21. yüzyılın en önemli halk sağlığı sorunları arasında yer alan diyabet konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla dünya genelinde çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bu kapsamda 14 Kasım Dünya Diyabet Günü, Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Diyabet Federasyonu öncülüğünde bu yıl “İş Yerinde Diyabet” temasıyla kutlanıyor.
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Baldane, hastalığa ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dünyada 500 milyonun üzerinde diyabetli birey bulunduğunu belirten Baldane, bu sayının 2045 yılında 750 milyonu aşmasının beklendiğini ifade etti.
“HER İKİ DİYABETLİDEN BİRİ HASTALIĞININ FARKINDA DEĞİL”
Diyabetli bireylerin önemli bir kısmının hastalığından habersiz yaşadığına dikkat çeken Prof. Dr. Baldane, şunları söyledi: “Her iki diyabetli bireyden biri hastalığının farkında değil. Çok su içme, sık idrara çıkma gibi belirtiler ciddiye alınmalı ve vakit kaybetmeden hekime başvurulmalıdır. Diyabet riski asla ihmal edilmemelidir.”
“İŞ YERİNDE DİYABET” TEMASINA VURGU
Bu yılki temanın diyabetli çalışanların iş ortamında yaşadığı zorlukları görünür kılması açısından önemli olduğunun altını çizen Baldane, işveren ve işyeri düzenlemelerine yönelik şu önerilerde bulundu:
Diyabetli bireylere kan şekeri ölçümü için birkaç dakikalık zaman tanınması
İnsülin kalemi, ölçüm cihazı gibi ekipmanların uygun bir ortamda saklanabilmesi
Çalışma alanının lavaboya erişim açısından elverişli hale getirilmesi
Prof. Dr. Baldane, “Diyabet çalışma hayatına engel bir hastalık değildir” diyerek iş yerinde destekleyici ortamların önemine değindi.
“YA DİYET YA DİYABET”
Tedavi ve takip süreçlerine de değinen Baldane, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde diyabete yönelik güncel tedavi ve tarama imkanlarının sunulduğunu söyledi. Beslenme tedavisinin hayati önem taşıdığını vurgulayan Baldane, uyarılarını şu sözlerle sürdürdü: “Diyabet ilerleyici bir hastalık. Beslenme tedavisi en önemli aşamalardan biri. Ancak bahsedilen bitkisel tedaviler değildir. Bitkisel ürün diye pazarlanan ilaçların diyabet tedavisinde yeri yok. Medikal tedaviler mutlaka hekim kontrolünde yürütülmelidir.”
Prof. Dr. Baldane, diyabetle mücadelede erken teşhisin, doğru tedavinin ve kişiye uygun yaşam tarzı değişikliklerinin kritik rol oynadığını belirterek sözlerini tamamladı.
