Konya
Açık
5°
Aksaray
Açık
8°
Karaman
Açık
5°
Ara
reklam
Anadolu'da Bugün Konya Haberleri CHP Milletvekilleri Konya'da: Hedef 2 Kasım

CHP Milletvekilleri Konya'da: Hedef 2 Kasım

26 Temmuz'da Ankara'da açılan Cumhurbaşkanlığı aday ofisinin ardından erken seçim çalışmalarını hızlandıran Cumhuriyet Halk Partisi iki gün boyunda sekiz milletvekili ile Konya'da saha ziyaretleri yapacak.

Okunma Süresi: 9 dk

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanlığı aday ofisi çalışmaları kapsamında hükümet programının veri temelli hazırlanmasına yönelik saha faaliyetleri hız kesmeden sürüyor. Bu doğrultuda bugün Konya CHP İl Başkanlığı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

Cumhuriyet Halk Partisi Konya İl Başkanı Bekir Yaman, “Parti Meclisi tatilde olsa bile Cumhuriyet Halk Partisi tüm alanlarda, sahada çalışmasına devam ediyor. Bölgesel çalışmalarda vekillerimizi bugün Konya’da ağırlıyoruz” dedi. İktidarın Konya'dan geleceğini vurgulayan Başkan Yaman, saha çalışmaların yoğunlaşacağını aktardı.

Sivil toplum kurumlarına yönelik iki günlük saha programına, Parti Meclisi Üyesi ve Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver başta olmak üzere sekiz milletvekili katılıyor. Konya Milletvekili Barış Bektaş’ın ev sahipliğinde yürütülecek çalışmalarda; Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Karabük Milletvekili Cevdet Akay, Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, Yalova Milletvekili Tahsin Becen ve Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent de yer alacak.

SİLİVRİ ADETA CHP KAMPÜSÜNE DÖNMÜŞ DURUMDA

whatsapp-image-2025-08-19-at-13-05-11.jpeg

Konya Milletvekili Barış Bektaş, Silivri Cezaevinde yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklu yargılanan dava arkadaşlarını ziyaret ettiğini bildirdi. Cezaevinde CHP'li tutukluların yoğunluğunu 'Cezaevi kampüsü' sözleriyle yeren Bektaş, "Cezaevinde tutulan CHP’liler, akçeli işlerden değil; muhalif duruşları, iktidara aday olmaları ve iddialı çıkışları nedeniyle içerideler." dedi. Bektaş, bu duruma halkın tepkisinin "Oy tercihi ne olursa olsun, iktidar partisine oy veren yurttaşlarımız dahi bu duruma karşı vicdani seslerini yükseltmekten geri durmuyor." olduğunu belirtti. Bektaş, "Anadolu’nun sağduyulu kültürünün güçlü bir yansımasıdır. Bu karanlığı hep birlikte aşacağız. Türk milleti seçimleri benimsedi, çok partili demokratik sistemi sahiplendi. Bundan geri dönüş yok." sözleriyle erken seçime atıfta bulundu.

KARAMAN MİLLETVEKİLİ İSMAİL ATAKAN ÜNVER: BİZ DÜZELTECEĞİZ

whatsapp-image-2025-08-19-at-12-31-51.jpeg

Cumhuriyet Halk Partisi Karaman Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi İsmail Atakan Ünver, 3 Mayıs Konya Kılıçarslan Meydanı’nda düzenlenen mitinge Konya halkının katılımını konu alarak “Doldurulamaz denilen bu meydanı 10 binlerle dolduran tüm Konyalı hemşehrilerime partim ve Cumhurbaşkanı adayımız adına teşekkür ediyorum." ifadelerini kullanarak söze başladı.

