Konya
Açık
2°
Aksaray
Kapalı
4°
Karaman
Parçalı az bulutlu
4°
Ara
Anadolu'da Bugün Konya Haberleri Herkesin gözü yağışta ‘kış kuraklığı’ endişelendiriyor!

Herkesin gözü yağışta ‘kış kuraklığı’ endişelendiriyor!

Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bayram Sade, “Şu an Türkiye'de hidrolojik bir kuraklık var. Hidrolojik kuraklık tarımsal kuraklığın da önüne geçti. Bu çok vahim bir durum” dedi

Okunma Süresi: 4 dk

Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bayram Sade, “Şu an Türkiye'de hidrolojik bir kuraklık var. İçme suyu dahil su kaynaklarında, barajlarda ve göletlerde çok ciddi sorunlar var. Hidrolojik kuraklık tarımsal kuraklığın da önüne geçti. Bu çok vahim bir durum” dedi

prof-dr-bayram-sade-728958.jpg

Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bayram Sade, 2021-2022 yılı tarımsal değerlendirmesini yaptı. Ziyaretinde tarımsal kuraklıktan, Tahıl Koridoru Anlaşmasına kadar pek çok konuda açıklamada bulunan Sade, iki milyon 200 bin hektarlık ekim alanına sahip Konya’da, yılda yaklaşık 2,5 milyon ton buğday üretildiğini aktardı. Bayram Sade, Konya Ovası’nda beklenen yağışlar düşmediği için kuraklık tehlikesi yaşandığını söyledi. Türkiye geneli yağış oranının 116 milimetre olduğunu aktaran Sade, “Türkiye'nin yağış normali 208 milimetre iken şu anda 116 milimetrelik yağış düştü. İç Anadolu Bölgesi'nde durum çok daha vahim. 128 milimetre yağış olması gerekirken 63 milimetre yağış azalması bulunuyor. Yani düşmesi gereken yağışın yarısı düşmüş” diye konuştu

fay-kuraklik-a-2-1122x720.jpg

“HİDROLOJİK KURAKLIK TARIMSAL KURAKLIĞIN ÖNÜNDE”

İç Anadolu Bölgesi'nde kuru tarım alanlarının yoğun olduğuna dikkati çeken Sade, tarlalarda su eksikliğinin verdiği bir tabloyla karşı karşıya kalındığını ifade etti. Kuru tarım alanlarında düzensiz çıkışların bulunduğunu söyleyen Sade, “Şu anda tarlalara baktığımızda tarla yüzeyini kapatmış bitki örtüsü olmalıydı. Fakat böyle bir manzara yok. Bitkilerin bir kısmı çıkmış, bir kısmı çimlenme aşamasında, bir kısmı da toprakta duruyor. Bu durum kışlık bitki gelişimi için kritik. Tahıllar telafi yeteneği çok yüksek bitkiler, bu yüzden ürünler öldü bitti diyemeyiz. Topraktaki kuru tohum daha sonra yağışı bulur çimlenir, çıkamamış bitkinin yerine bitki kardeşlenir. Eksikliği belli düzeyde kapatabilir. Aslında Türkiye'de hidrolojik bir kuraklık var. İçme suyu dahil su kaynaklarında, barajlarda ve göletlerde çok ciddi sorunlar var. Hidrolojik kuraklık tarımsal kuraklığın da önünde. Bu çok vahim bir durum” ifadelerine yer verdi.

screen-0.jpg

“KONYA'YA DIŞ HAVZALARDAN SU GETİRMEK ZORUNDAYIZ”

Kuraklığın sadece tarımı değil günlük hayatı ve şehir hayatını etkileyecek boyutta olduğunun altını çizen Sade, suyu tasarruflu kullanacak tedbirlerin alınması gerektiğini kaydederek şu ifadelere yer verdi: “Sadece İç Anadolu Bölgesi'nde değil, Türkiye'nin en yağışlı bölgesinde bile yağış eksikliği var. Gereksiz sulamalardan kaçınmak için bitkiye ihtiyacına göre su vereceğiz ve buna göre bir sulama yöntemi geliştirmemiz gerekiyor. Durumun ciddiyetini inkar edemeyiz. Türkiye ortalamasından yüzde 40 düşük yağış alıyoruz. Herkesin oturup hem şehir hayatında hem de tarımda kullanılan suyla ilgili hızlı bir değerlendirme yapması ve tedbir alınma sürecine girmesi lazım. Doğal gaz bulduk, petrol bulduk seviniyoruz. Ama suyun her mililitresinin denize dökülmesi petrolün denize dökülmesi gibidir. Her milimetre suyu ekolojik dengeyi bozmadan tarıma sunmalıyız. Türkiye'nin sulama yatırımlarını daha da artırmamız lazım. Çünkü gıda konusu dünyanın artık 1 numaralı problemi haline geldi. Tarım hiç bu kadar toplumları derinden etkilememişti. Konya'ya dış havzalardan suyu getirmek zorundayız. Burası kapalı bir havza. Göksu Nehri'nden Mavi Tünel’le gelen su Konya Büyükşehir'in Bağbaşı Barajı vasıtasıyla 100 milyon metreküp su şehrin su ihtiyacını karşılıyor. Bu çok kıymetli. ”

kapak-foto.jpg

“BUĞDAYDA PAMUK İPLİĞİNDEYİZ”

2021- 2022 yılı tarımsal üretim ve ihracatı hakkında konuşan Sade, “Biz tarımda 24-25 milyar dolar ihracat, 17-18 milyon dolar ithalat yapıyoruz. Özellikle kuraklık zamanında ithalat artıyor. Buğdayda pamuk ipliğindeyiz. Buğday üretiminde 20 milyon tonu pek geçemiyoruz, 20 milyon tonun altına düştüğümüz zaman yetersizlik başlıyor. Dünyada un, bulgur ve bisküvi ihracatında birinci, makarna ihracatında ikinci sıradayız. Dolayısıyla biz ithalatı ihracat amaçlı yapıyoruz. Pek çok ülke bazı ürünleri dışarıdan alır satar. Önemli olan temel besinlerde dışarıya muhtaç olmamaktır” dedi. Ulusal Hububat Konseyi olarak her yıl 2 defa rekolte tahmini yayınladıklarını bildiren Sade, 2021- 2022 yıllarını üretim yılı olarak adlandırdıklarını söyledi. Geçen yıl yağışlı bir yıl geçtiğinin bilgisini veren Sade, “Geçen sene ülke geneli yağışlar yüzde 6 daha az düştü fakat yağışların dağılımı çok iyiydi. Fakat 2021 yılı kurak bir yıldı ve buğdayda ciddi sorun yaşandı. Yağışlar nisan ayı hariç çok düzenli yağdı, sıcaklık ortalaması daha düşük seyretti. Yağışlar yer altı su rezervlerini ve yer üstü su rezervlerini olumlu etkiledi. Yani daha fazla sulama suyunu biz buğday üretiminde kullanma şansına sahip olduk. Bizim tahminimize göre İç Anadolu Bölgesi'nde yağışlar yüzde 2 arttı. Böylece totale bakıldığında 20 milyon ton buğday ürünü üreteceğimizi tahmin ettik. Ülkemizde ciddi manada bir göçmen nüfus var, çevremizde üretimden düşmüş ülkeler var ve bunlar üretmiyor. Dolayısıyla bu ülkeler değişik adlar altında ürün alıyor. Türkiye'nin dünyanın dört bir tarafındaki muhtaç insanlara yardım çabalarının buğday ve un ağırlıklı gidiyor. Çok ciddi sayıda bir turistimiz var. Böyle düşünüldüğünde biz 100 milyon için ihtiyaç belirlemek zorundayız” diyerek sözlerini tamamladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *