ASKON Konya Şube Başkanı Yusuf Çimen, asgari ücret görüşmelerinin yoğun tartışıldığı günlerde, süreci “asgari hicret” olarak tanımlayarak hem çalışanların hem de işverenlerin karşılıklı kayıplar yaşadığını söyledi. Çimen, maaş artışlarından memnun olmayan çalışanların iş değiştirdiğini, işverenlerin ise yeni personele daha yüksek ücret ödemek zorunda kaldığını belirtti.
Sert Rekabet Ortamında Zaman Kaybı
Çimen, çalışanların “Ne kadar az verirse o kadar kar” anlayışına sahip işverenlerden, işverenlerin ise “Ne kadar az çalışırsam o kadar kar” anlayışındaki personellerden yakındığını dile getirdi. Çimen, “Verimlilik, sürdürülebilirlik ve inovasyonun hiç olmadığı kadar kritik hale geldiği sert bir rekabet ortamındayız. Buna rağmen iç çekişmelerle enerjimizi tüketiyoruz” dedi.
Çalışanlar açısından sürecin stres, işsizlik ve gelir kaybına; işverenler açısından ise bilgi ve tecrübe kaybı, kurumsal hafıza zedelenmesi, yeni işe alım ve eğitim maliyetlerine yol açtığını belirten Çimen, arabuluculuk ve dava süreçlerinin ülke için de zaman kaybı anlamına geldiğini ifade etti.
“Huzursuz Bir Ev Ortamı Hakim”
Çimen, birçok iş yerindeki ortamı “huzursuz bir ev”e benzeterek, konforlu imkanların ve yüksek ücretlerin çalışan ve işverenlerin memnuniyetini tek başına sağlamadığını vurguladı. Ücret artışlarının tek başına tabloyu değiştirmeye yetmeyeceğini belirten Çimen, tarafların birbirine karşı anlayış ve fedakarlık göstermesi gerektiğini söyledi.
Sanayide Toplumsal Barış Çağrısı
Sanayinin ayakta kalabilmesi için patron ve çalışanların birlikte hareket etmesi gerektiğini kaydeden Çimen, açıklamasını şöyle tamamladı: “Bu kritik dönemde tüm üretenlerimizi vefaya davet ediyorum. Helal kazanmak, birbirimizin hakkına girmemek ve kazanılanı adilce paylaşmak zorundayız. Aksi halde paylaşamadığımız oyuncağımızı başkaları alacak. İş işten geçmeden aklı başında yetişkinler olarak işimize ve birbirimize sarılmalıyız.”