Anadolu’da Bugün'e özel açıklamalarda bulunan Diltaş Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi, milyonlarca öğrencinin beklediği ara tatili, yeni dönemi yapılandırmak için kıymetli bir ara olarak değerlendirdi.
“Bu model öğrenci ve velilerin hoşuna gitti”
Danışmanlık birimi, fiziki ihtiyaçların karşılanması için önemli bir ihtiyaç olduğunu vurgulayarak "Milli Eğitim Bakanlığı, tatil ve okul zamanlarının daha dengeli ve verimli hale getirilmesi için yeni bir eğitim-öğretim çalışma takvimi modeli hazırlamıştı. 13 haftalık yaz tatili süresi öğrencilerin öğrenme motivasyonlarını kaybedecekleri kadar uzun bir süre idi. Öğrencilerin okuldan uzaklaşmamaları için yaz tatili süresi 11 hafta olarak düzenlendi. Artan iki hafta da kasım ve nisan aylarında ara tatil olarak planlandı. Bu model aslında öğrencilerin de velilerin de hoşuna gitti. Okullarımızın ara tatillerde bazı fiziki ihtiyaçlarının karşılanması da önemli bir ihtiyaç" şeklinde konuştu.
“Ara tatilin temel amacı verimliliği artırmak”
Danışmanlık Birimi açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Okullarımızda ara tatil uygulaması eğitim sisteminin daha verimli çalışabilmesi, öğretmenlerin mesleki verim sağlaması, çocukların bıkmadan eğitim-öğretim süreci yaşayabilmeleri için bir fırsat olarak düşünüldü ve uygulanmaya başlandı. Ara tatilin temel amacı verimliliği artırmak, öğrencileri sıkmadan bunaltmadan dengeli bir zaman dağılımı ile öğrenmede faydayı artırmaktır. Ara tatilin olduğu eğitim öğretim çalışma takvimi modelinde tatil zamanları ve okul zamanlarının daha dengeli, verimli bir şekilde planlanmış oluyor”
“öğrenmeleri derinleştirmek için kısa bir mola gerekiyor”
Tatilin kurallardan vazgeçmek olmadığını ifade eden Danışmanlık Birimi, "Tatil farklı yaşamsal öğrenmeleri de dahil ederek zamanı hem keyifli hem verimli kılacak önemli bir dönemdir. Tatilde hem keyif aldığımız etkinlikleri yapabilir hem ailemizle zaman geçirebilir hem de öğrenmelerimizi kalıcı hale getirebilmek için çalışmalar yapabiliriz. Öğrencilerin en sevdiği kelime tatil olsa gerek. Tatil, öğrencilere sınırsız etkinlik gibi geliyor ama aslında öyle değil. Şöyle düşünelim; Yetişkin bir birey tatile gittiği zaman dinlenir, tazelenir, hem zihinsel hem fiziksel olarak enerji depolar ve normal rutinine geri döner. Şimdi aynı şeyi öğrenci için düşünelim, okulların ilk açılışından ara tatile kadar öğrenciler için bir rutin oluşuyor ve bu rutin yeni öğrenme ağırlıklı, zihinsel rutin ağırlıklı bir dönem. Bu öğrenmeleri derinleştirmek için kısa bir mola gerekiyor. Bu molada sınırsız, kontrolsüz yapılan her şey zarar verecektir, en doğru şey ise daha önceden öğrenilmiş bilgileri derinleştirmek için tekrar etmek olacaktır” diye konuştu.
“Birlikte kaliteli zaman geçirmek önemli”
Öğrencilere ara tatil için önerilerde bulunan Danışmanlık Birimi, şu şekilde konuştu: “Ara tatiller, çocukların zihinsel ve duygusal olarak nefes aldığı bir dönemdir. Eğitim süreci boyunca yoğun akademik ve sosyal uyaranlarla karşılaşıyorlar. Bu kısa molalar, hem öğrenilen bilgilerin pekişmesi hem de öğrencinin kendini yeniden toparlaması için çok kıymetli. Dinlenmek, aslında öğrenmenin de bir parçasıdır. Bu ara tatil sürecinde hem öğrenciler hem veliler okul döneminde fırsat bulamadıkları akraba, dost ziyaretlerini yapabilirler. Bu birliktelikler, ziyaretler çocuğun sosyal- duygusal gelişimine katkı sağlayacaktır. Ara tatilde öğrenciler yaşam alanlarını düzenleyebilirler. Odalarındaki giysi dolabı, kütüphane, çalışma masası gibi eşyalarını düzenlemeleri için bir fırsat yakalamış olacaklar. Kitap, dosya, ödev kağıdı gibi materyalleri ayrıştırıp geri dönüşüme destek olabilirler.”
“Öğrenciler anne-babaları ile birlikte mutfakta farklı tatları deneyimlemek için etkinlikler düzenleyebilir, film, belgesel, konser veya tiyatro izleyebilirler, şehir gezisi yapabilirler, şehirde düzenlenen kültürel etkinlikleri, sergileri, müze gezilerini veya tarihi mekan turlarını değerlendirmek de çok faydalı olacaktır. Böylece hem birlikte kaliteli zaman geçirilir hem de çocukların genel kültürleri ve gözlem becerileri gelişmiş olur. Hatta yaşadıkları şehri yeniden keşfetmek, çocuklarda aidiyet duygusunu da güçlendirir.”
“etkileşimler çocuğun özgüvenini, aidiyet duygusunu ve empati becerisini destekler”
Bu yılın “Aile Yılı” olarak ilan edilmesinin, en temel gerçeği hatırlattığını anımsatan Danışmanlık Birimi, “Çocuğun en güçlü desteği, en güvenli limanı ailesidir. Ara tatil, çocuklarımızın akademik olarak nefes aldığı, ailece yeniden bir araya gelmek ve bağlarımızı tazelemek için güzel bir fırsat. Bu süreçte birlikte geçirilen kaliteli zaman, çocuğun ruhsal dünyasında bir ödevin, bir notun çok ötesinde bir anlam taşır. Kimi zaman birlikte kahvaltı etmek, bir yürüyüşe çıkmak ya da sadece sohbet etmek bile çocuklarımızın gelişimi için en kıymetli kazanımlardır. Tatil, aile içi iletişimi güçlendirmenin en güzel zamanı. Birlikte yemek yapmak, doğa yürüyüşüne çıkmak, masa oyunu oynamak gibi küçük etkinlikler bile çocuğun duygusal bağlarını güçlendirir. Bu tür etkileşimler çocuğun özgüvenini, aidiyet duygusunu ve empati becerisini destekler. Tüm ailelerin, bu tatili sevgi, paylaşım ve huzur içinde geçirmesini diliyor; yeni döneme dinlenmiş, motive olmuş ve birlikte olmanın sıcaklığıyla okullarımıza dönmelerini temenni ediyoruz” ifadelerinde bulundu.
