Kahramanmaraş merkezli depremin ardından üniversitelerde alınan uzaktan eğitim kararı ile ilgili açıklamalarda bulunan Eğitimciler Birliği Sendikası Konya Üniversiteler Şube Başkanı Şenol Metin, Türkiye'nin şu anda olağanüstü koşullardan geçtiğini belirtti. Başkan Metin, “Olağanüstü koşullar olağanüstü kararlar vermeyi gerektirir. Türkiye, Almanya büyüklüğünde bir coğrafyada büyük bir afetle boğuşuyor. Bu dönemde asıl yapmamız gereken şey insan kaybını minimize edecek, yaraları bir an önce saracak ve insanların normal hayata dönmesini sağlayacak tedbirleri almak. Bu yüzden coğrafyamızın yüzde 88'lik kesiminin bu yarayı sarmak için çaba harcaması lazım” diye konuştu.

“UZAKTAN EĞİTİM TEK SEÇENEĞİMİZ”
Pandemide uzaktan eğitim sisteminin yüz yüze eğitim kadar verimli olabileceğini gördüklerini öne süren Başkan Şenol Metin, Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) kararında üniversite senatolarına bırakılan yetkiyle daha çok teorik derslerle ilgili kısımlarda online eğitim uygulanacağının bilgisini verdi. Eğitimde aksama olduğu taktirde yüz yüze derslerin uzaktan eğitime çevrilebileceğini dile getiren Başkan Metin, “Uzaktan eğitim kararı bizim pandemide de aldığımız bir karardı. Yaklaşık 1 buçuk yıl uyguladık, eğitim eksiklikleri olsa da bunu telafi edebileceğimiz yeni öğretim metodları geliştirdik. Pek çok kişinin kafasında 'Liseler eğitime devam edebiliyorsa üniversiteler neden devam edemiyor?' sorusu var. Lise öğrencilerimizin çok büyük bir kısmı bulundukları şehirlerde öğrenim görüyor. Fakat üniversiteler böyle değil. Üniversitelerde mobilizasyon çok yüksek. Konya'daki üniversitelerde Türkiye'nin 80 vilayetinden öğrencimiz var. Türkiye'de bulunan üniversitelerimizde de çok sayıda Konyalı öğrenci bulunuyor. Dolayısıyla bu kadar mobilize olmuş bir kitle içerisinde bizim uzaktan eğitim tek seçeneğimiz. Ama uygulamalı birimlerdeki bölümlerimiz zaten kapsam dışında” ifadelerine yer verdi.

“BİR AN ÖNCE EĞİTİME BAŞLANMALI”
Deprem bölgesinde yaşayan halkın gösterdiği fedakarlığın takdire şayan olduğunu vurgulayan Metin, şu ifadelere yer verdi: “Vatandaşlarımızın afet yönetimiyle ilgili olarak zor koşullara rağmen gösterdiği fedakarlık ve duruş takdire şayan. Ancak afet yönetimi konusunda bir eğitim eksiğimizin olduğu da açık. Bütün Türkiye'de, YÖK ve temel eğitim kurumları başta olmak üzere vatandaşlara afetlerle baş edebilecek şekilde ilk yardım ve hayatta kalma eğitimi verilmeli. Artık önümüzdeki yıllardan itibaren afet yönetimiyle ilgili sivil savunma diyebileceğimiz bir eğitimden geçmemiz şart.” Deprem bölgesinde depremzede öğrencilerin psikolojik durumlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Metin, “Çalışmalar başlatıldı. Şu anda okullarımızın durumu gözden geçiriliyor. Okullarımız eğer eğitim görülebilir derecede sağlamsa öğrenciler eğitim görebilecek. Deprem bölgesinden diğer şehirlere gelen öğrencilerimiz için de Milli Eğitim Bakanlığı'ndan öğrencilerin nakil işlemleriyle ilgili geniş bir çalışma yapılıyor. Bizim bir an önce ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerimizin hayatını normalleştirecek, travma psikolojisinden kurtaracak şekilde planlamalar yapmamız gerekiyor. Bunun da en etkili yöntemi bir an önce eğitim ve öğretime başlamaktan geçiyor” dedi. KYK yurtlarının 800 bin civarında kapasitesi bulunduğunu aktaran Metin, “Bu barınma kapasitesine belirli bir süre ihtiyacımız var, bu bir zorunluluk” diyerek sözlerini tamamladı.

“HİÇBİR ŞART ARANMAYACAK”
Eğitim Bir-Sen (EBS) Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer ise depremden dolayı olağanüstü bir hâl yaşandığını aktardı. Deprem bölgesindeki öğrencilerin taşımalı eğitimle normal eğitimlerine devam edeceklerini dile getiren EBS Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer, “Deprem bölgesindeki okullardan nakil olan öğrencilerimiz okumuş oldukları okul türlerine göre puan ve kontenjan sorunu olmaksızın okullara yerleştirilecek. Deprem bölgesinde Fen Lisesi'nde okuyorsa nakil olduğu şehirdeki fen liselerinin puanına ve kontenjanına bakılmadan okullara kayıt edilecek. Öğrenci Anadolu Lisesi'ne gidiyorsa Anadolu Lisesi'ne yerleştirilecek. İlkokul, ortaokul ve lisedeki öğrencilerimiz için herhangi bir şart aranmayacak. Bulundukları en yakın okula kayıt yaptırılacak. Bunun için okullara müracaat etmeleri ve deprem bölgesinden geldiklerini söylemeleri yeterli. Okullarda sistemler hazır, depremzedeleri bekliyor. Depremzedelerin içi rahat olsun, çocuklarımız okula yerleştirilme anlamında herhangi bir sıkıntı yaşamayacak” şeklinde konuştu. Milli Eğitim Bakanlığı'nın depremzede çocuklar için psikolojik çalışma başlattığını aktaran Karlıer, “Bakanlık rehber öğretmenlerimiz ve psikolojik danışmanlarımızla bir çalışma gerçekleştiriyor. Depremzede çocuklar bu konuda terapi ya da iyileştirme yapılacak” bilgisini verdi.
HABER MUHABİR: Kübra Karaburç