Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası ve çevresini kapsayan Konya Kapalı Havzası, kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Necmettin Erbakan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı ve Harita Mühendisliği Bölümü Arazi Yönetimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Savaş Durduran, bölgedeki bilinçsiz su kullanımı ve yanlış tarım politikalarının, havzanın geleceği için ciddi riskler barındırdığını söyledi.
SU TÜKETİMİ KULLANILABİLİR MİKTARIN ÇOK ÜZERİNDE
Konya Kapalı Havzası’nda yıllık kullanılabilir su miktarının yaklaşık 4,3 milyar metreküp olduğunu belirten Prof. Dr. Durduran, mevcut su tüketiminin ise 6,5 milyar metreküpe ulaştığını vurguladı. Bu farkın sürdürülebilir olmadığını kaydeden Durduran, “Eğer su tasarrufu sağlanmaz ve doğru tarım politikaları uygulanmazsa, Konya Ovası’nda tarımsal üretimin geleceği büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilir” dedi.
YAĞIŞLAR YETERSİZ, BARAJLAR ALARM VERİYOR
Sonbahar ve kış aylarında beklenen yağışların gerçekleşmemesi, Türkiye’nin en büyük kapalı havzasını kuraklıkla baş başa bıraktı. Son yılların en kurak kış mevsiminin yaşandığını dile getiren Prof. Dr. Durduran, barajlardaki doluluk oranlarının kritik seviyelere indiğine dikkat çekti. Derelerin ve nehirlerin kurumaya başladığını belirten Durduran, bu durumun göller ve barajlar üzerindeki olumsuz etkilerinin günden güne arttığını söyledi.
YER ALTI SULARI DERİNE ÇEKİLİYOR, OBURKLAR ARTIYOR
Sulama ihtiyacının artmasıyla birlikte yer altı su seviyelerinde ciddi düşüşler yaşandığını aktaran Durduran, bunun doğal sonucu olarak obrukların oluştuğunu ve maliyetlerin yükseldiğini kaydetti. “Kuraklık artık hem kırsal hem de kentsel yaşamı doğrudan etkileyen bir sorundur” diyen Durduran, Konya Kapalı Havzası’ndaki su kaynaklarının iklim değişikliği, aşırı kullanım ve yetersiz planlama nedeniyle baskı altında olduğunu ifade etti.
SULU TARIM YAYGINLAŞTI, TEHLİKE BÜYÜDÜ
Altınekin Alt Havzası verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla kuru ekim oranı yüzde 20’ye düşerken, sulu ekim yüzde 80’e yükseldi. Bu durumun yer altı su tüketimini dramatik şekilde artırdığını belirten Prof. Dr. Durduran, “Bu gidişat, havzanın tarımsal sürdürülebilirliği açısından ciddi bir risk oluşturuyor. İklim odaklı politika ve stratejilerin acil şekilde hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi.
VAHŞİ SULAMA DERHAL DURDURULMALI
Konya Ovası’nda hala yaygın şekilde uygulanan vahşi sulamaya (salma sulama) karşı uyarılarda bulunan Durduran, bu yöntemle yapılan sulamanın hem su israfına hem de toprak tuzlanmasına neden olduğunu vurguladı. “Damla sulama sistemine geçilmeli, mısır ve ayçiçeği gibi su tüketimi yüksek ürünler yerine nohut, mercimek, arpa, buğday, lavanta ve badem gibi az su isteyen ürünler tercih edilmelidir” dedi.
SU AYAK İZİ TAKİBİ VE CBS TEKNOLOJİSİ ÖNERİSİ
Tarım alanlarında, sanayi tesislerinde ve konutlarda su ayak izi tespitinin yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Durduran, “Kentlerde su israfı engellenmeli, toplumsal farkındalık artırılmalıdır. Ayrıca coğrafi bilgi sistemleri (CBS) ve uzaktan algılama (UA) teknolojilerinin kullanımıyla, kuraklık riski taşıyan bölgeler önceden belirlenmeli ve buna göre planlamalar yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
TARIMDA GELECEĞİ GÜVENCEYE ALMAK İÇİN ACİL ÖNLEMLER ŞART
Prof. Dr. Süleyman Savaş Durduran’ın açıklamaları, Konya Kapalı Havzası’nın karşı karşıya olduğu su krizinin boyutunu gözler önüne sererken, sürdürülebilir tarım ve su yönetimi konusundaki acil ihtiyaçlara da dikkat çekti. Uzmanlar, bu uyarıların dikkate alınmaması halinde, sadece Konya’nın değil, tüm Türkiye’nin tarımsal üretiminde büyük kayıpların yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.


