Konya
Açık
-8°
Aksaray
Açık
-5°
Karaman
Açık
-4°
Ara
reklam
Anadolu'da Bugün Konya Haberleri Konya’da uzmanlardan uyarı: "Yeni yıl öncesi zihinsel tükenmişlik artıyor"

Konya’da uzmanlardan uyarı: "Yeni yıl öncesi zihinsel tükenmişlik artıyor"

Yeni yıl öncesi artan tempo ve beklentilerle birlikte dinlenmeyle geçmeyen yorgunluk, uzmanlara göre fark edilmesi gereken ciddi bir zihinsel tükenmişlik işareti olarak öne çıkıyor.

KAYNAK: İHA
Okunma Süresi: 3 dk

Yeni yıl yaklaşırken artan tempo, hedefler ve beklentiler birçok kişide fark edilmeden zihinsel tükenmişliğe yol açıyor. Uzmanlar, dinlenmeyle bile geçmeyen yorgunluğun tükenmişliğin en önemli işaretlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, yeni yıla daha çok çalışarak değil zihinsel yükleri azaltarak girmenin ruh sağlığı açısından kritik olduğunu vurguluyor.

Günlük yaşamın getirdiği yoğun tempo, sürekli üretme baskısı ve dinlenmeyi erteleme alışkanlığı, tükenmişliği derinleştiriyor. Tükenmişlik; ani bir enerji kaybından ziyade, uzun süreli stresin damla damla birikmesiyle ortaya çıkan zihinsel bir süreç olarak tanımlanıyor. İsteksizlik, tahammülsüzlük ve dinlenilse bile toparlanamama hali ise en yaygın belirtiler arasında yer alıyor. Özellikle sorumluluk sahibi, fedakâr ve mükemmeliyetçi bireylerin daha fazla risk altında olduğu belirtiliyor.

Medicana Konya Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Klinik Psikolog Kübra Adam, günümüzde pek çok kişinin yorgun olduğunu söylediğini ancak bu yorgunluğun çoğu zaman bedenden çok zihinden kaynaklandığını ifade etti. Tükenmişliğin bir zayıflık göstergesi olmadığını vurgulayan Adam, “Tükenmişlik kişinin enerjisinin bir anda bitmesi değil, damla damla tükenmesidir. Uzun süre stres altında kalan birey zamanla motivasyonunu, üretkenliğini ve duygusal dayanıklılığını kaybeder. Kişi dinlense bile toparlanamaz, yaptığı işten keyif alamaz” dedi.

Tükenmişliğin daha çok güçlü, sorumluluk sahibi ve sürekli ‘yapabilen’ kişilerde görüldüğüne dikkat çeken Adam, yoğun çalışanlar, herkesi idare etmeye çalışan ebeveynler, sınav baskısı yaşayan öğrenciler ve sürekli ulaşılabilir olmak zorunda hisseden gençlerin de risk grubunda yer aldığını belirtti. “Tükenmişlik, uzun süre sınır koymadan yaşamanın doğal bir sonucudur” diyen Adam, bireylerin kendi ihtiyaçlarını sürekli ertelemesinin beden ve zihinde alarm etkisi oluşturduğunu söyledi.

Günümüz dünyasında durmanın neredeyse ayıp gibi algılandığını ifade eden Adam, sürekli yetişme çabası, ‘hayır’ diyememek, dinlenmeye suçlulukla bakmak ve duyguları bastırmanın zihinsel enerjiyi hızla tükettiğini dile getirdi. Sabah alarm çaldığında gün daha başlamadan yorgun hissetmek, eskiden keyif alınan şeylere karşı isteksizlik, küçük sorunlara tahammülsüzlük, unutkanlık ve dalgınlığın tükenmişliğin habercisi olabileceğine dikkat çekti.

Tükenmişliğin büyük ölçüde zihinsel bir durum olduğunu vurgulayan Klinik Psikolog Kübra Adam, beynin gün içinde yüzlerce karara, bildirime ve ekrana maruz kaldığını belirterek, “Dinlenmeyen bir beyin, bedeni de dinlendirmez. Bu yüzden kişi tatilde bile yorgun hissedebilir. Asıl yorulan kaslar değil, zihindir” dedi.

Beyni dinç tutmanın yolunun onu sürekli çalıştırmak değil, doğru şekilde dinlendirmekten geçtiğini belirten Adam, gün içinde kısa molalar vermenin, tek işe odaklanmanın, ekranlardan bilinçli uzaklaşmanın ve uykuyu gerçek bir ihtiyaç olarak görmenin önemine dikkat çekti. Düzenli yürüyüş, nefes egzersizleri ve keyif alınan aktivitelerin zihni yeniden başlatma etkisi oluşturduğunu söyleyen Adam, “Yeni yıl, daha çok hedef koymak yerine zihni yoran alışkanlıkları azaltmak için önemli bir fırsat. Dinlenen bir beyin sadece daha üretken değil, aynı zamanda daha sakin ve daha dayanıklı olur” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *