Mücadeleyle geçen bir hayat: Tahir Büyükkörükçü

Konya Haber: Konya’nın manevi mimarlarından büyük İslam âlimi Tahir Büyükkörükçü Hoca’nın 86 yıllık hayatına sığdırdığı bir ömrü sizler için derledik

Mücadeleyle geçen bir hayat: Tahir Büyükkörükçü
Yayınlanma:

Konya Haber: Ömrünü İslam’a adayan Tahir Büyükkörükçü Hoca, 1925 yılında Konya’da doğdu. İlkokulu mahalle okulunda, ortaokulu ise Karma Ortaokulu’nda okudu. Üçüncü sınıfta okuduğu sıralarda Kapu Camii’ne giden ve burada Hacı İsa Ruhi Bolay Efendi’nin vaazından çok etkilenen Büyükkörükçü, daha sonra okulunu bırakarak Bolay’dan ders almaya başladı. Konya’nın meşhur hocaefendilerinden Hacı Veyiszâde Mustafa Kurucu Hoca’dan hadis dersleri aldı. Bu arada, o günün hafızlık merkezi olan Bulgur Tekkesi’nde hafızlık çalışmalarına devam etti. Çeşitli camilerde verdiği vaazlara ilgi her geçen gün arttı. Zamanın Diyanet İşleri Başkanı Ahmed Hamdi Akseki bir vesile ile Konya’ya geldi ve Tahir Hoca’nın vaazını dinleyerek, çok beğendi. Prosedür gereği yapılan bir imtihanla Tahir Hoca 1951 yılında Konya merkez vaizliğine tayin edildi.

11 AY CEZAEVİNDE KALDI

Prof. Dr. Necmettin Erbakan ile birlikte 1977 yılında Milli Selamet Partisi’nden Konya Milletvekili olarak Meclis’e giren Büyükkörükçü, 12 Eylül 1980 darbesinde Erbakan’la birlikte tutuklanmış ve ‘İslâmî esaslara dönülmesini ve İslâmî devlet kurulmasını istemek’ iddiasıyla askerî mahkemece yargılanmıştı. 11 ay cezaevinde kalan Tahir Hoca, cezaevinden çıkınca tekrar Kapu Camii’ne dönmüş ve vaazları 1999 yılına kadar devam etmişti. Görev yapmak, konuşmak, vaaz etmek, sohbet etmek onun için bir zevkti. Nereye çağrılsa gider, kim ve kaç kişi olursa olsun onlara sohbet ederdi. Konya’da bulunduğu sürece hemen her hafta ev sohbetleri olurdu. Bu sohbetlerde her meşrepten, her görüşten insanlar bulunurdu.

HER EVDEN EN AZ BİR HAFIZ YETİŞMESİNİ İSTERDİ

Gençleri hafızlığa teşvik eder, küçük çocuklara “Hâfız olun, âlim olun, velî olun, büyük adam olun” diye dua ederdi. Hadis ezberlemeye çok önem verir, eve ziyarete gelen imam-hatip ve ilâhiyat talebelerini, değişik konularda bildikleri hadisler var mı diye imtihan ederdi. Her evden en az bir hafızın yetişmesini ve bir erkek evlâdının da ilâhiyat tahsiline ayrılmasını isterdi. Müminlerin duasına çok değer verir, bir emriniz var mı efendim diyenlere: “Bir tek ricam var, beni duadan unutmayınız, hocanız olarak sadece bu kadar bir yüküm var size” der ve ilave ederdi: “Aman dua alın, aman dua alın, aman dua alın!” Eve gelen misafirlere hep şunu tekrar ederlerdi: “Ne kadar bahtiyarız desek az. Zira sevdiklerimiz hep Allah dostları, sevenlerimiz hep Allah dostları.”

'VAİZLERİN SULTANI' ÜNVANINI ALDI

Konya eski İl Müftüsü Ahmet Poçanoğlu, Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi ile ilgili şunları söyledi: “1966-1970 yılları arasında il müftülüğü yapmış ve Cumhuriyet tarihinde 7. il müftümüz olmuştur. Kendisi yeryüzünde Allah kelamının yücelmesi için büyük gayretler ve fedakârlıklar göstermiştir. Gerçekten onun Konya’mız, ülkemiz ve İslam ümmeti için yapmış olduğu çalışmalara bizler şahidiz, zaman da şahittir, tarih de şahittir. Kapu Camii'nin muhterem cemaati ile başlayan sohbetleri öncesinde Konya olmak üzere sonra ülkemizin ve dünyanın dört bir yanına ulaşmıştır. Bugün kasetlerden, televizyonlardan, internet ve sosyal medya aracılığıyla sohbetleri hala büyük bir aşkla dinlenmektedir. İnanların sevgisini kazanmış ve bu bağlamda 'Sultan’ûl Vaizin’ yani ‘Vaizlerin Sultanı’ unvanını almıştır. Allah’ın dinini, muhabbetullahı, Hz. Peygamber (s.a.s) efendimizin sevgisini ve ashabına olan bağlılığını, Hulefa-i Raşidin’in muhabbetini sürekli kürsülerden cemaatine ve öğrencilerine anlatmaktan asla geri kalmamıştır."

“NEREDE BİR HAYIR İŞİ VARSA, PAYINIZ OLSUN”

Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi misafirperverdir. Başta Mahmud Sami Ramazanoğlu Efendi Hazretleri olmak üzere, Lâdikli Hacı Ahmed Efendi, Hacı Veyiszade Mustafa Efendi, Mekkeli Muhammed Alevi Maliki, Yahyalılı Hacı Hasan Efendi, Ali Ulvi Kurucu, Necip Fazıl gibi nice üstatlar evlerine teşrif etmişlerdir. Hali hazırda yaşayan birçok zevat da evlerinde misafir olmuştur. Allah dostlarına dost, düşmanlarına karşı düşmandır. Mevlana hayranıdır ve binlerce Mesnevi beytini vaazlarında ezbere okur. Mehmed Akif’i çok sever; üstat Necip Fazıl’la çok muhkem dostlukları vardır. Ali Ulvi Kurucu ile sohbetlerine doyum olmaz. Fıkıh ve tasavvufta çok titizdir. Hayır yapmada önde olmayı sever. Yakınlarına ve çevresine, “Nerede bir hayır işi varsa, sizin de mutlaka payınız, katkınız olsun” diye tavsiye eder. Hafızlığını tamamlayanları umreye göndererek ödüllendirir. Haftalık sohbetlerinde mutlaka para toplanır ve bir ihtiyaç sahibine yardım edilir. Onun en büyük derdi İslam’ın ve Müslümanlar’ın yüzünün gülmesidir.

CENAZESİNE YÜZ BİNLER KATILDI

Tarihi bir cenaze töreniyle sonsuzluğa uğurlanan Tahir Büyükkörükçü Hoca’yı Konyalı hiç unutmadı. Konya’nın Tahir Hoca’sı 50 yıl kendine özgü üslubu ve beyinlere nakşeden sözleriyle hep doğruları, hakkı ve hakikati anlattı. Konya, Hacıveyiszade Efendi'nin cenazesinden sonra böyle kalabalık bir cenaze görmedi. Cenazesine yaşanan izdiham, insan seli Hocaefendi’nin ne kadar sevildiğini gösterdi. Hocanın uzun yıllar vaizliğini yaptığı Kapu Camii çevresindeki esnaflar, “Yüz binlerce insanın duaları ile uğurlanmak kadar duygu yüklü ne olabilir ki” dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.