İSLAMCILIK VE İTTİHAD-I İSLAM FİKRİNİN KÖKENLERİ
Prof. Dr. Biçer, İslamcılık düşüncesinin Sultan II. Abdülhamit’le değil, Namık Kemal ile başladığını belirtti. 1869 yılında Namık Kemal’in “İttihad-ı İslam” kavramını ilk kez kullandığını ifade eden Biçer, bu fikrin Osmanlı’da Osmanlıcılık ve milliyetçilik düşüncelerinin yanında önem kazandığını aktardı. Ayrıca, Sultan Abdülaziz döneminde de İslamcı politikalara rastlandığını dile getirdi.

İTTİHAT VE TERAKKİ DÖNEMİ VE MUHALEFET
Biçer, II. Abdülhamit’in tahttan indirilmesinin ardından yaşanan siyasi karmaşaya dikkat çekti. İttihat ve Terakki yönetimine karşı Arap ve Kürt ulemâsının sert muhalefet ettiğini belirten Biçer, cemiyetin kurucuları arasında Kürtlerin de yer aldığını hatırlattı. Ancak halk ve din adamlarının çoğunluğunun bu değişimi desteklemediğini söyledi.

KÜRT MİLLİYETÇİLİĞİNİN DOĞUŞU İSTANBUL’DA OLDU
Kürt milliyetçiliğinin kırsalda değil, Osmanlı’nın başkenti İstanbul’da eğitimli bir aydın sınıfı tarafından başlatıldığını vurgulayan Biçer, özellikle Bedirhan ailesi gibi sürgün edilmiş Kürt emirlerinin çocuklarının modern eğitimle yeni bir aydın kuşak oluşturduğunu söyledi. Ahmed-i Hani’nin 17. yüzyıldaki eserlerinin Kürt milliyetçiliği için önemli bir ilham kaynağı olduğunu da ifade etti.

MİSAK-I MİLLİ: TÜRK-KÜRT ORTAK VATANI PROJESİ
Prof. Dr. Biçer, Misak-ı Milli’nin etnik Türk sınırlarının ötesinde, Osmanlı Müslüman unsurlarını da kapsayan coğrafi ve dini bir birlikteliği esas aldığını belirtti. Mustafa Kemal’in beyanatları ışığında, Misak-ı Milli’nin Türk-Kürt ortak vatanı idealini yansıttığını ifade etti.
Program sonunda TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, Prof. Dr. Bekir Biçer’e katılım belgesi takdim etti.