Ünver, konuşmasında yerel seçimlerde CHP’nin birinci parti olmasının ardından başlayan baskı sürecine dikkat çekerek, “Kurulduğundan bu yana ilk kez birincilik hüviyetini kaybeden AK Parti, ikinciliği hazmedemedi. 31 Mart 2024 seçimlerinden bu yana Türkiye’nin ikinci partisi olan AK Parti, koltuğu koruyabilmek için en güçlü adaylara ve siyasi oluşuma, yani Cumhuriyet Halk Partisi ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na yönelik baskı ve sindirme politikası uygulamaya başladı. Bu süreçte yargı da araç olarak kullanıldı. Özellikle 19 Mart’tan itibaren bu baskı daha da şiddetlendi” dedi.

Basın toplantısında hem siyasi baskılara hem de bölgesel sorunlara dikkat çekten. Ünver, “Ülkede adalet yok, hukuksuzluklar diz boyu. Herkesin adalet arayışı var. Adaleti de biz düzelteceğiz. Ekonomiyi de biz düzelteceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bize güvenen yurttaşlarımızla birlikte bu sorunları çözeceğiz” ifadelerini kullandı.

Ünver, Konya Ovası’nın en büyük sorunlarından biri olan su krizine de değinerek, “Yıllardır Karaman’da, Konya’da, Aksaray’da ve Kop İdaresi’ne bağlı tüm Orta Anadolu şehirlerinde su ihtiyacını konuşuyoruz. Türkiye’de yeraltı suyunu en çok çeken 10 ilden üçü bu bölgeden: Konya, Karaman ve Aksaray,” dedi.

Tarımsal sulama projelerinin yıllardır tamamlanamadığını vurgulayan Ünver, “2007–2009 yıllarında başlatılan Mavi Tünel Projesi ve Konya Ovası Sulama Projesi hâlâ bitirilemedi. Bu eksiklik hem Konya’yı, hem Karaman’ı, hem de Kop Bölgesi’ni ciddi şekilde etkiliyor. Yeni projeler hayata geçirilmek yerine mevcutlar bile tamamlanmadı” diye konuştu.

Ünver, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından acil önlem çağrısında bulunarak, “Türkiye tarım alanlarının %20’si Kop Bölgesi’nde yer alıyor. Eğer bu bölgede tarım yapılamaz hale gelirse, Türkiye aç kalır. Bu sorunun farkındayız ve çözmekte kararlıyız” dedi.

SİZ ÇOÇUK KUMBARALARINA EL KOYARKEN, BİZ SİZE SUÇÜSTÜ BELGELERİ SUNUYORUZ

whatsapp-image-2025-08-19-at-13-20-31-001.jpeg

Cumhuriyet Halk Partisi Karabük Milletvekili Cevdet Akay, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı basın açıklamasında kamu bankalarındaki yolsuzluk iddialarını gündeme taşıdı. Akay, özellikle Ziraat Bankası yöneticilerinin yakın çevresine düşük faizli ve sübvansiyonlu krediler aktardığını belirterek, “Yönetim kurulu üyelerinin ortak olduğu şirketlere Bankalar Kanunu’na aykırı şekilde milyonlarca dolarlık krediler aktarılıyor. Genel müdürün kardeşinin kurduğu şirketlere 100 milyonları bulan yatırım kredileri veriliyor” dedi.

Konya Ovası’ndaki tarımsal üretim krizine de dikkat çeken Akay, “Konya tarımın kalbidir. Ancak çiftçilerimiz gübre ve mazot fiyatları karşısında eziliyor, kredilere ulaşamıyor. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği tehdit altında” ifadelerini kullandı.

Akay, savcılara, BDDK’ya, Devlet Denetleme Kurulu’na ve Cumhurbaşkanlığı makamına çağrıda bulunarak, “Belgeleri kamuoyuna açıkladım. Yetmezse çağırın, elimizdeki tüm belgeleri verelim. Suçlu ortada, delil meydanda. Eğer yargı bağımsızsa bu işlemlerde de bağımsızlığını gösterecek” dedi.

“Lahım patladı, koktu, koku her tarafa yayıldı” sözleriyle açıklamasını sertleştiren Akay, kamu kaynaklarının savurganca harcandığını ve bu konuda artık somut adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

EKONOMİK ÇIKMAZIN BEDELİNİ EMEKÇİLER ÖDÜYOR

whatsapp-image-2025-08-19-at-13-21-07-001.jpeg

Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Türkiye'de uygulanan faiz politikalarının ve kurumlara yönelik baskıların, ülkeyi ekonomik bir çıkmaza sürüklediğini savundu. Genç, ekonomik sorunların yalnızca para politikalarıyla çözülemeyeceğini, bu problemlerin çok daha derin ve yapısal boyutlara sahip olduğunu ifade etti.

Genç, her ne kadar hükümet tarafından tasarruf tedbirlerinin uygulandığı söylense de, Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıkların harcamalarına bakıldığında enflasyonun kaynağının iktidarın kendisi olduğunu öne sürdü. Tüm bu maliyetin ise emekçilere ve dar gelirli vatandaşlara yüklendiğini belirtti.

Parti olarak bu gerçekleri her platformda yüksek sesle dile getirdiklerini vurgulayan Genç, iktidarın çözüm üretmek yerine Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yöneldiğini söyledi. 15,5 milyon insanın oyunu almış olan Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluğuna da değinen Genç, Cumhurbaşkanı adayı olan bir belediye başkanının Silivri’de tutulmasını eleştirdi.

İktidarın, halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarıyla uğraşmak yerine ülkenin ekonomik sorunlarına odaklanması gerektiğini dile getiren Genç, vatandaşın yaşadığı problemler karşısında çözüm odaklı bir yaklaşımın tercih edilmesinin daha doğru olacağını ifade etti.

Milletvekili Genç, İmamoğlu'nun bir an önce serbest bırakılması gerektiğini belirterek, "Tutuksuz yargılama esastır" dedi.

HÜKÜMET PROGRAMI KAPALI KAPILAR ARDINDA HAZIRLANMAYACAK

whatsapp-image-2025-08-19-at-12-18-33.jpeg

Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, partisinin cumhurbaşkanlığı adaylığı ofisi, hükümet programı ve parti politikalarının sadece kapalı kapılar ardında belirlenmeyeceğini, bu süreçte halkın da görüş ve önerilerine yer verileceğini açıkladı. Taşkent, bu amaçla sahada olduklarını ve vatandaşlarla temas kurarak programlarına halkın sesi doğrultusunda eklemeler yapacaklarını ifade etti.

Taşkent, 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasını"19 Mart darbesi" olarak tanımladı. Bu tutuklanmanın Türkiye ekonomisine 150 milyar dolarlık bir zarar verdiğini öne sürdü. Bu zararın bir emekliye ya da bir asgari ücretliye aktarılsaydı, ekonominin bugünkü kadar kötü olmayacağına inanan geniş bir kesimin olduğunu dile getirdi.

Ancak sorunun yalnızca ekonomiyle sınırlı olmadığını belirten Taşkent, Türkiye’de bugün daha büyük ve temel bir tartışmanın yaşandığını vurguladı. Demokrasi mi, yoksa otokrasi mi geçerli olacak sorusunun artık daha önemli hale geldiğini belirten Taşkent, bu meselenin ülkenin geleceği açısından kritik olduğunu söyledi.

Milletvekili Taşkent, Türkiye’nin yalnızca ekonomik krizle değil, aynı zamanda yönetim biçimiyle ilgili ciddi bir yol ayrımında olduğunu kaydetti.

HALKIN TEK İSTEĞİ SU

whatsapp-image-2025-08-19-at-12-31-51-1.jpeg

Yalova Milletvekili Tahsin Becan, geçtiğimiz hafta Karaman ve Ermenek'te yaptığı saha ziyaretlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Aynı coğrafyada yaşanan sorunların farklı ilçelerde benzer biçimde hissedildiğini belirten Becan, bölgedeki halkla birebir görüştüklerini ve tüm ihtiyaçların yerinde tespit edilerek bir rapor haline getirildiğini ifade etti.

