Tarihçi-Yazar Yılmaz Altunsoy, HİSDER’de İsrail-İran arasındaki 12 Gün Savaşlarını değerlendirdi. Altunsoy, savaşın sadece kinetik cephede değil, elektromanyetik ve siber alanda da yaşandığını belirterek, Türkiye’nin gelişmiş savunma teknolojilerine yatırım yapmasının artık bir milli güvenlik meselesi haline geldiğini söyledi.
Karatay Belediyesi Şemsi Tebrizi Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen HİSDER (Hikmet İlim ve Sanat Derneği) Pazartesi Toplantıları’nın konuğu Tarihçi-Yazar Yılmaz Altunsoy oldu. “12 Gün Savaşları ve Türkiye İçin Dersler” başlıklı konuşmasında Altunsoy, Milli İstihbarat Akademisi’nin hazırladığı rapor ışığında, İsrail-İran savaşının askeri, istihbari, siyasi ve teknolojik yönlerini değerlendirdi.

“Savaş, elektromanyetik cephede de yaşandı”
Altunsoy, “İsrail savaşın ilk anından itibaren İran üzerinde belirgin bir hava hâkimiyeti kurarak kritik noktaları imha etti. Savaşın sadece klasik anlamda değil, elektromanyetik ve siber cephede de yürütüldüğünü gördük. İsrail, İran’ın medya ve iletişim ağlarına siber saldırılar düzenleyerek psikolojik harp tekniklerini ustaca uyguladı.” dedi.
İsrail’in hava kuvvetleri üstünlüğüne dikkat çeken Altunsoy, “İsrail Hava Kuvvetleri, 340 muharip uçakla Ortadoğu’nun en güçlü hava gücüne sahip. İran Hava Kuvvetleri savaşın ilk anında felç oldu.” diye konuştu.
“Modern savaşlarda ilk darbe çok kritik”
Savaşın ilk 72 saatinde İran’ın radar ve komuta altyapısının çökertilmesinin İsrail’e büyük avantaj sağladığını belirten Altunsoy, “Bu durum modern savaşlarda ilk darbenin ne kadar belirleyici olduğunu gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Raporda, modern savaşların artık sadece ateş gücüyle değil, düşmanın elektronik ve siber altyapısını çökertme kabiliyetiyle kazanıldığının altı çiziliyor.
“İran yalnızlaştı, Türkiye ders çıkarmalı”
Altunsoy, İran’ın bölgesel olarak yalnızlaştığını, Suriye, Lübnan ve Körfez ülkeleriyle yaşadığı gerginliklerin bu durumu derinleştirdiğini vurguladı. “Savunma sanayii artık dış istihbarat servislerinin öncelikli hedefi haline geldi. Türkiye bu sektörde faaliyet gösteren aktörleri koruyacak önleyici politikalar geliştirmelidir.” dedi.
“Sivil savunma ve erken uyarı sistemleri geliştirilmeli”
Altunsoy, Türkiye’nin sivil savunma kapasitesini artırması gerektiğini belirterek, “Büyük şehirlerde erken ihbar sistemleri kurulmalı, metro istasyonları sığınak olarak kullanılabilir hale getirilmelidir. Toplum milli-manevi değerlerle güçlendirilmeli, FETÖ benzeri yapılarla tavizsiz mücadele edilmelidir.” dedi.
“Birlik içinde olmalıyız”
Konuşmasının sonunda Altunsoy, İsrail’in Yunanistan ve Güney Kıbrıs üzerinden yeni bölgesel planlar yapabileceğini belirterek, “Türkiye olarak içeride birlik ve beraberlik içinde olmamız hayati önem taşımaktadır.” ifadelerini kullandı.
Program, HİSDER Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu ve Abdurrahman Özdil tarafından Altunsoy’a hediye takdim edilmesi ve toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.