“SALAMİA’DAN İSMİL’E UZANAN BİR HİKÂYE”
HİSDER’in bu haftaki konuğu, İsmilli yazar Murat Yaylacı, Haçlı kaynaklarında “Salamia” olarak geçen ve 1960’lı yıllarda kısa bir dönem “Demirkent” adıyla anılan İsmil’in, bugün Karatay ilçesine bağlı bir mahalle olarak varlığını sürdürdüğünü belirtti. 2012 yılında çıkarılan Büyükşehir Yasası ile mahalle statüsü kazanan İsmil’in nüfusu, TÜİK verilerine göre 5.736. Yaylacı, bölgenin jeotermal kaynaklarının keşfiyle sağlık turizmi açısından önemli bir merkez haline geldiğini, özellikle Karatay Belediyesi’nin yatırımlarının bu gelişmede büyük rol oynadığını ifade etti.
TARİHİN DERİNLİKLERİNDEN BİR TÜRKMEN YURDU
İsmil’in tarihinin 11. yüzyıla kadar uzandığını belirten Yaylacı, Haçlı kronistlerinden Albertus Aquensis’in, 1189-1192 yılları arasındaki Haçlı Seferleri sırasında bu bölgeden geçtiğini, burada yaşayan Türklerin Haçlılara karşı gösterdiği direnişten bahsettiğini aktardı. Yaylacı, “İsmil’in tarih sahnesine çıkışı, Türk-İslam hareketleriyle eş zamanlıdır” diyerek, köyün Anadolu’nun önemli Türkmen yerleşimlerinden biri olduğunu vurguladı.
İSMİL, HAC YOLUNUN STRATEJİK DURAĞIYDI
Sözlü gelenekte Mevlana’nın İsmil’e uğradığı ve “İsfahan’dan çıktım çektim besmele, hamd ü senalar olsun geldim İsmil’e” dediğinin rivayet edildiğini paylaşan Yaylacı, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın bölgeye han ve kuyu yaptırarak hac yolcularına konaklama imkânı sunduğunu belirtti. Osmanlı döneminde ise İsmil, hac güzergâhında menzilhane olarak önemli bir görev üstlendi.
SEYYAHLARIN GÖZÜYLE İSMİL
İsmil’in yerli ve yabancı birçok seyyahın da ilgisini çektiğini belirten Yaylacı, 17. ve 19. yüzyıllarda bölgeye gelen seyyahların gözlemlerini paylaştı. Evliya Çelebi’den Abdurrahman Hıbrî’ye, İngiliz Hamilton’dan Amerikalı Bayard Taylor’a kadar birçok seyyah İsmil’den övgüyle bahsetmiş, Türkmen misafirperverliğini ve bölgenin doğal güzelliklerini eserlerine yansıtmıştır. 1779 yılında Mehmed Edip Efendi ise İsmil’i “cadde üzerindeki hanı, camisi ve halkının hacılara hürmetiyle küçük ama önemli bir kasaba” olarak tarif etmiştir.
GÖÇLER, EŞKIYALAR VE DERBENT DÖNEMİ
1715 yılında yaşanan eşkıya baskınları sebebiyle halkın köyü terk ettiğini anlatan Yaylacı, Karaman Valisi’nin emriyle halkın geri döndüğünü ve güvenliğin sağlanması amacıyla 1752 yılında İsmil’in “derbent” statüsüne alındığını söyledi. Bu dönemde İsmil, yol güvenliğini sağlayan bir karakol işlevi de görmüştür.
İSMİL’İN MANEVÎ MİRASI
Konuşmasının sonunda İsmil’in yetiştirdiği önemli şahsiyetlere değinen Yaylacı, başta Abdul Hacı Gâni Efendi olmak üzere, Delihacızâde Tâhir Efendi, Haydar Efendi, Hacı Mustafa Efendi gibi âlim ve kanaat önderlerinin bölgenin dini ve kültürel yapısına katkı sağladığını söyledi. Ayrıca okul ve camilerin tarihçesine de değindi.
PLAKET TAKDİMİ VE TEŞEKKÜRLER
Program sonunda, katkılarından dolayı Murat Yaylacı’ya HİSDER Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu tarafından plaket takdim edildi.

Ayrıca Hayırsever Halil Çavdarcı’ya Hasan Özucan ve Tahsin Şahin, Dr. Sedat Yüksel’e Mehmet Tatlı ve Hamza Ertaş, Milli Bisikletçi Tevfik Erdoğan’a ise Nail Bülbül ve H. Hüseyin Kıraç tarafından plaketler verildi. Etkinlik, günün anısına çekilen toplu fotoğrafla sona erdi.
