Tatil sezonu devam ederken internet sitelerinin yanı sıra pek çok sosyal medya kanalıyla da bilgi sahibi olmak ve rezervasyon yaptırmak mümkün. Buna karşın sosyal medya hesapları bazen gerçek şirketlere ya da şahıslara ait olabileceği gibi dolandırıcılara ait de olabiliyor. Konya Tüketiciler Birliği Başkanı Mustafa Dinç, "Sosyal medyada reklamı yapılan tatil programlarına çok dikkat edilmesi lazım. Bir otelin ya da tatil köyünün kendi sitesi varsa bu site üzerinden irtibat kurulup rezervasyon yapılabilir. Ya da online bir rezervasyon yerine telefonla görüşüp dolandırıcılığın önüne geçilebilir. Gerekirse tesisle ilgili bilgi almak adına görüntülü arama yapılabilir. İşletmenin TÜRSAB'a bağlı olup olmadığına ve rezervasyon yapılan internet sitelerinin Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi (ETBİS)'e kayıtlı olup olmadığına bakılması gerekiyor" diye konuştu.
"TANINMIŞ TURİZM TESİSLERİNİN İSMİ KULLANILIYOR"
Tüketicilerin sıkça tercih ettiği otel ve turizm tesislerinin internet sitelerinin fotoğraf ve isimlerinin kopyalanarak, e-posta ve kısa mesajlar üzerinden cazip tekliflerle mağdur edildiğini belirten Konya Tüketiciler Birliği Başkanı Mustafa Dinç, dolandırıcıların doğrudan sosyal medyada yapılan aramalara göre reklam gönderdiklerini söyledi. Başkan Dinç, "Siz tatille ilgili bir arama yaptığınızda hemen onunla ilgili reklamlar da düşmeye başlıyor. Bazen de 'son bir oda kaldı', '5 dakikada parayı gönder' diyerek tüketiciye değerlendirme fırsatı vermeden cebinden parayı almaya yönelik hareketler sergileniyor. Bu tür dolandırıcılığa kanılmamalı. Normalde 10 bin TL olan tatil 3 bin TL'ye teklif ediliyorsa bu gibi tekliflerden kaçınmak lazım. Vatandaşların piyasa şartlarının çok çok altında olan fiyatlardan şüphelenmeleri gerekiyor" diye konuştu.
Rezervasyon dolandırıcılığının turizm sektörüne de zararı olduğunu ifade eden Dinç, "Medyada tanınmış turizm tesislerinin logo ve isimleri kullanılarak tüketiciler mağdur ediliyor. Böyle olunca da yerli ve yabancı turistlerin seyahat acentelerine ve turizm sektörüne güveni azalıyor. Herhangi bir rezervasyon ve ödeme yapmadan önce telefonla arayıp bir bilgilendirme alınması gerekiyor" ifadelerine yer verdi.
“ÖNCE ARABULUCULUĞA BAŞVURMALARI GEREKİYOR”
Dolandırılanların öncelikle arabuluculuğa başvurması gerektiğinin altını çizen Mustafa Dinç, “Dolandırıcılık dediğiniz zaman olayın çözülme ihtimali çok zor. Çünkü karşı tarafın adı ve adresi bilinmiyor. Hal böyle olunca bunu hakem heyetine başvururken muhatap olarak belirtemiyorsunuz. Söylediğiniz kişiniz adı, adresi, iletişim bilgisi yok. Her hâlükârda bu konu Tüketici Hakem Heyeti'ne ya da Tüketici Mahkemesi'ne taşınacak. 15 bin TL'nin altındaki rakamlar için Tüketici Hakem Heyeti'ne, 15 bin TL'nin üstündeki rakamlar için Tüketici Mahkemesi'ne başvuruluyor. Tabi ki mahkemeye başvurmadan önce bir arabulucuyla görüşülmesi gerekir. Mahkemenin sonuçlanması da bazen çok şey değiştirmiyor. Çünkü siz haklı bile olsanız o parayı alacağınız, icra göndereceğiniz bir yer, bir adres olmayacağı için haklı olarak kalıyorsunuz” şeklinde konuştu.
“MUTLAKA SERTİFİKALARA BAKIN”
Vatandaşların internet sitesinden otel bakarken mutlaka otelin sertifikalarına da bakması gerektiği konusunda uyaran Dinç, şöyle konuştu:
“Otelin güvenlikli sitelerinin mutlaka sertifikası olması gerekiyor. Öncelikle güvenli bir site olup olmadığını kontrol etsinler. Karşı taraftaki otelin de mutlaka güvenli bir sitede hizmet vermesi gerekir. Sonuçta doğru, gerçek işletme bile olsa site güvenli değilse müşterilerin bilgilerinin çalınma ihtimali olacağı için o tip sitelere girmemek lazım. Parasal işlem yapılacağı zaman sitelerin mutlaka sertifikalarına bakılması gerekiyor. Güvenli olmayan sitelerde kart bilgileri ele geçirilip içindeki meblağ boşaltılabiliyor. Burada tüketicinin ferasetli davranması, araştırması, gerekirse telefonla görüşmesi gerekiyorsa da görüntülü arayıp tesisi görmesinde fayda var. Bunlar yüzde 100 güvenli olan şeyler değil ama en azından dolandırma ihtimalini oldukça azaltabilir. Daha önce Konya’da da bu tür dolandırıcılık olayları yaşandı. İnsanları arayıp ücretsiz tatil kazandınız deyip buradaki lüks otellere davet ediyorlardı. Oteller de şu kadar kullanacaksınız, bu kadar kullanacaksınız deyip bir senet imzalatıyorlardı. Senet imzalatanların birçoğunun senetlerini kurtardık ama bazısı senet imzalamayıp müşterilerden indirim talep edenler oldu. Onların parası gitti. Artık o parayı alma imkanları olmadı.”
(Konya Haber)
