye göre akıl insanı diğer varlıklardan ayıran temel yetidir. Bilgi ise duyular, akıl ve sahih haber yoluyla elde edilir. Bu yaklaşım modern bilimin gözlem, deney ve akıl yürütmeyi merkeze alan yöntemleriyle dikkat çekici ölçüde benzerlik içerisindedir. Dolayısıyla Matüridilik din-bilim ilişkisinde çatışma değil, birbirini tamamlayan bir perspektif geliştiren sağlam bir metodolojik zemin sunmaktadır. Günümüz bilimsel gelişmeleri yapay zeka, genetik, kozmoloji, nörobilim gibi alanlar insan ve kainatı yeniden anlamlandırmamız gerekmektedir. Matüridi'nin sebepleri araştırmaktan kaçınmama ilkesine dayanan yaklaşımı Müslüman toplumların bilimsel üretimde daha güçlü olabilmesi için bugün de yol göstericidir."

Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Acar ise, "Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültemiz kurulduğu yıldan itibaren Avrasya coğrafyasındaki ana akım İslam din yorumu olan Hanefi-Matüridi çizgide bilim adamlarımızın değerli tebliğleriyle müzakereleriyle mesaiyi harcamaya gayret ediyoruz" dedi.

Düzenlenen programda emeği geçen herkese teşekkür eden Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Öge, "Hanefi-Matüridi çizgi İslam medeniyetinin oluşmasında koruyucu bir rol oynamıştır" diye konuştu.

İmam Matüridi Uluslararası Bilimsel Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Komiljon Shermuxamedov ise, "Hanefi ve Matüridi geleneklerine dayanarak Türk ve Özbek halkları arasında yüzyıllar boyunca bilimsel ve manevi işbirliği bugün de yeni aşamalara yükselmektedir. İnanıyorum ki bu toplantıda karşılıklı ilişkilerin daha da güçlendirilmesinde önemli bir rol oynayacak. Ve iki halk arasında güvemli bir köprü görevi görecek" açıklamasında bulundu.