Özellikle Karaman’da tarımla uğraşan kadınlarla temas kurduklarını söyleyen Becan, bu insanların hiçbir maddi talepleri olmadığını, yalnızca bölgeye temiz ve yeterli su getirilmesini istediklerini aktardı. “Sadece suyumuzu getirin, biz çalışmaya hazırız” diyen kadınların sesini duyurmak istediklerini kaydeden Becan, halkın bu kadar saf, temiz ve üretime açık olmasına rağmen, devletin gerekli adımları atmamasını eleştirdi.

Becan, bölgedeki tarımın su eksikliği nedeniyle ciddi bir tehdit altında olduğunu vurgularken, su kuyularının neredeyse tamamının kurumuş olduğunu belirtti. Eğer gerekli su yatırımı yapılmazsa, tarımsal üretimin ciddi şekilde gerileyeceğine dikkat çekti.

Karşılaştırma yapmak adına Hollanda örneğini veren Becan, yüzölçümü olarak Karaman ve Konya kadar bir alana sahip olan Hollanda’nın, sadece çiçekçilikle Türkiye bütçesinin çok üzerinde bir ekonomik hacim oluşturduğunu hatırlattı. Bu örneğin, tarımda verimliliğin doğru planlama ile nasıl artırılabileceğini gösterdiğini ifade etti.

Ancak Türkiye’de bu tür bir tarım planlamasının yapılmadığını, aksine Devlet Planlama Teşkilatı’nın kapatıldığını hatırlatan Becan, mevcut durumun ülke adına büyük bir kayıp olduğunu dile getirdi.

SEÇİLMİŞ BAŞKANLARA ÖCALAN'DAN DAHA AĞIR MUAMELE

whatsapp-image-2025-08-19-at-13-47-31.jpeg

Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ekonomik krizin derinliğini ve yargı sistemindeki çarpıklıkları gözler önüne seren açıklamalarda bulundu. Gürer, özellikle çiftçilerin içinde bulunduğu borç sarmalına dikkat çekerek, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre çiftçilerin toplamda 1 trilyon 76 milyar TL kredi borcu bulunduğunu ifade etti.

Yılbaşından bu yana yaklaşık 7 bin tarla ve 600’e yakın traktörün icra yoluyla satıldığını belirten Gürer, ülkede 23 milyon derdest icra dosyası bulunduğunu, bunun da toplumun borçsuz ve güvende bir kesiminin neredeyse kalmadığını gösterdiğini söyledi. Gürer, kredi kartı borcuyla yaşamını sürdüren yurttaş sayısının her geçen gün arttığını vurguladı.

Ziyaret ettiği bir okulda ortaokul öğrencisiyle arasında geçen diyaloğu da paylaşan Gürer, küçük bir çocuğun “Türkiye'nin en büyük sorunu sizce ne?” sorusuna yanıt vermeye çalışırken, öğrencinin “Ben cevap vereyim: Adalet” demesi üzerine çok etkilendiğini dile getirdi. Öğrencinin adalet kavramı içine hukuku, eğitimi ve ekonomiyi dahil ettiğini ifade eden Gürer, aynı öğrencinin “Geçen yıl babamdan aldığım harçlıkla bu yıl aynı alışverişi yapamıyorum” sözlerinin ekonomik çöküşün yalın ve çarpıcı bir özeti olduğunu söyledi.

CHP olarak bu sorunların çözümünü sağlayacak tek siyasi kadro olduklarını vurgulayan Gürer, erken seçim halinde ülkede çok şeyin değişeceğini belirtti. Cezaevinde tutulan belediye başkanlarını diğer milletvekilleriyle birlikte ziyaret ettiğini aktaran Gürer, başta cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu olmak üzere, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın ve diğer belediye başkanlarının hiçbir mahkûma uygulanmamış ağır yaptırımlarla karşı karşıya bırakıldığını söyledi.

Gürer, belediye başkanlarının tek kişilik hücrelerde tutulduğunu, oysa Türkiye'nin geçmişinde, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’a dahi sohbet etmesi için yanına başka kişiler verildiğini hatırlattı. Buna rağmen seçilmiş belediye başkanlarının tecrit edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *