Konya
Kapalı
5°
Aksaray
Kapalı
8°
Karaman
Parçalı az bulutlu
4°
Ara
Anadolu'da Bugün Konya Haberleri Halil Ürün 28 Şubat’ı anlattı Garnizon komutanı şehri yönetmeye kalktı (Özel Haber)

Halil Ürün 28 Şubat’ı anlattı Garnizon komutanı şehri yönetmeye kalktı (Özel Haber)

Türk siyasi tarihinde "postmodern darbe" olarak kayıtlara geçen 28 Şubat döneminde Konya Büyükşehir Belediye Başkanı olan Halil Ürün o dönem yaşananları gazetemize anlattı. Ürün, “Dönemin valisi kurallara uyan kişiydi, bazı şeyleri yapmak istemedi. Garnizon komutanı askerin ülkeyi yönettiği havasındaydı ve zorlukları o çıkardı” dedi.

Okunma Süresi: 4 dk

Türk siyasi tarihine "postmodern darbe" olarak geçen ve "Etkileri gerekirse bin yıl sürecek" denilen 28 Şubat 1997'deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının üzerinden 23 yıl geçti. Dönemin Konya Büyükşehir Belediye Başkanı olan Halil Ürün o dönem yapılanları tüm gerçekliğiyle gazetemize anlattı. Dönemin Konya Valisi Namık Günel ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Mehmet Kenzi Suner’in karakterinden ve yaptıklarından bahseden eski Başkan Halil Ürün, “Demokrasi tamamen askıya alındı, dikta rejimi uygulandı. Dolayısıyla burada Konya olarak etkilendik. O dönem ben Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığını yürütüyordum. Vali Namık Günel dahi Garnizon Komutanı Suner’e bir şey söyleyemez hale geldi. Vali Namık Günel için çok olumsuz sözler söyleyemeyeceğim. Sonuçta valiye, devletin atadığı bir kişi olarak bakmak gerekiyor. Vali Namık Günel, o dönem özellikle ilkeli ve kurallara bağlı hareket etmeye çalıştı. Aslında böyle davranmak bizim işimize yarıyordu. Kuralları ihlal edenler askerlerdi. Askeri erkân, kurulu düzene ve kanunlara tamamen aykırı hareket ediyordu. Bu arada bu anlayış bir takım çevrelerin vurgun vurmasına, köşeyi dönmesine de sebep oldu. Bazı gözü açık kişiler milletin sırtından geçindiler, soydular. Bu davranışlar gözü açık kişilere geçit oldu. Kurulu düzen içinde istediği gibi hareket edemeyen kişiler bunu fırsata çevirdiler ve cesaret aldılar. 28 Şubat hareketi vurgunculara imkân tanıdı demek yanlış olmaz” dedi.

“VALİYE ZORLA YAPTIRIYORLARDI”

Büyükşehir belediyesine fazla bir baskı gelmediğini söyleyen Halil Ürün, belediye işlerini normal seviyede yürüttüğünü belirtti. Garnizon Komutanı Suner’in Vali Günel’i sürekli baskı altında tuttuğunun altını çizen Ürün, “Vali baskı altındaydı ve kendisine verilen talimatları yaparken gönül rızasıyla yapmadı ve içine sinmedi. Aslında onların zorla yaptırdıkları bazı olaylar oldu” diye konuştu.

“GARNİZON KOMUTANI SAĞLIKLI DÜŞÜNEN BİRİSİ DEĞİLDİ”

Garnizon komutanı hakkında konuşan Ürün, “Garnizon komutanı fazla sağlıklı düşünmeyen bir insandı. Maalesef yukardan gelen talimatları kendine göre yorumlayıp uygulayan bir kişiydi. 28 Şubat’ı askeri yönetim gibi algılayan bir insandı. Kendi gittiği her yerde emirleri olacağını zannediyordu” şeklinde konuştu.

“BANA ‘ELİNİ SALLAMA’ DEDİ BEN DE SALLADIM”

1998 yılındaki 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı törenlerinde yaşayan el sallama olayını anlatan eski başkan Halil Ürün, “Garnizon komutanıyla benim bir sözlü bir tartışmam oldu. 9 yıldır katıldığım resmi törenlerde her zaman el sallayarak selamladığım halkı bana öyle selamlamamam konusunda uyarıda bulundu. Selamlama tarzımı başka yorumladı ve ona müdahale etmeye çalıştı. 30 bin kişinin önünde vali sesli olarak kutlama yapıyor, garnizon komutanı eli kasketinde selamlama yapıyor ve bende 9 yıldır elimi sallayarak selamlama yapıyorum. Bana arabanın üzerinde ‘Elini sallama’ diye valinin duyacağı şekilde söyledi. Bende elimi sallamaya devam ettim. Elimi sallamasam bu sefer milli bayramı benimsemiyor diye algı yapacaklar. Böyle bir çarpık zihniyetti. Her iki halde de suçlamayı hedefledi. O zaman ben tavırlarımla prim vermedim ve bana bir daha böyle davranamadı ve böyle bir üslup ve tavır sergileyemedi. Orada eğer zafiyet gösterseydim bana baskısı daha çok ve sürekli olacaktı” diye konuştu.

“BU MİLLETİN DEĞERLERİYLE KİMSE OYNAYAMAZ”

Halil Ürün sözlerinin devamında bu milletin değerleriyle kimsenin oynayamayacağını söyleyerek, “ “28 Şubat’ın genel anlamı toplum mühendisliğine soyunmalarıdır. 28 Şubat’ı düzenleyenler toplumu yeniden düzenlemek istediler. Yılların geleneklerini, aile adabını ve toplumun yaşama biçimini değiştirmeye çalıştılar. Halkın bütün görüşlerine, yaşantısına baskı uyguladılar. 28 Şubat döneminde mevcut yasaları da ihlal ederek, kendilerine göre yorulmayarak, kendilerince bize uymayan laiklik anlayışı getirerek uygulamaya çalıştılar. Bu uygulamaları yaparken de tamamen hukuk dışına çıktılar ve yasaları da ihlal ettiler. Mağduriyet yaşayanların bazılarına yaşları ilerlediği için hakları veri verilemedi. Artık bir demokrasi ortamı var ve 28 Şubat’ın etkileri tamamen yitirilmeye çalışılıyor. Bu milletin hiç kimse karakteriyle, değerleriyle, kültürüyle, inancıyla uğraşmaya teşebbüs etmesin. Bu çabalar boşunadır. Millet kendi misyonunu kendi tayin eder. Canını verir bu değerlerinden ödün vermez” diye konuştu.

“KOÇ VAKFI TAŞERONLUK YAPTI”

28 Şubat sürecinin dış güçler tarafından askerlere yaptırıldığını söyleyen Ürün, aynı zamanda bazı STK’ların da bu işin içinde baş rol oynadığının altını çizdi. Koç Vakfı üzerinden bu düşüncesini açıklayan Ürün, “O günün kuruluşları, STK’ları 5 tane diye tabir ettiğimiz çeteler vardı. Onlar aracılığıyla birazda batılıların dayatmalarıyla buna yöneldiler. Türkiye’de nüfus planlaması adı altında Amerikan Rockefeller Vakfı’nın önceliğinde Müslüman ülkelerin nüfusunu kontrol altına almak ve azaltmak amacında girişimler oldu. Türkiye’de de bu taşeronlar tarafından yapılmaya çalışıldı. Rockefeller Vakfı’nın taşeronu Koç Vakfı’ydı. Rockefeller, Yahudi kökenli bir büyük patron, Türkiye’de de Koç Vakfı’nı kendine taşeron olarak aldı. Koç Vakfı da bu konuda çalışmaların içerisine girdi. Bizim gözlemlediğimiz budur, bir bilim adamı olarak gözlemlediğim olaylar bu şekildeydi” dedi. 

Muhabir: Servet R. Çolak

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *